Hafif esintili, arada şiddetini arttıran ama sadece saniyelik tüyler ürperten bir hava vardı.
Changbin güzel bir manzaraya sahip terasında, yere minder atmış; kulağını rüzgar sesi doldururken ve yanından hiç eksik etmediği şarabını içerken kitabını okuyordu.Arada gözlerini yıldızlara çıkarıyor daha sonra ışıklarla oluşan manzarada göz gezdiriyordu.
Evini seviyordu, bu evde hissettiklerini ve yaşadıklarını seviyordu Changbin.Kalın kitabından her sayfayı çevirdiğinde kokluyor;burnuna dolan yeni kitap kokusuyla gülümsüyordu.
Zor şeyler yaşamıştı Changbin fakat gülmek onun için böyle kolaydı.Önemli bir işi olsa dahi yolda gördüğü her kediyi beslemeye çalışır, zaman buldukça barınaklara gidip yardıma muhtaç hayvanlara elinden geldiğince yardım eder daha sonra gece yatağına yattığında; yardım ettiği minik ve sevimli dostların heyecanını düşünür büyük bir gülümseme ile uykuya dalardı.
Ya da televizyonda veya internette yardıma muhtaç kişileri görür, kimseye göstermeden sessizce ağlar ve daha sonra o kişilere ulaşmaya çalışırdı.
Böyle bir kalbi vardı Changbin'in, bir insanı mutlu ederse mutlu olacağına inanır. İnsanların gülümsemesi için elinden geleni yapardı.
Fakat Felix'in iyi olması ve gülümsemesi bu ara her şeyden çok daha önemli gibi geliyordu Changbin'e. Geceleri uyumadan önce yüzünde yıldız saklayan çocuğun yaşadıklarını düşünüyor, Felix'in odasına gidip 'seni daha önce bulamadığım için özür dilerim' demek istiyordu.
Ayrıca Felix'in kardeşlerine hissettirdiği güven Changbin'i daha çok mutlu ediyordu.
Bir sayfa daha çevirdi Changbin ama kapının eşiğine yaslanmış, dudakları büzülü ve kaşları kalkık her an miyavlayacakmış gibi duran Felix gözüne çarpmıştı. Kolunda ki saate bakıp tekrar sarışına döndü.
"Uyuyamadın mı yine?"
Kafasını sallayarak yere baktı, ayağıyla yere daire çizerken Changbin sadece neden uyuyamadığını merak ediyordu.
Üstüne belki bir beden büyük gelen pijamasından küçük parmakları gözükmüyordu ve bu onu iyice tatlı bir hale sokmuştu.
Kafasını kaldırıp kendisini izleyen büyüğüne baktı."Yanına gelebilir miyim?"
"Gel."
Felix ayaklarını sürterek Changbin'in yanında olan mindere oturmuş okuduğu kitaba bakıyordu.
İnce pijamasından dolayı tüyleri ürpermişti ve sanki Changbin bunu hissetmiş gibi hemen yanında duran küçük battaniyeyi Felix'in sırtına örtmüş ve ayaklarını da kendi sırtında olan battaniye ile sarmıştı."Sen üşüyeceksin..."
"Uzun süredir buradayım ve böyle havaları seviyorum, sorun yok."
"Ne okuyorsun?"
"İnsan Anatomisi..."
"Zor mu?"
"Artık değil." dedi Changbin bıkkın bir sesle.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘋𝘪𝘰𝘴 𝘋𝘦𝘭 𝘝𝘪𝘯𝘰/ 𝘊𝘩𝘢𝘯𝘨𝘭𝘪𝘹 ✔️
Fanfiction'güzel olduğunuz kadar bencilsiniz bayım... ve yaşaması gereken bir bebeği öldürmeyi düşünecek kadar cani...' -mpreg-