"Emin misin? Ya sana bir şey yaparsa?"
"Yapmaz Yankı öyle biri değil" sahte bir tebesümle baktım Ayla'ya pek tatmin olmuş olmasa da kısaca kafa salladı.
"Şuradayım" hemen yan masayı gösterdiğin de kafamı salladım. Hemen karşısında bir kaç masa uzaktaydı Yankı. Yani bir şey olduğunda müdahale edebilirdi kendi tabiriyle.
Bileğimi nazikçe tutup kendine Yaklaştırdı ve kollarını omuzlarımdan sarkıtarak sıkıca sarıldı güven verircesine
"Sakın telaş yapma. Her şeyi bütün çıplaklığıyla anlat gitsin ve bir An Önce bu saçmalık bittsin" Bitecekti bu saçmalık bir an önce bittecekti.
Derin bir nefes alıp geri çekildim. Yankı'nın yanına gitmek için adımladım şu an o kadar gergin ve tuhaf hissediyordum ki. Evet O'na karşı hiç bir his beslemiyorum ama kötü Hisediyordum Sanırım pişmanlık duygusu bütün vücudumu sarmıştı..
Beni fark etmişti bakışları üstümde gezdi bir süre Tanrım çok gerginim!
"Okyanus" hızlıca sandalyeden kalktı ve parlak mavileriyle gözlerimin içine bakmaya çalışıyordu evet ben bakışlarımı O'nun gözleri dışında her yerde gezdiriyordum ne yapayım?
"Otursana" işaret ettiği sandalyeye çömelip oturdum dizlerimin bağı çözülüyordu en son..
"Aç mısın? Ya da bir şeyler içer misin?" Of Tanrım ben bu çocukla nasıl konuşucaktım? Bilerek mi böyle davranıyordu vicdan azabı çekmem için..
Kendimi toparlamam gerek. Bu saçmalığa daha fazla devam etmek istemiyordum her şey bir an önce bitmeliydi bir an önce.
"Yankı ben seninle önemli bir şey konuşmalıyım" titreyen sesime lanet ederken boğazımı temizledim. Meraklı Bakışları üstümde gezinirken rahatsızca yerimde dikleştim
Dünden beri bu An'ı hayal etmiştim ne konuşacağımı ne söyleyeceğimi her şeyi ezberlemiştim lakin şimdi hepsi aklımdan uçmuştu. Çok gergindim elim ayağım titriyor
"Sakin ol.." üstüme doğru eğilip omuzumu sıvazladığında gerginlikle dişimi sıktım bu hiç hoş hissettirmemişti.
Yüzünde ki sıcak gülümsemesi beni daha çok geriyordu.
"Tane tane sakince konuş. Zamanımız var halla, kimse kaçmıyor" ama şu an ben burdan koşarak kaçmak istiyordum.
Yatıştırıcı sesi ve parlayan mavileri beni vicdan azabından geberttiyorken derin bir nefes aldım ve dudağımı ıslattım.
"Yankı bak.. sen Gerçekten harika bir İnsansın. Keza dış görüşünde aynı şekilde ama ben sana karşı hiç bir his beslemiyoru-"
"Hayır hayır böyle söyleme Okyanus N'olursun. Kalbini kıracak bir şey mi yaptım farkında olmadan?" Sesinde ki yalvarış içimi titretiyordu Tanrım ben iğrenç bir İnsandım
"Gerçekten affettirebilirim kendimi. Lütfen ayrılma benden" ayağa kalkmış masanın üstünden bana doğru eğilirken biraz geri çekildim
"Bir hatan olmadı ya da beni kıracak bir şey yapmadın. Biz olamayız her şey Annem içindi ama yalnış olduğunu farkına vardım Özür dilerim."
"Yani beni hiç sevmedin mi?" Titreyen sesiyle hayal kırıklığıyla Bakan gözleri başımdan aşağı kaynar sular döküyormuş gibi hissetiriyordu
Sustum..
Dolu gözleri titrerken gözlerimin içine baktı hayal kırıklığı ve acıyla.
"Senden Nefret etmiyorum ama seni bir daha asla affetmeyeceğim" çatalaşan kırgın sesiyle kalbime hançer gibi saplandı o sözleri..
Ve ardına bakmadan çekip gitti hayatımdan..
Ve bir kez daha Anladım. Ben Sevilmeyi Hakketmiyordum.
**