Aslanbey Konağı
Miran'ın Dilinden
Sonunda Midyat'a geri döndüm. Ve şimdi yine evimin kapısının önündeydim. Korumalar beni görünce açtılar kapıyı , girdim içeri.
Beni gören annem bakışlarını çevirdi. Ondan başka avluda kimse yoktu.- Hoşgelmişsin oğlum...
- Hoşbuldum anne...
- Sonunda döndün. Ah.. En azından düğünlerden sonra gitseydin...
- Valla düğünleri kaçırmayı istemezdim anne ama işler işte...
- İşler ? Hah söylemişken ne işi bu arada ? Neden İstanbul'a gittin ?
- Şey...
- Ne ?
- İş teklifi geldi bana. Ben... De yani teklif için görüşmeye gittim. Gitmişken birde bir İstanbul türü yapayım dedim.
- Haa...
Ben annemin yanına oturdum olanları öyle yalanla dolanla anlattım. O sırada Harun'da geldi. Ama öfkeliydi. Öfkeyle bağırmaya başladı. Bende merakla yerimden kalktım.
- Babaanne !
- Harun ?
- Babaannem nerede Miran ?!
- Ne bileyim ben Harun. Yeni döndüm geldim buraya ben. Ve bu arada hayırlı olsun...
- Sağol. Babaanne !
Ve Azize Aslanbey hiç bir şey yaşanmamış gibi yukarıdan aşağı indi. Harun 'a soğuk bir gülümsemeyle baktı.
- Ne oldu torunum ?
- Onu sana sormak lazım babaanne ! Mesela bugün neler olduğunu sormak lazım !
- Ne olmuş bugün ?
- Sen çok iyi biliyorsun ! Bilmemezlikten gelme !
- Kim sana ne söyleyip aklını doldurdu Harun ?
- Şu an ben sana sordum. Sen cevapla ! Kimden ne duydum mesele bu değil !
- Her kim sana ne dediyse yanlış konuşmuş torunum... Bugün hiç bir şey olmadı.
O sırada annem Harun ve Azize Aslanbey'in arasına girdi.
- Neden yalan söylersin Azze ! Torununa gerçeği söylesene ! Ya da dur ben söyleyeyim !
- Sen karışma Füsun !
- Babaanne ! Olmuş işte bugün bir şeyler ! Anlat çabuk !
- Harun... Boşver sen Azze'yi. Sen ona sorsan o yalan konuşur. Gel sen beni dinle !
- Füsun !
- Ne var Azze ! Gözlerini ayırarak tehdit etme hiç boşuna ! Malum benim karnım senin tehditlerine tok ! Gel yavrum yanıma...
Harun 'la birlikte bende annemin yanına oturduk. Bugün her ne yaşandı bilmiyordum. Ve şaşkınlıkla izliyordum herkesi.
Azize Aslanbey ise bir telaş kapladı kendisini.- Bu senin babaannen var ya ananı bugün odasına kitledi ! Neden birde biliyor musun ?
- Ne ?!
- İki dakika dur sakin ol ! Beni dinle ! Sonra babaanneni doğrar mısın keser misin kendin bilirsin !
- Ne diyorsun sen hala ?!
- Ahamda şunu söylüyorum yegenim...
- Füsun yeter !
- Yav Azze iki dakika bir durda bölme be Ya... Şurada insan gibi doğruları konuşup eğri oturacağız. Bir dur ama ha! Hep sen konuşuyorsun ! Bırak ben konuşayım ! O güzel dilini yalanlarla yorma ! Nerede kaldık biz Harun ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Berdel : Zoraki Evlilik
AcakAynı adamı seven iki kadının hikayesi... İki farklı aşiretin tek kız torunları onlar. Ve o ikiside aynı adama aşık. Ve o da Miran ! Ama Miran ikisindende nefret ermektedir. Bu nefret iki genç kadın için bir savaşa dönüşür. Birbirlerini tanımayan ik...