Arabada geçirdikleri gecenin sabahında Felix titreyerek uyanmış ve zaten sarıldığı çocuğa daha fazla sokulabilirmiş gibi kolunun altına girmişti.
Changbin de zaten küçüğün hareketliliğine uyanmıştı ve Felix'i kendi altına alıp ısıtmak istermişçesine sarılmıştı.
Birkaç saat sonra güneş iyice kendini belli ettiğinde Changbin'in sırtı sıcaktan yanmıştı ve büyük bir sersemlikle uyanmıştı.
Yavaşça oturur pozisyona geçmişti ve arabada oluşan; şarap ve sigara kokusu bir anlığına başını ağrıtmıştı.
Ya da ikisi de her bakımdan yoğun bir gece geçirdiği için gün içinde feci bir baş ağrısı çekeceklerdi.
İki eliyle şakaklarına bastırıp ağrısını azaltmaya çalıştı ama hayır; bu ağrının kolay kolay geçmeyeceğini çok iyi biliyordu.
Ön koltukta duran kırışmış ve kurumuş olan gömleği üstüne geçirip tekrar yaslandı koltuğa, yan tarafında sessizce uyumaya devam eden pembe saçlı çocuğa baktı.
Güneş çillerini ve beyaz tenini iyice parlatırken, dudakları büzülmüş ve küçülmüş bir şekilde düzensiz nefesler alarak uyuyordu.
Saate baktığında sabah 5'e geldiğini gördü; topu topu 2-3 saat uyumuşlardı ama defalarca uyanmışlardı.
Arabada sevişmek kolay olsa da uyumak gerçekten zormuş dedi Changbin kendi kendine.
''Felix.'' diye mırıldandı yumuşak sesiyle.
''Felix uyan yavaş yavaş gidelim.''
Pembe saçlı, bebeği doğduğundan beri ufacık bir sese uyanır olduğundan Changbin'in yumuşak ve kısık sesine bile uyanmıştı.
''Günaydın.'' dedi gözlerini açmaya çalışırken.
''Kurumuş mu gömleğin?'' dedi o da oturur pozisyona geçerken.
''Evet kurumuş, hadi sen de giyin.''
Pembe saçlı kafasını sallayıp giyinirken Changbin'de hiç beklemeden pantolonunu giymişti.
İkisi de arabadan inip sabah güneşi ve hafif rüzgarın yüzlerine çarpmasına izin verdiler.
''Rezil bir uykuydu.'' dedi Changbin.
''Evet öyleydi ama genel olarak güzel bir geceydi, değil miydi yoksa?''
''Hayır çok güzeldi, sadece uyuyamadık hiç.'' dedi arabaya yaslanırken.
''Bir ara bayağı üşüdüm.''
''Evet titriyordun.''
''Ama sonra ısıttın beni.'' dedi gözlerini kaşırken. Changbin'de Felix'in sabah sersemliğine gülmüştü.
Arabaya ilerleyip içerideki bütün çöpleri çıkardı ve çöp kutusuna attı, daha sonra Felix'e bakıp arabaya bindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘋𝘪𝘰𝘴 𝘋𝘦𝘭 𝘝𝘪𝘯𝘰/ 𝘊𝘩𝘢𝘯𝘨𝘭𝘪𝘹 ✔️
Fanfiction'güzel olduğunuz kadar bencilsiniz bayım... ve yaşaması gereken bir bebeği öldürmeyi düşünecek kadar cani...' -mpreg-