2.5

52 3 0
                                    

🍀

“Hafta sonuna plan yapmadınız demi?”

“Bunu 3. Soruşun Teo boşuz dedik ya.”

“Manzarayı görünce teşekkür edeceksin yenge.”

“Onu o zaman düşünürüz.”

“Alkın sizi izlemeye yarın mı geliyorlardı?”

“Evet.”

“Mehir zil çalacak çıkalım istersen.”

“Olur. Görüşürüz.”

Alkın yanağımı öpüp el salladı. Sınıfın kapısının önüne gelince biri kolumu tuttu.

“Teo?”

“Derse girmesen biraz konuşalım.”

“Tamam sorun mu var?”

“Gel sen.”

Anlamasam da beni bahçeye götürmesine izin verdim.

“Alkın’ın haberi var. Bir kızla alakalı bir şey sorucam dedim çaktırmazsın.”

“Endişelendirme lan. Söyle en söyleyeceksen.”

“Mutlu değilsin.”

“Saçmalama çok mutluyum.”

“Alkınla değil lan. Basketbol seçmeleri için değilsin diyorum.”

“Sana öyle gelmiş saçmalama.”

Bu nereden anlamıştı ki? O kadar açık vermemeye çalışıyorum.

“Bak yengem, canım anlat derdini. Alkın o da mutlu diyor ama senin gerçekten mutlu olduğun anları gördüm. Alkın kendi heyecanından fark edemedi ama ben anladım.”

“Teo büyük bir şey değil cidden.”

“Olsun söyle sen.”

“Büyük ihtimalle 2 yıl burada kalması gerekecek.”

“Evet?”

“Onun çocukluk hayali basketbolsa benimki de İstanbul’da okumak.”

“Bunu hiç düşünmemiştim.”

“Öğrenirse kendi hayalini unutup benimki için çabalayacağını biliyorum.”

“Sen İstanbul’a gidersen burada asla kalmaz. Zaten İzmir’i sevmiyor. Bir de sen  yoksan.”

“O yüzden bilmemeli. Söylemeyeceksin. Yarın aslanlar gibi oynayacak ve seçilecek. Sonrasını sonra düşünürüz.”

“Allah’ım bana da şöyle bir kız.”

“Salak.”

Teo’yla ders bitimine kadar konuştuk. Kafam dağılmıştı.

“Güzelim kahkahaların okula kadar geliyor.”

“Senin köpekte kaçışını duyunca dayanamadım.”

BİR TAHAYYÜL MESELESİ | YARI TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin