17

564 59 4
                                    

Ömrümce Hep Adım Adım - Nesrin Sipahi

Orta boy, lila rengi valizimin fermuarını kapatabilmek için ağırlığımı üzerine veriyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Orta boy, lila rengi valizimin fermuarını kapatabilmek için ağırlığımı üzerine veriyorum. Sonunda fermuarı çekebildiğimde artık resmi olarak hazırdım. Valizi sürükleyerek dış kapının kenarına koyduğum diğer eşyalarımın yanına götürüyorum. Bir sırt çantası, orta boy bir valiz, kol çantam ve annemin arayıp getirmemi tembihlediği şeylerin olduğu büyük torba. Bence gayet iyi toparlandım. 

Valiz hazırlamayı severim. Bir yere gidiyor olmanın o tatlı heyecanıyla hazırlanmak çok hoşuma gider. Ancak yanıma ne alacağımı seçmek, bunları en az yer kaplayacak şekilde yerleştirmeye çalışmak o kadar da sevdiğim bir şey değil ne yazık ki. Ağrıyan belimi ovuştururken unuttuğum bir şey var mı diye odaları turluyorum bir kez daha. 

Yolculuk için hazırlandığım doğrudur. İzmir'e gidiyoruz sevgili arkadaşım. Ve ben biricik memleketime gidiyor oluşumun, sonunda tatile çıkıyor oluşumun keyfini bile yaşayamıyorum ki. Bunun nedeni ise canım memleketime çakma sevgilimi ailemle tanıştırmaya gidiyor oluşum elbette. Düşününce bile fenalaşıyorum ben değerli okurlar. Bu anı kanlı canlı yaşayacağım ben birde değil mi? Allah'ım sen bu kuluna yardım et. İnsanların önünde çok sevgili Hazal Kaya'nın usta bir oyunculukla bayıldığı gibi bayılmayayım. 

Anneciğimin o malum aramasından sonra kafa kafaya vermiş ve olacakla öleceğe çare olmadığını anlayıp yolculuk hazırlığına başlamıştık. Şirketten izin almak o kadar karın ağrıtıcı bir işti ki anlatamam canım arkadaşım. Sonuçta daha yeni bir çalışanım ve izin almam pek imkan dahilinde değil. Elbette Melih Dinçer ismiyle bu oldukça kolay çözülebilecek bir mesele olsa dahi sevgilisinden torpilli kız imajı çizmemek için dişimi tırnağıma takıp çalıştığımı siz de çok iyi biliyorsunuz. İşte bu yüzden iki gün boyunca nefes almadan çalışmıştım ve bir miktar bitik haldeydim. İzin istemek için Ozan beyin odasına gittiğimde elimde gayet güzel tamamladığım işler vardı. Onlara dayanaraktan ne kadar mecbur olduğumu ve oradan da herhangi bir durumda her şey ile ilgilenebileceğime dair verdiğim sözler sonucu izni kapmıştım. 

Kendisinin en son çevirdiği haltlardan dolayı nezarete düşmesi sonucu Defne'yi de yanımızda götürmeye karar vermiştik. Bir noktada orada işimize yarayacağını düşünüyorum kendisinin. Eğer normal bir zamanda olsaydık beni sinir krizlerine sürükleyeceğini, türlü pislikler yapacağını adım kadar iyi biliyorum ancak kendisinin ipi ellerimde bulunuyor. Annemler eğer Defne'yi karakollardan topladığımı duyarlarsa bu oldukça büyük bir savaşa yol açar ve en büyük zararı elbette Defne görür. Esasen hak etmiyor değil ama bunu aileme söyleyip onların bir takım kalp krizleri geçirmelerine razı olamam. Kendisinin cezasını bizzat ben keserken ve bu konuyu türlü şeylerde bir tehdit olarak kullanmaya devam ederken bizimle birlikte gelmesi oldukça işimize yarayacak. 

Çok sevdiğim tiril tiril yazlık pantolonumun cebine koyduğum telefonum çalıyor. Annem paketindeki bütün dakikalarını benimle konuşarak bitirmeye yemin etmişçesine bir kez daha arıyor beni. Geleceğimizi söylediğim günden beri sürekli arıyor kendisi. "Efendim anne, bu sefer ne oldu?" diyorum bezmiş bir şekilde telefonu açtıktan sonra. 

Ay Işığı DansıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin