27

292 32 3
                                    

Atın Beni Denizlere - Kayahan

Orada, o yatağın üzerinde, o pozisyonda ne kadar kaldım hiç bilmiyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Orada, o yatağın üzerinde, o pozisyonda ne kadar kaldım hiç bilmiyorum. Adeta zihnim uyuşmuştu ve ben hayatımda bu kadar derin bir acı yaşamadığıma emindim. Göğsüme sakladığım o notla birlikte öylece yatıyordum sadece. Kalbim hiç onarılamayacak bir darbe almış gibiydi ve ben bu sefer o enkazdan kalkamayacakmış gibiydim. 

Ailemin ne olup bittiğine dair bir fikri yoktu ve bu bilinmezlik onları telaşlandırmıştı. Bir ara annemin neler olduğunu anlatması için Defne'yi tehdit ettiğini duymuştum. Kardeşim ise yine arkamızı toplamayı gururla başararak Melihlerin dedesinin biraz rahatsızlandığını ve acilen İstanbul'a dönmeleri gerektiğini söylemişti. 

Annem bu hikayeye inanmak istememesine ek benim neden odadan çıkmadığımı sorduğunda ise dünün yoğunluğundan ve yorgunluğundan güçsüz düştüğümü ve biraz uyumam gerektiğini söyleyerek beni odaya kapattığını söylemişti. 

Canım anam olmaz öyle şey diyerekten benim yanıma gelmeye kalkıştığındaysa daha yeni uykuya daldığımı şirketten gelen telefonların yeni sustuğunu ve beni biraz rahat bırakmasına dair bir şeyler söyleyerek onu uzaklaştırmıştı. Kapının önünden gelen sesler kesildiğinde tekrar kendimle baş başa kalmış gibiydim. Bütün bunların hiç yaşanmamış olmasını ve rahat, dinlendirici bir uyku uyumayı her şeyden çok isterdim. 

Biraz zaman sonra kapı usulca aralanıyor ve sırtım kapıya dönük olsa da Defne'nin geldiğini fark edebiliyorum. Yatağa gelip oturuyor ve sırtını duvara yaslıyor. Birbirimize hiç bakmadan ya da konuşmadan bile yaşadığım acıyı hissedebildiğini biliyorum. Kan bağından önce can bağıyla bağlandığımızı bilmenin güveni yayılıyor içime ve bir nebze kalbimi yakan ateşi söndürmesini umut ediyorum. 

"Uyandığımda Meriç'i gördüm." demesiyle ona dönüyorum aniden. "Melih yaka paça kaldırmış onu ve hazırlanmaya zorlamış. Ağzını bıçak açmadığını ve onu ilk defa böyle gördüğünü söyledi." bir süre önce yanaklarımda kuruyan yaşlarım ile dinmiş olan ağlamam bu duyduklarımla tekrar başlıyor. Arka arkaya akan göz yaşlarımla dinliyorum onu. "Kimseye hiç bir şey anlatmadı. Yüzüme bile bakmadı. Bütün eşyalarını aldığı gibi bir hışımla çıktı gitti." 

Kalbim bir yaranın kabuğunu kaldırmış gibi kanıyor adeta. Hayatımda yaşayabileceğim en büyük acıyı yaşıyormuşum gibiydi. Ben bütün yaralarımdan kurtulduğumu düşünürken kalbim en büyük yarayı almıştı ve şimdi bununla nasıl başa çıkılır hiç bilmiyorum. Melih'in kalbimde bu kadar büyük bir yere sahip olduğunu yeni fark ediyordum. Gidişiyle yarattığı o depremin altında ezilmekten kurtulamamıştım. 

Defne'nin beni sarıp sarmalamasına izin veriyorum ve bir nebze teselli bulmayı diliyorum onun şefkat dolu sarılışında. Yaşadığım acıyı hissedemeyeceğini biliyorum ama biraz olsun beni anladığını hissettiriyor. Biraz can sıkıcı ve baş belası olsa da yanımda olduğu için şükrettiriyor. 

Ay Işığı DansıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin