5.9

30 1 4
                                    


🍀

                                                         

Poşetleri alıp anneme seslendim.
 
“Ben çıkıyorum anne.”
 
“Geç kalma kızım.”
 
“Tamam görüşürüz.”
 
İçim kıpır kıpırdı. Bugün 22 Ekim 2018 Alkın ve benim yıl dönümümüz. Sevgililer günü falan kutlamıyorduk biz. Bizim için özel olan tarih 22 Ekim’di. Parkta vakit geçirip birbirimize hediyelerimizi verecektik. Özel gün olmasa da bir şeyler almayı seviyorduk gerçi.
 
Kısa bir yürüyüşün ardından parka geldim. Alkın çoktan gelmiş beni bekliyordu. Arkadan boynuna sarıldım. Boynundaki elimi öptü.
 
“Hoş geldin canımın içi.”
 
“Çok hoş buldum.”
 
Sırıtıp bir öpücük de yanağıma kondurdu. Poşetlerimi banka bıraktım. Eğildiğim yerden kalkınca karşımda bir pasta belirdi.
 
“Alkın?”
 
“Sana kendim yaptığım bir şeyi hediye etmek istedim.”
 
Şekli biraz bozuk olsa da Ç harfi şeklinde kestiği bir pastaydı.
 
“Neden Ç?”
 
Sebebini bilsem bile sormak istemiştim.
 
“A ve M harflerini ayrı ayrı yapacak kadar becerikli değilim gördüğün üzere. O yüzden Çilli ve Çimen’in Ç’si.”
 
Tebessümüm gülümsemeye döndü.
 
“Çok tatlısın.”
 
Sırıttı.
 
“Madem sen başladın ben devam ediyorum.”
 
Onun gibi kendim yaptığım hediyeyi uzattım. Bu hediyeyi yapmamdaki sebep oydu. Bir süre önce bana bir dört yapraklı yonca hediye etmişti. Hala saklıyordum, saklayacaktım. Verirken söylediği sözler de ömrüm boyunca hafızamı süsleyecekti.
 
Seninle tanışınca ben şansa inandım Çilli’m. Biz, yaşadıklarımız bir şans sonucu oldu. Derler ki dört yapraklı yonca bulabilirsen şanslı olurmuşsun. Ben senin sayende çok şanslıyım. İstedim ki sen de şanslı ol. Birbirimizin dört yapraklı yoncası olalım.
 
Düşünüyorum da ben bu çocuğu hak edecek ne yapmıştım? Hangi sevabımın sonucuydu?
 
Paketi açıp kaldırdı. Beyaz bir tişörtün kalbinin üzerine denk gelecek yerine dört yapraklı yonca işlemiştim.
 
“Ne diyeceğimi bilemiyorum. Çok güzel olmuş. Çok beğendim. Ömrüm boyunca çıkarmasam tuhaf olur muyum?”
 
“Yok canım ne tuhafı?”
 
Gülümsedi. Bir pakete daha uzandı. Kırılabilecek bir şeydi dikkatlice açtım. Ben hediyeyi incelerken gözlerimin dolmasına sebep olan cümlelerini söyledi.
 
“Biliyorum karanlıktan korkuyorsun. Geceni yanı başında ben aydınlatana kadar istedim ki geceni biz aydınlatalım. Bundan böyle gecelerin hiç karanlıkta kalmayacak.”
 
Dört yapraklı yonca şeklinde bir gece lambasıydı. Altında da bizim sözümüz yazıyordu “Güzel Geceler”
 
“Dolmasın gözlerin ama.”
 
“Nasıl dolmasın ya? Senin yüzünden iyice duygusal biri oldum.”
 
Saçımı öptü.
 
“Mutluluktan da olsa ağlama. Mutluluğun göz pınarlarından değil dudağının kenarından belli olsun.”
 
Dudaklarımı kıvırarak cevap verdim.  Hediyemi uzattım. O paketi açarken becerebildiğim kadar bir şeyler söyledim.
 
“İstedim ki bir hediyende ikinci sevdandan olsun. İki sevdanda seni hiç bırakmayacak.”
 
 Ucundan gördüğü şeyle tepkisini verdi.
 
“Lan.”
 
Göz devirdim. İyice hediyeyi çıkardı.
 
“Bu Fenerbahçe forması. Hani senin nefret ettiğin takım?”
 
“Bak işte senin için bunu bile yaptım.”
 
Arkasını çevirince gördüğü şeyle kocaman gözleriyle bana döndü.
 
“Hem de Volkan Demirel imzalı. Nasıl aldın bunu?”
 
“Üzümünü ye bağını sorma.”
 
Keyifle gülümseyip sarıldı.
 
“Sen öyle bir şeysin ki. Valla çok seviyorum.”
 
“Bende çok seviyorum.”
 
“O zaman sıra geldi benim son hediyeme.”
 
Poşeti aldım. Gördüğüm şeyle sırıttım.
 
“Ama bu çok güzel.”
 
Kenarına bizim fotoğrafımız işlenmiş bir sweatshirtdü. Çok değerliydi.
 
“Direk fotoğrafımızı bastırsam hem güzel olmazdı hem giyemezdin.”
 
“Evet ama bunu giyerim.”
 
Bende son hediyemi uzattım. Ne çok şey almışız yahu.
 
“Lan dikkat et kırma.”
 
Hayvan gibi açıyordu salak. Uyarımla dikkatle açtı. Okuduğu şeyle güldü.
 
Sayın Alkın Seyitoğlu yılın en güzel seven adamı ödülünü almaya hak kazandınız. Başarılarınızın devamını dilerim. Nice yıllarımıza
 
Mehir Atay
 
“Sen ne ponçik oldun öyle. Gel buraya.”
 
Kolunun altına girip sıkıca sarıldım. Ne ara 1 yıl olmuştu? Onu engellediğim günler hala hatırımdaydı.
 
“İyi ki biz Çilli’m. İyi ki Teo senin numaranı vermiş iyi ki bir numara istemişim.”
 
“O şekilde olmasaydı da bugün bu şekilde olacaktık. Alkın olarak da kalbimi çalmayı başarmıştın pislik.”
 
Sarsılan göğsünden güldüğünü anladım. Orada oturup birbirimizi dinledik.
 
@alkın_seyitoglu: İyi ki sen @mehir_atay

 @alkın_seyitoglu: İyi ki sen @mehir_atay

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


 
@mehir_atay: İyi ki biz
 
@teoman.unal: Bu ilişkinin mimarı olduğum için kendimi tebrik ederim.
 
@meliss_atay: Of çok güzelsiniz ama
 
@baturalp.kaya: Nice yıllarınız olsun
 
@izemyolcu_: Ağlamamalıyım
 
@demir_boran: Çok yakışıyorsunuz tebrik ederim
 
Sweate işlettiği fotoğrafımızı atmıştı. Çocuk seni yerim.
 
Bende başka bir fotoğrafımızı paylaştım.
 
@mehir_atay: Geçen yıl bu zamanlar ki inatçılığın için teşekkür ederim @alkın_seyitoglu

 @mehir_atay: Geçen yıl bu zamanlar ki inatçılığın için teşekkür ederim @alkın_seyitoglu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

@alkın_seyitoglu: Bu günleri göreceğim diye canım çıktı ama ne demek güzelim
 
@teoman.unal: Bu inatçılığa vesile olduğum için rica ederim yenge
 
@baturalp.kaya: @teoman.unal biraz sal kardeşlerimi
 
@izemyolcu_: Nasıl odun olunur bakınız örnek @mehir_atay
 
@meliss_atay: @izemyolcu_ bunları yazdığına şükret
 
@demir_boran: Açıklama o kadar Mehir ki
 
@teoman.unal: @demir_boran dünki çocuk gelmiş bize reisi anlatıyor bakın hele

🍀
 
 
 
 
 
 

BİR TAHAYYÜL MESELESİ | YARI TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin