bölüm III

54 6 87
                                    

"O nasıl olacak peki zeki arkadaşım?" Lalin Deniz'e döndüğünde Eylül kaşlarını çatıp ayağa kalkmıştı. Aynı zamanda gözyaşlarını silmeyi ihmal etmemişti tabii.

Deniz saçlarını arkaya atıp kendinden emin bir ifadeyle konuştu. "Böyle yatarak aramasını beklersek nah arar, bu yüzden hazırlanın Eren bebeğimin yanına gideceğiz. Sahneye çıkacak bugün davet etmişti beni, beraber gidelim hem eğleniriz hem de story falan atıp aramasını sağlarız işte." Lalin gözlerini devirip koltuğa kendini attı.

"Daha bok bir plan duymadım, tebrikler."

Deniz gözlerini kısıp arkadaşına döndü. "Peki sayın salak, senin bir planın var mı?"

"Planım var demedim ki, planının saçma olduğunu belirttim."

Deniz ve Lalin hararetle tartışırken Eylül boğazını temizleyip dikkatleri üzerine çekti.

"Deniz'in dediğini yapıyoruz. Hadi giyinin." Deniz sevinçle ellerini birbirine çarparken Lalin yüzünü düşürdü. Kalabalık ortamlarda bulunmayı sevdiği söylenemezdi doğrusu.

Odalarına giyinmek için çıktılar ve hazır olunca oturma odasında buluşmak üzere sözleştiler.

İlk hazır olan Lalin'di, kot pantolon üzerine bej rengi bir kazak giymişti. Üzerine de kalın kabanını aldığında hazırdı. Kendini koltuğa bırakırken hâlâ bunun iyi bir fikir olmadığını düşünüyordu.

Deniz üzerinde deri mini etek ve siyah vücudunu saran bir boğazlı kazakla içeri girdiğinde yüzü gülüyordu. Koltukta oturan arkadaşına baktı ve onaylamazca kafasını salladı.

"Bu ne şimdi? Gerçekten pantolonla mı gideceksin?"

"Evet, gayette pantolonla gideceğim."

"Ya saçmalama kalk başka bir şey giy."

"Etek mi giyeyim senin gibi? Sonra kar havasında kıçım donsun?"

"Hava soğuk olabilir ama arabayla gideceğiz aptal, kalk hadi."

"Deniz zaten gelesim yok, zorlama bebeyim hadi git Eylül'e bak ne giymiş, ne yapmış. Hadi."

"O zaman makyaj yap biraz ya, ne bileyim saçını falan aç. Sap sap geziyorsun ortalıkta. En son lisede bir eniştem olmuştu benim, şimdi de olmalı bence."

"Şansını zorladığını söylemiş miydim?"

Deniz daha fazla ısrar etmeden Eylül'ün odasına gitse de homurdanmayı unutmuyordu.

Eylül'ün odasına girdiğinde hâlâ karar verememiş olduğunu gördü. Dolabının önünde kıyafetlerine bakıyordu.

"Hangisinde karar kıldın?"

"Hiçbirinde, benim giyecek bir şeyim yok sanırım, var ama yok."

Deniz arkadaşına gülüp yanına geldi ve kıyafetlere baktı. Daha önce Eylül'ün üzerinde görmediğini düşündüğü bir eteği eline alıp arkadaşına döndü.

"Bu güzel bence, yeni mi aldın? Gördüğümü hatırlamıyorum."

"Evet yeni aldım ama bunun üzerine bir şey uyduramadığımdan giymedim hiç."

"E gel benim dolaptan bakalım, belki aklına yatan bir şey buluruz?"

"Olur, ben bunun altına bir çorap alayım, geliyorum."

Deniz'in odasına geçtiklerinde üzerine güzel bir şey buldular. Saçlarını açıp dalgalandırdı ve güzel bir makyaj yaptı. Aynada kendini süzerken karşısındaki görüntüden memnundu.

TurşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin