6.8

29 2 4
                                    

🍀
                                                              

 
“Birileri bizi özlememişti. Damladı ilk günden?”
 
“Ya reisim olur mu öyle? Seni özlemeyen ölsün ya. Şu saçlara şu tipe bak.”
 
Yüzümü sıktığı için cevap veremedim. Kahramanım kurtardı.
 
“Yüzü hassas onun. Eline koluna sahip çık.”
 
İlk dönemi iyi kötü atlatmıştık ve 15 tatil başlamıştı. Cümlenin güzelliğine bakar mısınız?
 
“Nereye akıyoruz?”
 
“Parka.”
 
“Ruhunuz ölmüş sizin ya. Napacağız parkta?”
 
“Bugün Asaf ve Derin’e sözümüz var. Gruba söyledik orada toplanacağız.”
 
“Geldim hadi gidelim.”
 
Melis de gelince hep birlikte çıktık. Diğerleri zaten parktaydı.
 
“Sarı velet de gelecek miymiş?”
 
“İzem’in sevgilisi olduğuna göre gelecek.”
 
Önden konuşarak giden Asaf ve Derin’e baktım. Birbirlerine iyi geliyorlardı.
 
“Alp gitmiş mi sarıı?”
 
“Senin sarışınlarla derdin ne Teo?”
 
“Hem en sevdiğim hem en nefret ettiğim sarışın.”
 
Saçını karıştırdım.
 
Parka gelince İzemlere selam verip oturduk.
 
“Uzaklaşmayın çok biz burada olacağız.”
 
Alkın’ın uyarısına tatlı tatlı kafa sallayan Asaf gelip yanağımı öptü.
 
“Bu kadar abla aşığı olmazsın be?”
 
“Çilli benim de ablam olsa bende düşkün olurdum.”
 
Alp alayla güldü.
 
“Sen sevgilisi olarak yeterince düşkünsün kardeşim.”
 
Alkın’ın yanağını öptüm. Hemen sırıttı güzel gülüyordu şerefsiz.
 
Alp bir kutu çıkarıp uzattı.
 
“Hadi bugün bendensiniz.”
 
“Sen mi yaptın aşkım?”
 
Melis gibi hepimiz merakla bakıyorduk.
 
“Sevgilinde daha bilmediğin çok marifet var güzelim.”
 
Bir ısırık aldım. Çok iyiydi.
 
“Teo bir tek sen beceriksizsin kardeşim farkında mısın? Seni alan yandı.”
 
Ağzındakileri gösterip iğrençliğini konuşturdu.
 
“Enişte, kızımız yemek yapmayı pek bilmez.”
 
Boran, İzem’e dönüp gülümsedi.
“Ben yaparım bilmesine gerek yok.”
 
“O kadar eminsin yani?”
 
“Neyden birader?”
 
“Sarışının seninle evleneceğinden?”
 
“Gönül mü eğlendiriyoruz burada? Nasipse olacak.”
 
İkisi kötü kötü birbirine bakarken İzem araya girdi.
 
“Alkın geçen maç nasıl oynadın enişte sen öyle ya? Çok iyiydin.”
 
“Her zamanki halim.”
 
Olmayan yakalarını düzeltmiyor muydu bir de?
 
“Yok canım ne egosu?”
 
Sırıtıp öpücük attı. Şebeğim benim.
 
Salıncak sırası ona gelen Derin’e baktım. Bizimkilere işaret edip oraya yöneldim.
 
“Sallayabilir miyim seni?”
 
“Çok sevinirim.”
 
“Daha hızlı ya da yavaş istersen söyle prenses.”
 
Rüzgarda uçuşan saçlarını onu rahatsız ediyordu. Salıncağı durdurup yedek tokamı çıkardım.
 
“Bağlamamı ister misin?”
 
Başını salladı. Çok sıkmadan saçlarını ördüm. Ellerini saçlarında gezdirdi.
 
“Abim duymasın ama ondan daha güzel ördün.”
 
Onun gibi kıkırdadım.
 
“Aramızda.”
 
“Anlaştık.”
 
Saçını öpüp sallamaya devam ettim. O inip kaydırağa yönelirken bir kol belime dolanıp şakağımı öptü.
 
“O kadar iyi bir anne olacaksın ki. Her gün daha fazla hayran kalıyorum sana.”
 
Başımı omzuna yasladım.
 
“Senden fena bir baba olmazsın gibi.”
 
Yalandan burnunu kıvırdı. Kollarını benden ayırıp önümde diz çöktü.
 
“Lan bu sahneye çok var kalk çabuk.”
 
Şaşkınlıkla bana ve durduğu konuma baktı.
 
“Yok lan bağcığın çözülmüş onu bağlayacaktım.”
 
Ayakkabılarıma baktım. Tamam sakin.
 
“Yani güzelim sen daha reşit değilsin ne teklifi?”
 
Sırıtan ağzına vurdum.
 
“Ne bileyim ben şak diye diz çöktün.”
 
Çocukların yanına giderken hala bana gülüyordu hain.
 
“Kızıl kafa rengin attı sanki?”
 
Gülen hainlere baktım.
 
“İster evlenirim ister evlenmem size ne ya?”
 
“Korkma kız evde kalmazsın alırım ben seni.”
 
Koluna vurdum. Saçımı öpüp kollarını doladı.
 
İzem’in elleriyle oynadığını görünce kaşlarımı çattım.
 
“İzo ellerinle oynuyorsun bu bir bok oldu demektir. Dökül.”
 
“Ben dün bizi abime söyledim.”
 
Boran direk ona döndü. Teo’nun yumruk olmuş elini tutup koluna yaslandım.
 
“Kızdı mı?”
 
“Kızsa nasıl geleyim Melo ya? Teşekkür etti anlattığım için. Boranla da tanışmak istediğini söyledi.”
 
“Tanışırız güzelim. Gün söyleyin yeter.”
 
İzem onun yanağını öptü. Teo kulağıma eğildi.
 
“Kalksam kızar mısın bana?”
 
Yüzüne baktım. Dalgaya vursa da hep bazen dayanamıyordu.
 
“Akşam aramazsan kızarım.”
 
Yumruğunu uzattı, vurdum.
 
“Gençler valide beni bekler kaçıyorum ben.”
 
O giderken Alkın, Alp ve ben bakıştık. Gün geçtikçe işler zorlaşıyordu.
 
@teoman.unal: Acının siyah tebessümü

 @mehir_atay: Kardeş ne bu özlü sözler @teoman

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

 
@mehir_atay: Kardeş ne bu özlü sözler
 
@teoman.unal: @mehir_atay çok üzdüler bu bebek yüzü
 
@baturalpkaya: Suratın yamuk gel ben bir vurayım düzelsin
 
@teoman.unal: @baturalpkaya bok ye!
 
 
@baturalpkaya: @meliss_atay

 @meliss_atay: Çok sevgii @mehir_atay: İzin veriyorum bizden sonra en iyi çift olabilirsiniz @izemyolcu_: @mehir_atay kırdın kırdın, @baturalpkaya efsanesiniiiz @mehir_atay: @izemyolcu_ siz daha yenisiniz ashkghasj @teoman

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

 
@meliss_atay: Çok sevgii
 
@mehir_atay: İzin veriyorum bizden sonra en iyi çift olabilirsiniz
 
@izemyolcu_: @mehir_atay kırdın kırdın, @baturalpkaya efsanesiniiiz
 
@mehir_atay: @izemyolcu_ siz daha yenisiniz ashkghasj
 
@teoman.unal: Acil dua zinciri başlatıyorum her beğeni bir nazar boncuğu

🍀
 
  

BİR TAHAYYÜL MESELESİ | YARI TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin