THE LAST DAY - TAEKOOK

Bırakan kişinin intiharı gibi bir şeydi.

Geç geldiği için çooook özür dilerim gerçekten. Bölümü yazdığım gibi attım hatalarımı düzelteceğim veeeeee yeni bölüm gecikmeyecek gelecek bu iki aylık süreçte aktif olucam ve bitmeye yakın hikayelerimi bitiricem. 

Alfa ve omega derin uykularından ayrılıyor zihinleri yavaş yavaş gerçekliğe dönüyordu. Çiftin aurası daha önce hissedemedikleri derin huzur hissiyle ışıl ışıl parlıyordu. Kimin önce uyandığı anlaşılmayacağı kadar zihinleri birbirine bağlıydı. Birbirlerinin uyandıklarını zihinsel bağları sayesinde hissedebiliyorlardı. Gözlerini önce açan Taehyung olmuştu, kendine geldiği gibi önce sevgilisine bakmış, ne kadar güzel göründüğünü düşünmüştü gülümseyen ifadesiyle. 

Jungkook'ta bu hislerin sevecenliğiyle gülümseyerek gözlerini açmış ve ona sokulmuştu. "Günaydın alfam" dedi sabah sesini yan evden dinlemiyor oluşu Taehyung'un öyle hoşuna gitmişti ki. Onun sabah sesiyle ilgili bir anısını gösterdi zihninden. Taehyung önce babasıyla kavga etmişti. Sinirli adımlarla odasına çıkıp bir şeyleri kırmamak için sabrediyordu. Sonra sakinleşmesinin en kolay yolu olan Jungkook'u dinlemeye başladı. Jungkook kadife sesiyle İnsan türünün müziğini dillendiriyordu. Sesi öyle güzeldi ki Taehyung gülümsemeden edememişti.  

Alfanın anılarını bir film gibi üçüncü bir gözle izleyen omega önce sesine verdiği tepkiye sonra onun anısını bu kadar berrak ve üçüncü bir gözle izleyebildiği için aralaındaki bağın kuvvetine şaşırmıştı. Heyecanla Alfaya baktı koca gözleriyle "Anını nasıl böyle net görüyorum, bizim bağımız sürü üyelerinin bağından farklı mı?"  Taehyung şaka mı yapıyor diye düşünmüş şaşkın bi ifadeyle "Bilmiyormuydun?" diye sormuştu. Hislerinden gerginliği sezen Jungkookta anında gerilmiş neden bir anda gerildiğini anlamaya çalışmıştı. 

"Neden bu kadar gerildin Taehyung?" dedi kırılgan bi tavırla. Taehyung gerginliği artmış bir şekilde "Sen istesen de istemesen de benimle engelleyemeyeceğin zihinsel, fiziksel ve duygusal bir bağ kurdun Jungkook. Senin özelin diye adlandırdığın kısımlara bile erişebilirim bundan haberin olmadan izin vermiş olmaz gerici bu ileride rahatsız olacağın bir şey olursa ne olacak?" 

Jungkook şaşırmış ve Taehyung'un kırılmış hislerini de yakalamıştı. Onu tamamen kabul etmemiş sayılıyordu. Bunu Taehyung'un zihninden alması zor olsa da içini kemiren durumun bu olması ele vermişti. Jungkook yanlış yaptığının farkına kolayca varmıştı ve sesi haksızlık ettiğini kabul eder gibi kısık bir şekilde çıkıyordu  "Ben dediğim gibi sana kavuşacağımı düşünemedim. Sen herhangi birini seviyor gibi değildin ve ben dersleri dinlemedim." elini alfasının yanağına koydu ve şefkatle okşadı "Ama sana kavuşmak, seninle bütün olmak için her şartı kabul ederdim zaten Taehyung, zihnimde ve kalbimde hissedebilirsin. Ben sana her yönden açık olmaktan rahatsız değilim ve olmayacağım." Taehyung'un vücudu bile gerilmişti bunu Jungkook'un sözlerinden sonra rahatlayan kaslarıyla hissetmişti. Derin bir nefes aldı. "Bu konuyla alakalı her şeyi en yakın zamanda öğreneceğim sana eş olarak yük olmayacağım söz veriyorum alfam" Jungkook'un da modu düştüğü için Taehyung gülümsemiş ve "Hiç şüphem oldu mu?" diye sordu. Olsaydı hissederdin der gibiydi. 

Taehyung'un korkusu lider omega olurken bu konu hakkında hiç bir şey bilmemesinden kaynaklanıyordu. Sürünün ona yüksek saygı duyması için önemli bir etkendi ve sürünün ona saygılı olmaması durumunda Taehyung yaptırımının tarafsız olmamasını nasıl sağlayacağını şimdiden düşünüyordu. Onu her zaman önde tutarmış gibi geliyordu. "Boş ver şimdi bunları sevgilim, kahvaltı edelim" Jungkook komut almış gibi hemen ayaklanmış ve banyoya gitmişti . İhtiyaçlarını karşılayıp, güzel görünmek için bir iki dokunuş yaptıktan sonra hızla merdivenleri indi ve kahvaltı için hazır olan malzemeleri çıkardı. Annesi her şeyi düşünmüştü onlar gelse bile yetecek kadar yiyecekleri vardı. Bazılarını da pişirmeye hazır hale getirmiş ve öyle koymuştu.