ÖZEL BÖLÜM | 2

7 0 0
                                    

🍀

Önümdeki kağıtları toplayıp sıradan kalktım. Hareketlenmemle hem oda hem de sınıf arkadaşım olan Ezgi bana döndü.

“Alkınla mı görüşeceksin?”

Başımı salladım.

“Evet antrenmanları falan derken bir haftadır buluşamadık.”

Güldü.

“Siz neredeyse dört yıldır uzak mesafe ilişkisi yaşıyorsunuz kızıl kafa. Bir hafta size dokunmaz.”

Haklıydı.

“Evet ama o zaman farklı şehirlerdeydik. Şimdi aynı şehirde sevgilimi göremiyorum. Özledim be kızım.”

Ellerini ben suçsuzum der gibi kaldırdı.

“Haklı isyanın karşısında susuyorum. Selam söyle enişteme.”

Vedalaşıp yanından ayrıldım.

Çok şükür ki üniversitenin son senesine gelmiş hatta bitirecektim. 1 ay sonra mezundum. Birkaç ay önce Alkın da reddedemeyeceği bir teklif alınca İstanbul’a gelmişti. Fenerbahçe Beko’nun oyuncusuydu artık. Daha önce başka takımlardan teklif alsa da Derin için bunları kabul etmemişti. Ama bu düşünmesini bile gerektirmeyen bir teklifti. Derin ne kadar bu durumdan mutlu olmasa da artık İstanbul’da yaşıyorlardı.

Bahçede arabasına yaslanmış beni bekleyen Alkın’ı görünce gülümsedim. Yıllar onu daha da yakışıklı hale getiriyordu.

Açtığı kollarına hemen iliştim.

“Çillim nasıl özlemişim seni.”

Yüzümü göğsüne sürtüp kollarımı sıklaştırdım.

“Ben de sevgilim ben de çok özledim.”

Hafif geri çekilip gözlerime baktı. Yüzümü avuçlarının içine alıp sevdi. 3 yıldan fazla uzak mesafesi yaşayan bizdik. Bir hafta dayanamayan da bizdik.

Arabaya bindik. Genelde sahilde vakit geçirmeyi seven bir çifttik. O yüzden nereye gidiyoruz diye sorma ihtiyacı hissetmedim.

Çalan telefonunu arabaya bağladı. Başımızın tatlı belasıarıyordu.

“Alkın’ım nasılsın kardeşim?”

“İyiyim Teo. Mehirleyiz.”

“Ooo reisim keyifler yerinde mi?”

Güldüm.

“Yerinde Teo’m. Alkınla nasıl keyfim yerinde olmaz.”

Yalandan burun kıvırdığını hayal edebiliyordum.

“Bak bak laflara bak. Sevgilimin olmadığını niye gözüme sokuyorsun ki?”

Teo, İzem’in onu öğrenmesinden sonra yurtdışına çıkmıştı. Kaç aydır görmüyordum çok özlemiştim.

“Sana diyorum bul oralardan diye.”

“He kolaydı o zaten. Dili tam öğrenemedim gel kız tavla diyorsun bana.”

Güldüm. Anadili gibi konuşsa da bu çabaya girmeyeceğini üçümüz de biliyorduk.

Alkın araya girdi.

“Beceremem demiyorsun da dili bahane ediyorsun lan sen.”

Teo güldü.

“Dur oğlum kızıl kafaya rezil olmayalım. Beni boş verin siz ne yapıyorsunuz? Reis okul bitiyor dimi?”

BİR TAHAYYÜL MESELESİ | YARI TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin