Saçlarını taradıktan sonra buharlaşan aynada kendine bakmaya çalıştı Felix.
Yanakları iyice şişmiş,karnı da iyice büyümüştü.
Changbin ve Jisung'la oturduğu gecenin üzerinden iki ay geçmiş ve doğumuna çok kısıtlı bir süre kalmıştı.
Saçlarını kurutmadan çıkmıştı banyodan, omuzlarına havlusunu asmıştı ve havaların iyice ısınmasıyla üzerine sıfır kollu bir tişört altına da bol pijamasını giyip salona inmişti.
Saate baktığında gece yarısına gelmek üzereydi ve Changbin evde değildi.Dün gece Felix'in ilk geldiği günlerde olduğu gibi kısa bir kriz çevirip evden çıkmıştı. Felix, Hyunjin'e gittiğini bildiğinden aramamıştı, yazmamıştı da onu rahat bırakmak istiyordu bu zamanlarda.
Duşa girmeden önce Beomgyu ''o bu gece de gelmez belki yarın da gelmez bekleme sen onu.'' dese de Felix dün gece de yaptığı gibi salonda saatin karşısında ki koltuğa oturup birbirini kovalayan akrep ve yelkovanı izlemeye başladı.
Belki de Beomgyu'nun dediği gibi iki üç gece daha gelmeyecekti Changbin ama bekleyecekti Felix, masanın üstünde duran meyve tabağını kucağına alıp yemeye başladı.
Kirazı kokladıktan sonra ağzına attı, kulaklıklarını takmış hem şarkı dinliyor, hem de meyveleri koklayarak yiyordu ; bir de gözü hep saatteydi.
Bir saat geçmişti bile...
Telefonundan şarkıyı değiştirip eline aldığı üzüme baktı. Bir anlık burnuna gelen kokuyla gözlerini kapattı.
Gözlerini açtığında bir poşet dolusu meyveyi görünce hızlıca arkasını döndü.Changbin koltuğun arkasından eğilmiş gülümseyerek Felix'e bakıyordu ama bir sorun vardı Changbin'in kaşı yine kanıyordu.
''Changbin?''
''Sevinmedin mi beni gördüğüne?'' dedi gülümsemesi solarken.
''Kaşın kanıyor...'' dedi Changbin'i kolundan tutup koltuğa çekmeye çalışırken.
''Çok mu kötü, ufak bir kaza oldu ama-''
''Ne kazası?'' diye resmen çığlık attı Felix.
''Önemli bir şey değil gerçekten küçücüktü, önüme bir köpek çıktı ben de vurmamak için ani fren yapınca kaşımı vurdum ama gerçekten önemli değil acımıyor bile.''
''Bekle geliyorum-''
''Tamam otur, ben getiririm her şeyi tamam mı?''
''Tamam.''
Changbin, Felix'in ona pansuman yapacağını bildiği için yavaşça ayağa kalkıp ecza dolabından işe yarayan malzemeleri alıp geri geldi.
Aylardır alışmışlardı artık, Changbin ya kavga ediyor ya da kaza yapıyordu. Felix ise söylenerek -ki bu genelde Changbin'e kızmaktı- pansuman yapıyordu. Changbin arada acıyor diye abartıyor Felix'in nazik olma çabaları çok hoşuna gidiyordu. Üstelik bir gece Jisung'dan ona yumruk atmasını istemişti. Çünkü Felix kendisiyle ya başı ağrıyınca ya da pansuman yapılması gerektiğinde yakınlaşıyordu. Bu da Felix'in çillerini görmek için Changbin'in oynadığı bir oyundu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘋𝘪𝘰𝘴 𝘋𝘦𝘭 𝘝𝘪𝘯𝘰/ 𝘊𝘩𝘢𝘯𝘨𝘭𝘪𝘹 ✔️
Fanfic'güzel olduğunuz kadar bencilsiniz bayım... ve yaşaması gereken bir bebeği öldürmeyi düşünecek kadar cani...' -mpreg-