THE LAST DAY - TAEKOOK

"Kızgınlığımız birkaç saat içinde iyice artacak Jungkook"

Bir önceki bölümü tekrar okumalısınız çünkü Wattpad reis bana yapacağını yaptı yine :) Bölümüm üçte ikisi görünmüyormuş. Sonradan fark ettim ama durumu düzelttim.

İyi okumalar.

"Akşam oldu kalk artık!" Jungkook annesinin sesin duymamak için kafasını yastığın altına sokmuş sinirle inlemişti. Bu gün çok önemli bir gündü evet ama biraz daha uyumak istemesi bu günü daha önemsiz yapmayacaktı. Lakin bayan Jeon uyandığından beri evin için de ordan oraya koşturuyor, çangır çungur tabak tencere sesleriyle mutfakta kendini paralıyordu. Çünkü Taehyung ve babası kahvaltıya gelecekti. Tabi bundan Jungkook'un haberi yoktu, Taehyung'un da sabah haberi olmuştu.

Annesi Jungkook'a küçük bir oyun oynamak istediğinden kalkması için söyleniyordu da. Evde Taehyung'un sesini duyduğunda nasıl bir tepki vereceğini merak ediyordu, onunla alay edip, şapşal tepkilerini izlemek kadını neşelendirecekti. Masanın üstü Jungkook'un ve baba Kim'in sevdiği yemeklerle dolmuştu. Tezgahı temizledikten sonra ellerini kurularken yan evin kapının açılışını duymuş ve aceleyle önlüğünü çıkarıp kapıya yakın kolona asılmış boy aynasına bakıp saçlarını düzeltmişti. Taehyung'un kısık kahkahasını duyarken zil sesi yankılanmış ve Bayan Jeon hızlı adımlarla kapıyı açmaya gitmişti. Kapıyı açıp misafirleri içeri buyur etmiş ve "Günaydın, hoş geldiniz " diyerek güler yüzüyle baş alfanın gününü gerçekten aydınlatmıştı. Taehyung da "Günaydın" diyerek karşılık vermiş ve aralarında ki sinerjiyi hissetmemiş gibi yapmıştı.

Sürüyle ilgili konularda kadının ifadesiz suratı ve soğuk tavırları vardı ama görevi olmadığında da böylesine neşeli görmeye alışık olduğu için. Bu samimi gülüş tuhaf gelmişti. Bay kim ise gençlik yıllarından aslında kadının ne kadar sıcak ve sevecen olduğunu bildiğinden ve bu halini uzun zamandır görmemesinden ötürü oldukça neşelenmişti. "Jungkook" annesi bu defa sakince çağırdığında sinsice gülümsemişti. Direkt onları kahvaltı masasına yönlendirmiş, oturmalarını sağlamıştı. "Jungkook kahvaltıya in!" diyerek tekrar seslenmişti. "Dün gece çok ağladığı için yorulmuş olmalı" diyerek baş alfaya saygısızlık gibi görünmemesi için söylediğinde baş alfa sorun olmadığını belirtmek ister gibi gözlerini yumarak onayladı.
"Önemli değil o bir omega, en güçlülerinden biri olsa da narinler" diyerek alttan aldı. Aslında Jungkook bayan Jeon'un deği lde başka birinin çocuğu olsaydı tepkisi oldukça farklı olurdu. Baş alfanın Jungkook'a duyduğu şefkat, Bayan Jeon 'un yüzünün yansımasını taşıdığındandı. Annesinin masumluğunu görüyordu yüzüne baktığı her an.

Taehyung heyecanla gelmesini beklerken, büyükler kendi aralarında konuşuyorlardı. Jungkook herkesin sustuğu bir anda odasından çıkmış banyoya girerek rutinlerini yapmış ve yemeklerin kokusuna doğru giderken Kim ailesini gördüğü gibi donup kalmıştı. Gözleri şaşkınlıkla açılmış ve bir müddet öylece kala kalmış, masada ki herkesin yüzüne bir bir bakmış yüzlerinde ki muzip gülümsemelerle kıpkırmızı kesilmişti.

Dehşet verici bir utançla annesine bakmış sen benden ne istiyorsun be kadın dercesine yakarmıştı mimikleriyle. "Hoşgeldiniz" gülümseyerek selamlamış, üstünü değiştirmek için "hemen geliyorum lütfen siz başlayın" demiş aceleyle odasına gitmişti. Özenle giyeneceği vakti olmadığı için aceleyle lila bir kapüşonlu ve krem rengi dar kesim bir pantolon giyerek hızla odadan çıkıp masaya oturdu. "Kusura bakmayın annem haber vermemişti geleceğinizi" dediğinde onu şikayet ettiği için içi rahatlatmıştı "panik yaptığın zaman çok eğleniyorum" diyerek bunun bir komplo olduğunu belli eden bayan Jeon'a göz devirmemek için direndi. Herkes içten bir şekilde kıkırdadığında bu sefer baş alfa "Hadi başlayalım, kurt gibi açım" diyerek soğuk bir espri yaptığında kahkahalar yükselmiş esprinin bayatlığına daha çok gülmüşlerdi. "İyi ki komedyen olmamışsın baba" diyerek sitem ettiğinde Jungkook Taehyung'a bakmıştı dikkatle. Onunla olacak olmak, omegası olacağını düşünmek kalbini hızlandırılmıştı aniden.