TAMAMLANDI✔✔
《𝓙𝓮𝓷𝓶𝓲𝓷》
Göklere çıkıp uçalım,
Yıldızlarla kayıp dilek tutalım.
Sonra da Tutulan dileklerin arkasındaki umudu alıp,
Gerçekleşecekmiş gibi insanlara anlatalım.
Ama önce kaybolalım,
Birbirimizde uzunca kaybolalım....
❄🔥
Jenmin, Ros...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Satır arası yorum yaparsanız çok mutlu olurum =)
Ve kitabın büyümesi için arkadaşlarınızı etiketleyebilirsiniz 😃
Yıldızı doldurup başlasak bölüme=)
Keyifli Okumalar❤
Birinin tam şu anda bana tokat atıp uyan! rüya görüyorsun! demesine ihtiyacım vardı.
Dün gece yaşadığımız korkulu dakikaların ardından arabaya topuklayıp gaza basmıştık ve arkamıza uzun süre bakıp takip edilmediğimizden emin olmaya çalışmıştık. Gece elbette zehir olduğu için uyumam gene uzun sürmüştü ve haliyle okula gene gene ve gene geç kalmıştık.
Ve ders bitimi Rose ile buluşmak için kütüphaneye gelmiştim ama o da ne?
PARK JİMİN TAM OLARAK ROSE İLE OTURMUŞ KONUŞUYORDU!
Tabi bu normaldi çünkü onlar arkadaştı ve Jungkook'tan bile önce Jimin vardı. Ama Rose tek olacak sanıyordum. Ve kendimi böyle bir şeye hazırlamamıştım.
Aman! Sanki kendini hazırlasan bir işe yarayacak Kim Jennie, peh!
Orada onları uzun süre alık alık seyretmem ve iç sesime her zamanki gibi hayali bir orta parmak çekmem bitince yanlarına ilerledim.
Oldukça sakin kalmaya çalışarak selam verip yanlarına oturduğumda Jimin, "Benim de edebiyatta sıkıntım var. Acaba bana da yardım edebilir misin?" demişti bana(!) bakarak.
Kabul etmek için ağzımı bile açamazken Rose ayağıyla bacağımı dürtüp beni kendime getirdiğinde el mahkum kabul ederek ikisini de çalıştırmayı başlamıştım. Rose'yi çalıştırırken rahatlarken Jimin'e yardıma geçtiğimde beni izliyor oluşu elden ayaktan kesilmeme sebep oluyordu.
Tam 10 kez kalemi elimden düşürüp durmuştum, 10 kez!
Hiç ses etmeden elime geri vermişti kalemi. Tanrım, ona olan tavırlarımın anormalliğini gerçekten fark etmiyordu...Ölümcül dakikalar bittiğinde arkama yaslanıp kendimi sandalyemin soluna yani Rose'nin olduğu tarafa yasladım ve, "Eğer dediklerimi anladıysanız kısa bir test vereceğim yapmanız için?" dedim titrememesi kısık tuttuğum sesimle. Zaten kütüphanede olduğumuz için yüksek notaya çıkmamam garip karşılanmazdı.
"Olur."
İkisi de aynı anda mırıldandığında Rose için hazırladığım bir tane olan testi havaya sallayıp ayaklandım. "Ben şunu çoğaltıp geliyorum. Kahve falan ister misiniz alabilirim?" Yazıcı ile otomatik kahve makinesi yan yanaydı. Ve ben kendime oradan bir cappucino almak istiyordum.
