Berdel : Zoraki Evlilik

Harun ve Altın Kuralları

Sabah
Gönül'ün Dilinden
otel
Sabah olmuştu. Ve gözlerimi yavaşça açtım. Başımda ağrıyla zar zor açtım gözlerimi ve başımı sağıma çevirip yanımda bana sarılmış yatan Azat'a baktım. Üstünde hiç bir şey yoktu. Dün gece neler yaşadığımızdan haberim yoktu. Azat'ı öyle görünce şaşırdım ve utandım. Başımı hemen tavana çevirdim. Sonra hafifçe yataktan kalktım. Üstümde hiç bir şey olmadığını işte o an farkettim. Üstümdeki çarşafı sıkıca sarıp panikle kendime baktım. Çıplak bacaklarım , kollarım...
Ne olmuştu bana böyle ? Dün gece neler oldu ?
Bunun şokunu yaşamışken birde dağınık odanın halini gördüm. Yerde dün gece Azat'ın bana aldığı geceliğim ve Azat'ın pantolonuna kadar tüm kıyafetleri vardı. Birde su diye getirilen ama aslında içinde içki olup içtiğimiz o bardaklar vardı. Ben sinirle korkuyla ellerimi saçlarıma attım. Sonra Azat'a bakıp onu uyandırmadan çarşafı üzerimde tutturup banyoya koştum.
Hızlı hızlı nefes alıp verdim. Ve birden istemsizce gelen kusmayla birlikte tüm midemi boşalttım. Elimi mideme atıp banyo duvarına yaslandım. Büyük ihtimal üşütmüştüm.  Çünkü bacaklarımda çok kötü ağrıyordu. Üstüne üstlük çıplak yatmışız ve en kötüsü dün gece ne yaptığımızı hatırlamıyordum.

Ben 10 dakikaya banyo olup giyinip çıktım. Sonra adam akıllı tekrar etrafı izledim. Harbiden biz dün gece ne yaptık ?

*
Aslanbey konağı
Yaren'in Dilinden
Dün gece nasıl diyeyim değişik bir geceydi. Şimdi ise o gecenin ardındaki yeni sabaha uyanmıştım. Her yerim ağrı sızı içinde banyo olmuş şimdi üzerimde havlu sarılı islak saçlarımla aynada kendime bakıyordum. Harun'da yastığa oyuncak ayı gibi sarılmış horlayarak uyuyordu. Bende yandan yandan gülümseyerek baktım. Kendime dolaptan turuncu renkte kısa kollu kısa bir elbise seçip giyindim. Islak saçlarımıda havluyla kuruladım. Sonra yatakta ayı gibi uyuyan Harun'un karşısına geçtim. Kollarımı çiçek yapıp ona ters ters baktım. Kendi kendime bir şey başarmış gibi konuştum.

- Artık elimdesin. Bundan sonra sana Yaren Şadoğlu'yla uğraşmak neymiş göstereceğim ! Parmağımda oynatacağım seni !

Sinsice konuşup güldüm. Sonra bakışlarımı yere indirip tekrar aynanın karşısına geçtiğimde uyuyor sandığım Harun yataktan kalkmış öfkeyle bana bakıyordu. Onu görmekle birlikte gülen yüzüm soldu.
Yakalandım...

- Yaa demek öyle ha Yaren ?

- Sen ? Sen uyanık mıydın ?!

- Ben uyumuyordum ki ?

- Ama horluyordun !

- Bir ne yapıyorsun diye bakayım diye horluyordum ! İyikide rol yapmışım ! Yoksa karımın bana tuzak kurduğunu öğrenemeyecektim !

- Hiç bir şey bildiğin gibi değil Harun !

- Bildiğim gibi her şey Yaren ! Duyduklarım gibi !

Ben telaşla gevelemeye , Harun'u sakinleştirmeye çalıştım. Ama Harun bana sinirlendi , yatakta çıplak haliyle banyoya geçip kapıyı  kitledi. Bende Harun'un hesabından kaçmak için odadan çıkıp mutfağa kaçtım. O sırada merdivenden yukarı çıkan Miran'ın üstüne yapıştım. Ve birlikte neredeyse merdivenlerden düşüyorduk. Ama Miran refleksle belimden tutup destek vererek merdiven korkuluklarında tutunduk. Miran önümde ben onun içindeydim. İlk kez onunla bu kadar yakın bir mesafedeydim. Valla yalan olmasın kalbim hızlı hızlı atmaya başladı. Gözlerimde onun yeşil gözlerindeydi. Aramızda yaşadığımız bu durumdan rahatsız olan Miran en sonunda benim belimi bırakıp geri çekildi. Bakışlarını benden kaçırdı. Ve bana nasıl olduğumu sordu.

- İyi misin?

- Iıı... Evet ! Sen ? Sen iyi misin ?!

- Bende. En azından tutunduk. Düşmedik. O zaman iyiysen buyur gidebilirsin. Bende şirkete geçmek için arabanın anahtarını almak için yukarı çıkıyordum. Sende alelacele koşarak karşıma çıkınca...