bölüm VII

32 5 72
                                    

Medya itiraf kısmında Eylül'ün Kayra hakkındaki düşünceleri...

"Kayra, sana şu an da acayip sinirliyim ve her an suratının ortasına yumruğumu geçirebilirim biliyor musun? Bu yüzden çabuk anlat ya da çekil önümden." Kayra sözlerine gülümsedi ve elini tuttu uzanıp. Kolunu Eylül'ün bakışlarına dayanamayıp bırakmıştı.

"Tamam, anlatacağım. Lütfen gelir misin?" Eylül kafasını sallayıp arabaya götürmesine izin verdi kendini. Arabaya binip kemerini bağlarken mantıklı bir açıklama yapması için dua ediyordu.

Fazlasıyla özlemişti çünkü...

Çok fazla tartışan bir çift olmasalar da kavgalar oluyordu ama uzun sürmezdi hiç. Bu seferki alışılmışın dışındaydı. Ve hiç sevmemişlerdi.

Biraz uzun süren bir yolculuk Eylül'ün sıkılmasına sebep olurken sürekli oflayıp dışarıyı seyrediyordu. Arkada çalan hafif şarkı uykusunu getirmişti ama direniyordu.

Tanıdık gelen yolla doğruldu. Sevgili oldukları yere gelmişlerdi. Geçen gün olanları hatırlayınca korksa da Kayra'ya güvenip yaslandı yine ardına.

Arabadan indiklerinde yine elini tutmuştu Kayra, sıkıca.

Beraber ilerlerken söyleyeceklerini aklından geçirdi Kayra. Soğuğa rağmen terlediğini hissetti.

Geçenki düzenin benzeri kurulmuştu. Yine hoş bir ortamdı. Eylül gülümseyerek oturdu. Kayra'da yanına oturduğunda daha fazla beklemeden konuştu.

"Lütfen lafımı kesme. Zaten hakaret yiyeceğim ama ondan önce daha çok yediğim için alıştım. Her neyse ben sana oyun oynadım..." Cümlesini bitirdiğinde tepkisini ölçmek için Eylül'e baktı.

Gözlerini açmış anlamaya çalışır gibi bakıyordu. Gözlerini tekrar ellerine çevirip konuşmasına devam etti.

"Oyun derken öyle düşündüğün gibi değil. Bu evlenme mevzusunu açarken ben tartışacağımızı biliyordum. Hatta bilerek açtım konuyu, kavga edelim diye. Çünkü yıldönümümüze biraz heyecan katmak istedim.

Yani yedim bir bok ama iyi bir nedendi benim için... Beni affeder misin?" Masum masum bakmaya başladığında Eylül gülerek sarıldı.

"Gerizekalısın... Gerçekten öylesin ama neyse."

Kayra hızla kollarını Eylül'e sardı ve gülümsedi. Ayrıldıklarında birbirlerine baktılar bir süre. Özlemişlerdi. Kayra yanağına eğilip küçük bir öpücük kondurup geri çekildi ve cebinden aldığı hediyeyi çıkardı.

Küçük bir kutu çıkardığında Eylül merakla baktı kutuya. Ne almıştı?

Kayra kutuyu ona uzattı. Eline alıp açtı. Karşılaştığı şey bir kolyeydi ama kolyenin ucunda gezegen ve yıldızlar vardı. Oldukça zarif olması daha da aşık ederken Kayra'ya sarıldı tekrar.

"Bu çok güzel! Takar mısın?" Saçlarını elinde toplayıp önüme aldı ve boynunu açıkta bıraktı. Kayra kolyeyi taktıktan sonra sırtını göğsüne yasladı.

"Bu akşama bir şarkı bahşederdim ama dua et romantik anı bozmak istemiyorum."

"Hangi şarkıymış o bakalım? Ya da dur! Merak ettiğimi zannetmiyorum. Kesin Lalin'in şarkı listesindendir..."

"Doğru bildin." Kahkaha atıp daha da yaslandı.

***

Eylül evin önünde durduklarında Kayra'ya döndü. Soğuk alanda durduklarında burnu kızarmış yanakları pembeleşmişti. Karşısındaki görüntüye gülümseyip yanağına öpücük kondurup geri çekildi.

TurşuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin