İyi okumalar
Yoongi ve Sunmi gerekli büyüleri yapıyorken, toplantı salonunun kapalı kapısının ardında alfalar ve omegalar birbiri arasında konuşuyordu. Bir müddet zaman geçtikten sonra büyüleri tamamlamışlardı ve kapıyı açtıkları gibi müjdeyi verdiler. "Koruma ve gizlenme büyülerini yaptık." Taehyung Sunmi'nin dediğini başıyla onayladı Yoongi zihinsel bağı ile " Kadim kitabın büyüyle bulunamaması için bir büyü daha yapmalıyız" dediğinde Taehyung ona baktı. Ortamda konu yine büyüydü herkes kendi muhabbetine odaklandığı için Taehyung ve Yoongi'nin bağ ile konuştuğunu sadece Jungkook ve Sunmi fark etmişti.
Taehyung henüz alışık olmadığı için tepkilerinden belli ediyordu hala. "Tamam, kitap henüz Sunmi de büyüyü yapın ve bana getirin" diye cevapladı baş alfa. Yoongi alfası olduğu için ve sadakatine inanmak istediği için tekrar sordu "Benim bilgim dışında başka bir büyü yapmadınız ve yapmayacaksınız değil mi ?" dedi. Bu arada herkes sürü evinin ilk katına restoranda benzeyen yere doğru konuşa konuşa iniyordu. Yoongi önce alfasının bağlarını iyi kullanabildiği için onunla gurur duydu. Bu bağlar kolay kolay oluşan ve sağlamlaşan şeyler değildi. Büyüsü yapılsa bile çalışılması ve kontrolü elinde tutulması gerekiyordu. "Senin bilgin dışında hiç bir büyü yapmadık ve yapmayacağım yani Sunmi ye güvenmediğim için demiyorum ama kimse için kefil olamam" diye ekledi.
Baş alfa başıyla onayladı ve Sunmiyle konuşan eşine baktı, onu ne çok özlemişti. Bu gelişmelerin içinde onun elini tutmak bile lüks bir sevgi hareketiydi onun için. Duyguları bağrından omegasına aktığında sevgilisi gülümseyen yüzüyle alfaya döndü. "Bende seni çok özlüyorum bebeğim merak etme her şey yoluna girecek ve biz haftalarca sevişeceğiz" zihninden akan sesle Taehyung'un kalbi ferahlıyordu. Omegasının onu teselli etmesi, destek olması, her zaman desteklemesi alfanın göğüs kafesini güçle dolduruyordu. Sunmi ve Yoongi kadim kitabı büyülemek ve Taehyung'a teslim etmek için oradan ayrıldılar. Taehyung alfalarına dinlenmelerini söyledi. Sürü evinden evlerine dağılan üyelerle birlikte Baş alfa ve Omega da evlerine doğru yol almaya başladılar. Hoseok'un gitmek isteyenlerin listesi olan kağıdı elinde tutuyor bu insanlara ne yapması gerektiği hakkında düşünüyordu Taehyung.
Evlerine girdiklerinde Jungkook hemen yeşil çay ve papatya çayının bir karışımından çay demledi. Koltuğa yayılmış ortadaki sehpaya bacaklarını uzatmış dinlenen alfasını izledi. Jungkook ne kadar güçlü durmaya çalışsa da Taehyung ile olmak dışında hiçbir şeyi düşünmediğini fark ettikçe kendine kızıyordu. Ona yük olmamak için elinden geleni yapıyordu ama yeterli olup olmadığını kestiremiyordu. Baş alfanın eşi olurken sorumluluklarını hafifletecek bilgi ve donanıma sahip olmak için çok düşünüyor ve çalışıyordu. Alfasına olan özlemle mutfak kapısına yaslanan omzunu ayırdı ve ona doğru adımladı. Alfası geldiğini hissetse de gözlerini açmadan onu bekledi. Kucağına oturup başını omzuna yasladığında ikisi de huzurla dolmuştu. "Ne düşünüyorsun alfam?" aslında ne düşündüğünü biliyordu söylesin ve konu hakkında konuşsunlar ve çözümlensin istiyordu omega. "Gitmek isteyenlerin listesine baktım" dedi yorgun bir sesle "İki aile vazgeçmiş ama kırk üç kişi gitmek istiyor" Omega derin bir soluk çekti onlara kızmak istiyordu ama bu hiçbir şeyi değiştirmeyecekti. "İnsanların arasında deşifre olabilirler, insanlara zarar verebilirler. İnsanlar güce ulaşmak konusunda hırslılardır akıllılardır. Birçok şey olabilir, herhangi bir sorun çıktığında bunun bizim sürümüzden kaynaklı olması diğer sürüleri sinirlendirir" derin bir nefes alıp gözlerini açtı. "Doğalarını ellerinden almak istemiyorum" dedi kırgın ve üzgün görünüyordu. Jungkook bir elini alfanın yanağına sardı ve teninin hissinden hoşlanırken fikrini söyledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE LAST DAY - TAEKOOK
FanfictionSöyleyecektim. Beni sen mühürleyeceksin anladın mı? Başkası ile aşkıma yazık edemem.