THE LAST DAY - TAEKOOK

"Jimin'in hayatını karartmayacağımız hiç bir yol yok mu?"

Umarım kurguya yorum yapmama nedeniniz güzelliğinden dilimizin tutulması falandır nkjhjk

 İyi okumalar. 

Jimin'in ağlamaya başlamasıyla Jungkook "Sunmi!" diye bağırmış ve onu küvetin başına çağırmıştı. Küveti gören Sunmi bir an dondu kaldı, odaya bir kaos hakimdi. Jimin hıçkırıklarla ağlamaya başlamıştı Seokjin ise onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Jungkook suyun yapısınında değişmesiyle ve kanı andırmasıyla gerilmiş ve Jimin'i bir an önce oradan çıkarmak için havluya koşmuştu. Sunmi ise elini küvete sokmuş eliyle sıvıyı dalgalandırmıştı. Yapısı, rengi ve kokusuyla anlamıştı su kan olmuştu. Suyun sadece renginin değişmesi gerekiyordu ve o sıraladığı bilgileri bu sonuçtan çıkaramazdı. Bu demek oluyordu ki büyüyü yapan kişi Jimin'in birinci dereceden akrabası yani aile üyesiydi.

Jungkook ve Seokjin ağlayan aslında bir nevi kriz geçiren Jimin'i havluyla sarmış ve oradan çıkarmışlardı. Bedeninde pıhtılaşan ve kuruyan kanları gördüğünde Jungkook'un fikriyle onu duşa doktular ayakta duramadığı için onunla birlikte duşa giren Seokjin hızla onu sabunlamış vücudunu kandan arındırmıştı. Soğuk duşun etkisiyle sakinleşen hıçkırıkları devam etse de ağlaması kesilen Jimin'i giydirdiler. Sunmi doğruldu odasındaki lavaboda ellerini yıkadı "Korkulacak bir şey yok durumu bildirmeliyiz" dedi. Jimin'e yaklaştı ona sıkıca sarıldı "Sana bir ley olmasına asla izin vermem sakın korkma Jimin." Jimin bu sözlerle rahatlayacağını düşünmemişti ama ona inanıyordu. Biraz daha rahatlayan ve korku yüzünden hırpalanan vücudu mayışmıştı. "Sen burada uyu Jimin biz en kısa sürede geleceğiz" dedi Sunmi. Jimin yatağa yerleştikten sonra Seokjin baştan aşağı ıslandığı için eve üstünü değiştirmeye gitti. Jungkook ve Sunmi ise toplantı odasına çıktı. Kapıdan girdiklerinde herkes yüzlerinde ki ifadeden durumun kötü olduğunu anlamıştı. Şimdi Sunmi durumu anlatacak ve ne kadar kötü olduğunu da anlayacaklardı hatta bazılarının korkacağını da düşünüyordu büyücü kadın. "Evet anlat Sunmi" Taehyung'un emrini başıyla onayladı. 

"Jimin de büyü olduğu kesin ve büyü Jiminle temas edilerek yapılmamış yani..." dediğinde Yoongi sandalyesinde dikleşti "Jimin'e büyüyü yapan birinci derece akrabası, kan bağlarını kullanarak yapılmış bir büyü" Yoongi yutkundu Jimin şimdi gerçekten de tehlikeliydi ve bundan zerre haberi yoktu. Derin bir nefes aldı Taehyung gerçekten zordaydı "Yoongi ve Sunmi büyü söz konusu olduğu için bu durumda ne yapmamız gerektiğini siz söyleyeceksiniz" baş alfanın konuşmasıyla alfalar ona baktı. Sunmi ise derin bir nefes aldı "Büyüyü kimin yaptığını bulmalıyız" dedi aslında çok kuvvetli bir ihtimal vardı ki bunu aslında herkes içten içe düşünüyordu. Taehyung derin bir nefes aldı Kadim kitabı nereye sakladığını şimdi alfalarına söylemeliydi zaten en kısa sürede oradan almaları lazımdı. 

"Jimin'in kendini baygın bulduğu yerde kadim kitabın ilk kısmını sakladım, Zeytin ağaçlarının köklerine kadar sakladım ve tılsımlı kumaşa sarılıydı" dediğinde Sunmi tüm olayı anlamıştı. "Anladım" dedi aslında çoğunun bir fikri vardı ama Sunmi açıklamak söz aldı. "Bu gösteriyor ki Park kabilesi Kadim kitabı arıyor ve neredeyse de ulaşmış" Taehyung lafa girdi "Kadim kitabı dört parçaya böldüm ve hepsini farklı yerlere sakladım. Zeytin ağaçları tılsımlı kuma büyüyle bulunmasını engeller diye ama..."  Sunmi araya girdi "Baş alfa eğer oraya saklamasaydınız çoktan ellerinde olurdu. Görünen o ki Jimin'in hem Park kurtlarından hem de Park kabilesinden kan taşıyor ve kabile bunun farkında Jimin'e birinci derece akrabasından biri kendi kanıyla büyü yaparak Kadim kitaba çekmişler ve yerini biliyorlar. Ağaçlar sayesinde kitaba ulaşamamışlar fakat orayı kazıp onu almak için birini gönderdiklerinden eminim tek avantajımız ikinci denemelerine rağmen Jimin kitabı çıkaramamış sadece yerini ifşa etmiş." sözü bittiğinde salonda ölüm sessizliği yaşanmıştı. Seokjin'in endişeli sesi duyuldu "Jimin'e ne olacak?" dedi bunu içeridekilere sormamıştı aslında sadece onun için çok endişelenmişti.