"Kanka arıyor ne yapayım?" okyanus'un sorusuyla göz devirmiştim bıkmıyordu çocuk arayıp rahatsız etmekten.
"Efendim yankı" dedi telefonu bile hangi ara açtığını anlamazken.
Ağzında geveleyip 'buluşmak mı?' dedi bize karşı soruyu yöneltirken. Masal ve Derin hafifçe kafalarını yukarı aşağı sallayınca afallamış bir şekilde bakakalmıştım Okyanus'un istemediği belliydi işte daha neyi zorluyorsunuz."Tamam o zaman görüşürüz"diyip hızla telefonu kapattı tanrı aşkına bu kız ne yaptığını idrak edebiliyor muydu? madem istemiyorsun buluşma o zaman!
Okyanus ayağa kalktığında bakışlarımı O'na çevirdim. Gitme lütfen gitme..
"Neyse kızlar ben gidiyorum görüşürüz bebeklerim" sevgili çiftimiz el sallayınca acilen birşey yapmam gerektiği kafama dank etmişti eğer Yankı'yla buluşmaya giderse sevgili olabilirdi ve ben birini daha kaldıramazdım.
Kendimi aniden yere attığımda tüm yüzler bana dönmüştü ve planın ilk aşaması başarıyla gerçekleşti bir yalan uydurmalıydım şimdi.
Kızlar endişeyle yanıma yaklaşıp kollarımdan tutarak buldukları ilk bank'a yerleştirmişlerdi Masal ve Derin bir yandan yanağıma hafifçe vurup ateşimi kontrol etmeye çalışıyorlardı. Gözlerimi hafifçe araladığımda korkudan gözleri dolmuş Okyanus'u görmek bana iyi gelmiyordu şuan vicdan azabından ölebilirdim burda.
"İyi misin bebeğim?" Naif ses kulaklarıma ulaştığında gözlerim dolmuştu çoktan yaptığım salaklığın onu, onları bu denli korkutacağını düşünmemiştim.
"İyiyim sadece biraz dinlensem geçer"
Üçüsüde onaylanlarcasına kafasını sallayınca okyanus duraksadı.
"Gel seni eve bırakayım o zaman" buna sevinmem gerekirdi normalde ama vicdanım buna el vermiyordu."Sen Yankı'yla buluşmaya gitmeyecek misin?" Sorduğum soruda bile acı çekiyordum böyle bir seçenekte vardı çünkü.
Göz devirdi Ne Yankı'sı allah aşkına dermişcesine "hadi kalk da götüreyim seni evine'' usulca kafa sallayıp kendimi kollarını bıraktım sevdiğimin.Sevgili çiftimiz ne kadar benimle beraber gelmekte ısrar etsede okyanus izin vermeyip geçiştirerek göndermişti. Yolun yarısına gelmiştik tek kelime etmeden.
"Ben özür dilerim benim yüzümden randevunu reddettin" sözlerimin hemen ardından sinirli bakışlarını bana çevirmişti.
"Saçmalama sen hastayken randevuya falan gidemezdim aklım sende kalırdı hem istemiyordum zaten onunla buluşmak falan" sözleriyle sırıtmıştım.10 dakikalık yolu benim yavaşlığım yüzünden yarım saatte bitirmiştik sonunda evin kapısına varınca cebimden çıkardığım anahtarı kapı deliğine takıp içeri geçtim. Okyanus bi iki kez anneme seslensede cevap alamamıştı büyük ihtimalle okuldaydı.
Kolumdan hafifçe tutarak odaya yönlendiriyordu beni. Odamın kapısını açıp yatağı hazırladı dolabıma yaklaşıp bir alt ve bir üst seçip yatağın baş ucuna koydu.
"Sen giyin bebeğim ben çorba yapıp geliyorum" kafasını salamakla yetindim.Ben giyinmiş yatağımda usulca okyanus'un gelmesini bekliyordum vicdan azabı çeken tarafım ağır basıyordu sanırım. Kapının aralanmasıyla kafamı o yöne çevirdim elinde tepsiyle kapıyı yavaşça kapatıp masanın üstüne bıraktı.
"İnterneten bakıp yaptım" dudaklarını büzdü ne kadarda öpülesiydi şuan.
Tadi berbat olan çorbayı şuan sırf o yaptı diye içiyordum ama gerçekten berbattı bir iki kaşık daha yiyemiceğimi anlayınca kafamı diğer tarafa döndürdüm. 'Tamam o zaman güzelce yat'' kafamı sallayıp Hafifçe doğrularak yatağıma iyice sinince uykumun geldiğini yeni yeni fark ediyordum. Uykuya dalmadan önce anlımda hissetiğim dudaklar güzel bir rüyanın başlangıcıydı sanırım..
**
Bölümü yazıp tamamlayan San_Hyuk Aşkıma teşekkür ediyorum kolum ağrıdığı için yardım etmeyi önerip yardımcı oldu 💋🌸Umarım beğenirsiniz 💋🌸
Sizi seviyorum ♥💕