hah yine geldim s.a
naber la nası gidiyo
--------------------------------------------------------------
Lalin sinirle eve girip çarptı kapıyı. Direkt odasına çıkıp üzerindekilerden kurtuldu ve pijamalarını giydi. Saçlarını toplayıp yüzündeki hafif makyajını da sildi. Ardından yüzünü yıkayıp indi aşağı.
Sinirle kendini koltuklardan birine attığında arkadaşlarına baktı.
Eren, Deniz'i kendine çekmiş sarılıyor, Kayra ve Eylül'se ortak okudukları kitap hakkında tartışıyordu.
"hani kahve yapacaktın lan sen?" yanındaki yastıklardan birini sevgilisiyle cilveleşen Deniz'e fırlattı.
kafasına gelen yastıkla birbirlerinden ayrıldılar. Kayra ve Eylül'de birbirlerinden ayrıldığında amacına ulaşmış gülümsemişti Lalin.
Deniz yastığı tekrar Lalin'e atıp konuştu.
"ne atıyon lan pezevenk?!"
"karşımda cilveleşiyorsunuz it! günah olum günah, çarpılmayın diye."
"ya bacımsu senin sevgilin olmadığı için böylesin aslında." Eren bilmiş bir edayla konuştu. bir yandan da Bora'ya bakıyordu göz ucuyla.
Bora ağzını oynatarak Eren'e içten bir küfür sundu ve Lalin'e döndü.
"ben öyle bir aday göremiyorum koçum, hani nerede?" Lalin alayla konuştuğunda Bora, Kayra ve Eren'e bir bakış attı. ardından ayağa kalktı.
"kahveleri yapıyorum ben."
"dur bebeğim yardım edem sana, yorulma lazımsın bana." Eren de peşinden kalkıp Bora'nın arkasından yürüdü.
Deniz Eren'in arkasından cıkcıklayıp telefonunu eline aldı. kahve yapmak için fazla üşengeçti o an.
"benimki orta olsun, beğenmezsem yine yaptırırım bakın!" Kayra mutfakta olan arkadaşlarına bağırıp Eylül'e döndü tekrar.
"bok iç!"
"hep beraber!"
Eren kahve makinesinin fişini takan Bora'ya baktı. ocakta yapacaklarını düşünmemiştiniz değil mi? bunun için fazla üşengeçler...
"olum kızın kafası fazla kalabalık, normal görememesi. ayrıca sen de göstermedin kendini daha. ve Lalin'den bahsediyoruz, odunun teki amına koyayım, anlarsa şaşırırım asıl." Bora, Eren'in son söylediğine kahkahasını tutmadı.
"haklısın aslında.. neyse ya, sonra konuşuruz."
Eren kafasını salladı. ardından Bora'nın yanağından bir makas aldı.
"bebeğim sen halledersin devamını, bitti zaten kalmadı bir şey." tekrar konuşmasına izin vermeden içeri kaçtığında Bora arkasından gülmekle yetindi.
makineyi beklerken çıkardığı fincanları bir tepsiye alıp yanlarına kahve yanına servis edilen su bardaklarından koydu.
tezgahta olan şeker kavanozundan da fincanların kenarına koyup sandalyelerin birine bıraktı bedenini.
eliyle alnını ovarken düşünüyordu. ilk defa birine bu tür duygular besliyordu. daha önce hoşlandığı olmuştu ama bu denli derin değildi hisleri.
bu çok daha farklıydı..
içeri giren Lalin'le gülümsedi. çok güzeldi; saçları, gözleri, duruşu, her şeyiyle etkilemeyi başarıyordu karşıdakini.