bölüm XXII

35 6 67
                                    

selaaamm

--------------------------------------------------------------------------------------

Bora'dan

İfade vermemiz gerektiğinden Lalin'in yanına olmamak kötü hissettiriyordu. İşimiz en sonunda bittiğinde anında yanında bittik hepimiz.

Ağaca çarptığında araç hem yamulmuş hem de ters dönmüştü. Ambulansa bindirilirken gördüğüm kanlı beden aklımdan çıkmıyordu bir dakika bile.

Duvara verdim sırtımı, ne olacaktı bilmiyorduk.

Deniz, Eren'e yaslanmış hiç durmadan ağlayıp küfür ediyordu.

Eylül'se Deniz'e nazaran biraz daha iyiydi.

Kayra'da yanında sevgilisine destek olmaya çalışıyordu ama onun da durumu çok iç açıcı değildi.

Kızlar kadar olmasa da Eren ve Kayra'yla da uzun süredir devam eden bir dostluğu vardı Lalin'in.

Lalin'in telefonu çaldığında kafamı elimdeki telefona çevirdim. Camı kırılmıştı ama gariptir ki hâlâ çalışıyordu.

Şıpsevdi arıyor..

"İki saat oldu kapıdayım nerdesiniz lan?"

"Selam, Bora ben."

"Anaa aşık çocuk, Dalin nerde?"

"Hastanedeyiz biz şu an.."

"Ne hastanesi birader noluyo?"

"K-kaza geçirdi Lalin.."

"Nasıl kaza geçirdi, hangi hastanesiniz siz?" Hastanenin adını söylediğimde suratıma kapattı.

Gözlerimi yumdum, açtığımda her şeyin bir rüya olmasını diledim.

Ama değildi..

***

Bekliyorduk. Sadece bekliyorduk, başka bir halt yapamıyorduk.

Hasan gelmişti, koridora ölüm sessizliği hakimdi şimdi.

Oldukça yabancısıydım bu sessizliğin. Biz beraberken eğleniyorduk hep.. En çok Lalin'e gülüyorduk hem de.

Şimdiyse bu soğuk hastane koridorunda onu bekliyoruz, sessizce..

Canım yanıyor, çok yanıyor hem de..

Elimdeki telefon yeniden çaldığında Lalin'in kendine has zil sesiyle bakışlar üzerime toplandı.

Kayıtlı olmayan bir numaraydı arayan. Yanıma gelen Deniz'e uzattım telefonu.

"Babası bu." Kısa bir açıklamadan sonra açıp kulağına götürdü.

"Alo?" Karşıdan gelen cevapla burukça gülümsedi.

"Lalin ablan yok şu an burada kuzum." Minel'di sanırım telefondaki.

"Ablacığım sen telefonu babana verebilir misin?"

Deniz derin bir nefes aldı.

"Ee şey.. Lalin, hastanede şu an."

"Bakın durumunu henüz biz de bilmiyoruz ama-"

"Hayır! Gelme sakın, Minel'i de getirme tabii ki!"

"Sizce Lalin'i bu halde görmek Minel'e iyi mi gelir?!"

"Bakın, Lalin uyandığında sizi görmekten hoşnut olmayacaktır ve ben kardeşimin rahatsız olacağı herhangi bir şeye izin vermem!" Soğuk ve emredici ses tonu ürpermemi sağladı.

TurşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin