4.1

34 3 2
                                    

🍀

“Hava öğlen de böyle olursa donarız.”

“Isınacakmış meteorolog abilerimiz öyle dedi.”

“İnşallah."

Vapurdaydık. İlk defa vapura biniyordum keyfini bile çıkaramıyordum. Alkın soğuktu ama hiç konuşmuyor da değildi. Alp'in söyledikleri aklıma gelince kendime yine saydırdım.

“Ona biraz zaman tanı. En güvendiği insanlardandı annesi. Bu konuda hepimizden hassas. Sana güvenmesi kolay olmadı. Ama güvendi şimdi sen yalan söyleyince kandırılmış gibi hissetmiş olabilir.”

Bok gibi hissediyorum gerçekten ya. Bir daha yalan söylersem iki olsun. Tövbe valla söylemem.

“Kızıl kafa sıkma canını bu kadar. Alkın’dan daha iyisini buluruz sana.”

Alkın kafasını bize çevirmişti ama bir şey dememişti. Benim susturmamı bekliyordu.

“Banane başkalarından ben Alkın’ı seviyorum.”

Kafasını eğip gülümsedi. Yani bence. Yoksa niye kafasını eğsindi?

“Kapı tarafına geçelim ineceğiz 2 dakikaya.”

İnsanlarda bizim gibi düşündüğünden milletle çok yakın geçiyorduk. Alkın Teo’ya beni işaret etti. Bizimki de anında gelip kolunu bana sardı. Böylece yanımdaki abiden biraz uzaklaşmış oldum. Kendi yapmadı tabi. Yumuşamış gibi görünmek istemedi. Alacağın olsun.

İnince ilk iş kahvaltı yapabileceğimiz bir yer aradık. Bulduğumuz ilk yere girdik. Ayı gibi açtık.

“Melis niye gelmedi Mehir?”

Alp Bey pek ilgilisiniz hayırdır?

“Okuldan bir şey için çağırdılar oraya gitti. De niye sordun? Sabah da söylemiştim.”

Dökül bakalım.

“Unutmuşum sormuş muydum?”

Yeme beni be.

“Yeme beni Alp dökül.”

“Ne döküleyim kızım? İyi ki bir soru sorduk.”

“Salak Mehir’e söyle bari.”

“Yok bir şey dedim Teo uzatma.”

Yanımdaki Teo’ya fısıldadım.

“Teo sen biliyorsun. Ne oluyor buna?”

Kulağıma eğildi.

“Yenge anladın bence. Bilmemezlikten gelme hiç.”

“Melo’dan hoşlanıyor dimi?”

“Hoşlanıyor mu bilmem ama beğeniyor kesin. Var mı sevgilisi?”

“Vardı.”

“Şuan yok ama.”

“Evet ama 2 yıl çıktılar. Ayrılalı da çok olmadı. Cesaret edemez bir süre.”

BİR TAHAYYÜL MESELESİ | YARI TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin