Berdel : Zoraki Evlilik

Bölüm çok uzundur. Bu yüzden sınır koyacağım. Ve de bundan sonraki bölüm geç gelecektir. Çünkü çok uzun yazdım bu bölümü.
Sınır 35 vote (oy)
150 yorum

Gönül'ün Dilinden
Ben Azat'ı test etmek için yapmıştım bu oyunu ama sonucu kötü oldu. Şu an ikimiz yerde o altımda ben üstündeydim. Güzel kokan saçlarım yüzüne dökülmüştü. Sanırım o da benim güzel kokumu aldı tepki vermedi :)
Ben yutkunuyordum korkuyla. O da öfkeyle saçlarımı yüzünden savurdu. Sımsıkı tuttu saçlarımı. Canım yandı ama bir şey demedim. Dedirtmedi daha doğrusu.

- Güzel kokuyorsun. Ama artık kalkarsan iyi olur !

- Ben... Çok üzgünüm...Çok sakarım...

- Demesen bilmiyorduk !

Ben Azat'ın üzerinden kalkıp üstüme bir çeki düzen verdim. Sonra o da kalktı. Toz kir içinde kalan üstünü temizledi. Bende daha fazla Azat'ın gözlerinin önünde olmamak için kuyumcuya , içeriye onu beklemeden gitmeye kalktım. Son anda kolumu zorla tutup beni kendine çekti. Hatta kolumu bırakıp kendi koluyla omzumu sardı. Omzumu canımı acıtacak şekilde tuttu.

- Birlikte gitsek daha iyi olur !

- Canımı acıtıyorsun !

- Umurumda mı ?

- Ne saçmalıyorsun ?! Bırak lütfen kolumu !

- Sözlüyüz biz ! Senin yanında olmak zorundayım ama ! Şimdi uzatma yürü benimle!

Göz göre göre canımı acıtarak kuyumcuya kadar geçirdi beni. Orada bıraktı. Omzumdan sarıp tuttuğu kolum acıyordu.
Ben tam söylenecektim ki annem ve annesi geldi. Bize değil resmen kendilerine altın almışlardı. Annem ve Handan hanım bizi eli boş görünce şok oldular. Bizi unuttular ya...

- Gönül... Ben... Tamamen unuttum sizi... Dur zaten...

- Gerek yok anne ! Zaten niye geldik kuyumcuya ki ! Düğünü siz yapıyorsunuz ! Malum keyfiniz yerinde ! Bir altın eksikti ! Onuda almışsın zaten !

- Annem üzgünüm...

O sırada Handan hanım lafa girer. Tabi birde onlar altın bakarken kaynaşmışlardı. Yani iyi anlaşmışlardı. Belliydi yüz ifadelerinden.

- Biz dünürümüzle gidelim bari... Zaten geç oldu. Azat oğlum sende gelinle işinizi hakkeder dönersiniz !

- Anne ! Sen iyisin ?

- İyiyim oğlum ! Hadi görüşürüz öptüm ! Hadi gel gidelim dünürcüm!

Azat şaşkınlıkla annesinin annemin koluna girip beraber gidişlerini izledi. Sonra konuşmaya başladı kendisi.

- Bu işte terslik var. Benim annem senin annenle ne ara kaynaştı dünür oldu ! Daha dün Yaren alışverişten geldikten sonra annenle annemin didiştiklerini söyledi !

- Yaa... Bilmiyordum.

- Neyse... Sende bir an önce istediğin yüzüğü seç alda gidelim ! Daha fazla kalmak istemiyorum burada !

- Tamam !

Ben bizi izleyen kuyumcunun gösterdiği yüzüklerden hafif model ama şık olanlardan bir yüzük seçtim. Kuyumcu gülümseyip tarttı tüzüğü. Ardından paketledi. Azat'a vereceği sırada hiç duymayı istemediğim şeyler söyledi.

- Maşallah ! Pek yakışmışsınız ! Allah nazarlardan korusun ! Allah size sizin gibi boylu poslu yakışıklı güzel evlatlar versin !

Ben yapmacık bir gülümseme yaptım. Azat hiç ciddiyetini bozmadı. Duydukları onunda hoşuna gitmedi ama o da susmak zorunda kaldı.