18

412 42 6
                                    

Herkes için memleketi bir başka güzeldir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Herkes için memleketi bir başka güzeldir. Memleketine hayran birisi olarak benim için de İzmir bir başka güzeldir. Anneannemlerin evi merkezden daha uzakta sahil kenarında kalıyor. Oraya daha bir sevdalıyım mesela. Denize çıkan sokaklarında hiç bir yere yetişme gayem olmadan yürümeye bayılırım. Oradayken denizin kokusu bile bir başka güzel gelir burnuma. 

Bu yüzdendir ki tariflerim sonucunda geldiği yere merakla bakan Melih'i izlerken bile yüzümde kocaman bir gülümseme var. Arabayı durdurup canım memleketimi selamlayarak eve yürümeyi ne kadar çok istiyorum bilemezsiniz. Ancak Melih'e bir de bunu yaşatamayacağım için bu güzel planımı sonraya erteliyorum. Adamcağızı ilk dakikadan alışveriş merkezinde annesini kaybetmiş çocuklara çevirmeye gerek yok neticede. 

Çok geçmeden girdiğimiz sokakta evimizi görüyorum ve içim kıpır kıpır oluyor. Parmak uçlarıma kadar stres dolu olsam bile buranın, bu evin, hissettirdiği ev ve aile sıcaklığının bir bayram neşesi yayıyor içime. Melih arabayı park ettikten sonra bir süre hepimiz kıpırdamadan ve konuşmadan öylece duruyoruz. "Gazanız mübarek olsun aslanlarım." diyor Defne ve bizden önce arabadan atlıyor hemen. 

Neşeli ve çocuksu sesiyle bağırarak geldiğimizi bütün ev halkına ilan ediyor sevgili kardeşim. Melih'e baktığımda onun da bana baktığını fark ediyorum. Bu arabadan indiğimiz andan sonra büyük bir cümbüşün içine çekileceğimizin farkındayım. Yeterince stresli değilmişim gibi bu stresin peşimi bırakmayacağının da öyle. 

Bildiğim bir diğer şey ise bütün bu cümbüşün içinde yalnız olmayacağım. En az benim kadar stresli olan pek sevgili çakma erkek arkadaşımın gerginlikten bayılmanın eşiğine gelsem bile yanımda olacağını bilmek azıcık dahi olsa içime su serpiyor. Film sahnelerini aratmayacak bayılmalar, kargaşalar ve dahası bizim olayımız sonuçta hayatım. 

 Arabadan inip evin bahçesine girdiğimizde müthiş bir sevgi seline maruz kalıyoruz. Pamuk anneannemin herkesten önce beni kollarının arasına alıp sımsıkı sarmasıyla dramatik bir kavuşma sahnesi yaşıyoruz. Bana huzuru hatırlatan kokusunu içime çekip bende ona sarılıyorum. Beni küçük bir çocuk gibi sarıp sarmalıyor ve ne kadar özlediğinden dert yanıyor. Hepsinin hasretli ve coşkulu sarılmalarından sonra gözler Melih'e çevriliyor. 

Yüzünde ufak bir gülümseme ile bu kavuşma anını izlerken herkesin kendisine döndüğünü fark edince biraz gerildiğini hissediyorum. Bu yüzden dedemin kolunun altında sıyrılıyorum yavaşça ve çakma sevgilimin yanına geçiyorum. Melih'in gerginliğini azaltmaya yardımcı olmak niyetindeyken benim ellerim buz kesiyor adeta. Hafifçe boğazımı temizleyip "Hepiniz biliyorsunuz zaten ama yine de Melih, erkek arkadaşım." diyorum hiç birisiyle uzun uzun göz göze gelmemeye dikkat ederek. 

"Keşke öyle biliyor olmasaydık." diye homurdanıyor babam. Annemden ufak bir dirsek darbesi yemesi sonucunda omuz silkip tavrını koruyor. Ne diyeceğimi şaşırmışken biricik annem olaya el atıyor. "Bir noktada babana hak veriyorum ama neyse. Hoş geldiniz çocuklar. Ben Yeşim, Özgenin annesi. Tanıştığımıza memnun oldum Melih." bu konuyla ilgili onunda söyleyecek çok şeyi olduğunun farkındayım ama bunu erteleyerek bana çok büyük bir iyilik yapıyor kendisi. "Bende tanıştığımıza memnun oldum efendim."

Ay Işığı DansıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin