"Hadi ama ya geç kalacağız" Derinin bağırışıyla saate bakmıştım. Daha 6 bile olmamıştı ki saat neye coşuyordu bu kadar. Çocuklar için bir kaç parça eşya koyup küçük çantayı kapattım. O sırada Okyanus kucağında Öyküyle içeriye girmişti. " hazır mı her şey bebeğim."
Sorusuyla son kez çantaya ve sepete baktım hazır gibiydik."Tamam her şey güzelim." Eşyaları alıp minik bebeğime ıslak bir öpücük verdikten sonra Okyanus'la aşağıya inmiştik.
"Hayır pikniğe kum torbasını götüremeyiz. Onun yerine orda sana bulaşan çocukları döversin olur mu bebeğim?" Derinin ilhamı ikna çabalarına gülüyorduk.
"Saçmalama derin. Şiddet iyi değil tamam mı teyzecim" okyanus derini azarlayarak ilhama bir şeyler anlatmaya başladı. Masal elinde bir kaç poşetle gelince hazırdık artık. "Hadi kızlar geç olmadan çıkalım." Masal ve derin ilhamı, ben ve Okyanus ise ılgaz ve öyküyü alarak çıkmıştık evden.
Neredeyse yarım saattir yoldaydık ve Ilgaz ve derin tartışıyordu yolculuğun başından beridir. "Hayır teyze sürekli aynı şarkıyı açıp dinliyorsun. Ezberledim artık ya. Değiştir şunu" ılgaz, derin sürekli aynı şarkıyı açtığı için sinirlenmişti.
"Ayla bu Çocuğun müzik zevki hiç sana çekmemiş. Biraz kalite dinle be çocuğum." Ilgaz cevap verecekken araba durdu sözü yarıda kesildi. "Şarkı açmamıza gerek yok artık. Geldik bakın." Diyerek olaya el attı okyanus.
Çocuklar hemen arabanın kapısını açarak piknik alanına doğru koşmaya başlamışlardı.
Çantaları alıp çıkmıştım bende. Okyanus etrafa bir göz atıp beğendiğine dair bir şeyler mırıldanıyordu. Gerçekten çok güzel bir yerdi. Ve neredeyse bomboştu. Çocukların belirlediği ağaçlık yere doğru ilerleyip örtüyü sereceğimiz yeri seçmiştik.Ağaçlık gölge bir yerdi. Hemen karşımızda da göl manzarası vardı. Ve huzurlu hissettiriyordu. Örtüyü serdikten sonra kahvaltı yapmadan geldiğimiz için hemen kahvaltı hazırlamaya başlamıştık.
"Şu manzaraya karşı kahvaltı etmek cidden çok güzel. Uzun süre sonra ilk defa bu kadar huzurlu hissediyorum." Masalın dediğine hak vermiştim. " Ne yani benim yanımda huzurlu hissetmiyor musun?" dedi ağlamaklı bir sesle Derin. Hepimiz şok olmuş bir şekilde derine döndük. " ya bebeğim ne alakası var" diyerek onu sakinleştirmek için sırnaşmamıştı hemen Masal.Hep beraber kahvaltıyı bitirip toplamıştık. Şimdi ise çocuklar göle girmek istediği için göldeydik. Ilgaz başta korksa da girmek istemişti. Okyanus ılgaza gururlu anne bakışı atmak ile meşguldü. İlham Derinin omuzuna çıkmış Masal annesiyle dövüşmekle meşguldü.
"Güzelim gelsene." Okyanus'un sesiyle ona döndüm. Ilgaza nasıl yuzecegini gösteriyordu. Onlara doğru gitmeden önce öykünün olduğu tarafa baktım. Ağacın altına bir hamak yapmıştık rahat uyuması için. Şimdiyse mışıl mışıl uyuyordu.
Okyanus'lara ilerlemeye başladım. Yarı yolda beni karşılayan ılgaz olmuştu. Hızlıca üstüme atlayarak devirmişti beni. Okyanus'ta bize doğru gelmiş Ilgazı da kollarına alarak sarılmaya çalışıyordu bana. Çok huzurlu hissediyordum. Bulutların üstünde gibiydim. Okyanusla ılgaza dönüp öpmüştüm ikisini de. Karşılığında Kocaman sırıtmıştı ılgaz.
Derin hala masala tripli olduğu için ilhamı dolduruşa getirerek masal annesiyle dövüştürüyordu suda.
Çocuklar hasta olmasın diye çıkmıştık gölden. Hava serinlemeye başlamıştı çünkü. Çocukları da alıp oyun oynamak istemiştik. Masal ve ilham futbol diye tutturunca futbol oynamak zorunda kalmıştık. Annesinin kızı işte ne olacak.
Koşmaktan aşırı yorulunca dinlenmek için eski yerimize geçip soluklanmıştık.Masal ile derin hararetli bir şekilde bir şeyler konuşurken ılgaz ile ilhama bakmak için arkama göz attım ki ikili ellerinde pasta ve tabaklarla gelmişlerdi. "Siz çok yoruldunuz bugün. Birazda biz ilgilenelim sizinle." İlhamın konuşmasıyla gözlerim masal ile Derini buldu. Mutluydular. Çok güzel bir çocuklar yetiştirmiştik.
Ilgaz eşyaların olduğu yere gidip bardak, çatal ve limonatayı getirince derin servis etmeye başlamıştı. Herkes önündeki pastayı yerken birden öykü ağlamaya başlamıştı. Uyanmıştı demek sonunda.
Okyanus kalkmak için yeltenmişken omzuna dokunup durdurdum onu. Kalkıp öyküyü getirmiştim. Ve şu an pastayı yiyebilir mı acaba diye tartışıyorduk. " ya hayır o daha çok küçük nasıl yesin ya." Okyanus sözünü bitirdikten sonra öykünün elini pastaya daldırıp ağzına atması bir olmuştu. Hepimiz birbirimize bakarak gülmeye başlamıştık. Okyanus ağzını temizlemek için yeltenirken durdurdum onu.
" Bebeğim bırak ta doyasıya yesin pastasını sonra temizlerim ben. Onayladığına dair mırıltılar çıkarmıştı. Diğerlerine göz attım Derinle ilham kim önündeki pastayı daha önce bitirir diye yarış yapıyordu. Asla akıllanmazdı bunlar Bir de kendinden bir tane daha yetiştirmişti. İçime derin bir nefes çekerek huzurlu anlarımızın hep daim olmasını diledim. Mutluydum. Mutluyduk.
**
Finalin üstünden Uzun zaman geçmiş olmasa da öyle özledim ki çocuklarımı aklıma gelince yazmak istedim ama yazamadım diğer ficlerim yüzündenSan_Hyuk bebeğimden rica ettim ve bu Soft, muhteşem bölümü yazdı 👉💜👈
Çok güzel değil mi? Ben şahsen okurken bittim Eridim. Bir ara kendi karakterlerim olduğunu unuttum skznsjsksn
İyi geceler🖤