14

539 53 11
                                    

Öğleden sonra esintisi tenimi okşarken soğuk limonatamdan bir yudum daha alıyorum. Balkon demirlerine uzattığım ayaklarımı birbirinin üstüne atarken içeride plaktan gelen müzik sesiyle biraz daha rahatlıyorum sanki. Bir Müzeyyen Senar plağı takılı dedemden hatıra eski plak çalarda. Onun o mest edici sesinin eşliğinde balkon sefası yapıyoruz biricik çakma sevgilimle.

"Köle!" diye sesleniyor açık olan camdan içeriye. Önce sinirli iç çekmesini duyuyorum Meriç'in. "Efendim abi?" diye soruyor kelimelerindeki kibarlığın aksine ses tonundaki sinire keyifle gülümsüyorum. "Limonatamı yenile." bardağını Meriç'e uzatıp tekrar önüne dönüyor ve benim aksime balkon demirlerine değil boştaki sandalye ye uzatıyor ayağını Melih beyler.

Üzerindeki siyah şortu, bol tişörtü, başındaki benim bandanam ve elindeki toz beziyle abisinin limonata doldurduğu bardağını masaya bırakıyor. "Boşları da alıp makineye koyarsan sevinirim." hiç istifimi bozmadan söylediğim sözde rica içeren isteğimi yaparken bir şeyler homurdanıyor ve bu beni daha çok keyiflendiriyor.

Malum ikiliye vereceğimiz ceza için oldukça düşünmüştük. Yaptırabileceğimiz çok fazla şey vardı bunların arasından onların hatalarını anlayıp köpekler gibi pişman olmalarını sağlayacak olanları seçmeliydik. Benim evimde oturmuş bunu düşünürken bir yandan da hafta sonu evi temizlemem gerektiğini düşünüyordum. Üşengeç bir insan olduğum için bu işi hep en son noktaya kadar sallardım. İşte tam da o anda aklıma gelmişti bu harika fikir. Ellerine vileda, toz bezi ve elektrik süpürgesini verip evi dip köşe temizletmek onlara verilebilecek en iyi ceza olabilir. Hele ki biz nispetle keyif yapıp aynı zamanda ayak işlerimizi de yaptırırken. Bahaneyle evimin tertemiz olması da bir diğer artısı tabi.

"Haberleri gördün mü?" diye soruyorum telefonuma bakarken. "Annem söylemişti ama incelemedim. Ne yazmışlar?" bu umursamazlığına gözlerimi devirirken salona girerken çekilmiş bir fotoğrafımızla paylaşılan yazıyı okuyorum. "Çiçeği burnunda çift cemiyetin ünlü isminin verdiği davete el ele katıldı. İlişkilerinin çok güzel gittiğini söyleyen çiftin mutlulukları gözlerinden okunuyordu." fotoğrafı açıp inceliyorum. Çekimiyle de çok güzel çıktığımız fotoğrafın üzerinde hiç oynanmamış. Başka bir haber açıyorum, burada da farklı bir açıdan çekilmiş fotoğrafımız var. "Herkesi şaşırtıp cemiyet davetine el ele gelen çift dikkatleri üzerlerine çektiler. Geceye damgasını vuran çift ilişkilerinin çok güzel gittiğini söyledi." alt alta yazılmış haberleri okurken bazılarına gülmeden edemiyorum. Yapılan yorumlar o kadar değişik geliyor ki kulağıma.

Fakat içlerinden birisi dikkatimi çekiyor. Aceleyle çıkarken çekilmiş garip bir fotoğrafın altına 'Apar topar davetten ayrılan genç çift sorulan hiç bir soruya cevap vermedi. Ailesinin de bulunduğu davete el ele katılmalarıyla dikkat çektiler. Kendilerine yöneltilen sorulara karşılık Melih Dinçer'in sadece ilişkilerinin güzel olduğunu söylemesi de akıllarda soru işareti bıraktı.' kaşlarım çatılırken okuduklarıma anlam veremiyorum. Ne ima etmek istediklerini ya da nasıl bir soru işareti bıraktığımızı anlayamıyorum. Ne olduğunu soran Melih'e okuduğum haberi gösteriyorum. Sesli bir şekilde okurken onca fotoğrafın içinden neden bu asla fotojenik çıkmadığımız fotoğrafı seçip paylaştıklarını düşünüyorum. Ayrıca fotoğraf üzerinde oynama yapmışlar. Kulaklarım o kadar büyük değil bir kere benim.

"Nasıl bu kadar saçmalayabilirler diye şaşırıyorum bazen." diyor Melih telefonumu tekrar bana verirken. "Kimsenin aklında bir soru işareti bıraktığımızı düşünmüyorum." derken kendi telefonunu uzatıyor bana. Ekranda biz varız. O gece dans ederken çekilmiş bir fotoğrafımız. Fotoğraf tam Melih'in beni koluna yatırdığı zamanda çekilmişti. Zamanlaması mükemmel fotoğrafta ikimizin de yüzünde bir gülümseme vardı. Başka bir fotoğraf açıyor burada da başımızı birbirine yaslamışız halimiz var. O an başımıza en kötü ne gelebileceğini söyleyip akışına bırakma kararı aldığımız andı. Gördük akışına bırakmanın sonucunu gelebilecek en kötü şey geldi başımıza. Neyse bu konu hakkında konuşmamayı tercih ediyorum. Gözlerim kapalıyken bitmiş bir kahkahanın kırıntıları var dudaklarımda.

Ay Işığı DansıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin