Berdel : Zoraki Evlilik

İlay , Ahmet ve Poyraz Bebek

SEKİZ BUÇUK AY SONRA
Yazardan

Gönül ve Yaren şimdi sekiz buçuk aylık hamileydi. İkisinin karnı şişmişti artık.
Hele Yaren'in ki...
Pilates topu kadardı :)
Kapıdan zor geçiyordu hatta.
Gönül'de zor dönemden geçmişti. Ve bu zor dönemde Azat ile ailesi yanında olup Gönül'ü güçlendirdiler.

Aradan bu geçen zamanla İlayda'da Aslan'lan evlendikten sonra bir mutluluğa daha adım attılar. Anne baba olduklarını öğrendiler. Hatta dördüzleri olacaktı. İlayda'da şimdi altı aylık hamileydi ve Yaren'in karnından daha çok şişik bir karna sahipti. O da kapıdan zor geçiyordu.

Zamanında çok büyük hatalar yapıp ailesine zarar vermiş olan Azize Aslanbey'de zorda olsa affedildi. Gönül ona hâlâ kırgındı biraz ama tinerde büyüğü olduğu için konuşuyordu onunla.

*
Şadoğlu Konağı
Handan'dan
Artık konağımız eski huzuruna kavuştu. Aslında çoktan huzura kavuşmuştuk ama daha önce hiç bu kadar huzurlu olamamıştık. Şimdi hepimiz mutlu büyük bir aile yemeği için hazırlık görüyorduk. Daha doğrusu bebek kutlamaları için hazırlık görüyorduk. Malum Yaren'imin bir kızı ve bir oğlu olacağını öğrendik. Bununda ötesinde geliniminde ailemize yeni bir erkek torun vereceğini öğrendik. Bunların kutlamasıydı işte. Melike , Zehra'yla , Reyyan'la birlikte şen şakır sofrayı hazırlarken Melek'te Gül ile oyun oynuyordu.

Cihan'ım'da babamla birlikte balkonda oturup sohbet ediyorlardı.
Biz tüm işleri gördükten sonra ben yan konağa geçtim.
Yan konağı Harun damadım yeni bir başlangıç için almıştı. Kızım içinde konağın adını iki evlatlarının adlarından kısaltma yapmıştı.
#Ahlay Konağı !

Gülümseyerek o kapının adına baktıktan sonra içeri girdim. İçeri girdiğimde benim dünür oturmuş yerinde torunları için hazırlık görüyordu.

- Maşallah maşallah hiç hazırlık bitmiyor dünür !

- Hoşgeldin dünür ! Bitmez olur mu hiç ?! Tam tamına yedi torunum yolda geliyor ! Hazırlıklar biter mi ?

- Hoşbuldum... Allah yardımcın olsun dünür... Tek seferde yiyesi torun herkese nasip olmaz. Maşallah diyelim !

- Maşallah maşallah !

- Eeee neler aldın öyle ?

- Valla bak şöyle !

- Gönül'üm için bir büyük mavi beşik aldım ! Sonra mavi mavi zıbınlar , bebek takımları , ayakkabıları , şapkalar , çoraplar aldım. Harun'um için ikiz bebek beşiği aldım , sonra işte Gönül'e saydıklarım cart curtlar...
Aslan'ım için dördüz beşik bulamadım. Ona ayrı ayrı ikili ikili bebek beşikleri aldım.
Öyle...

- Maşallah çok güzel...

- Eee sen söyle Handan ? Sen neler aldın torunlarına bakayım ?

- Valla ben Yaren'im için çok şey almadım. Malum kocası her şeyi hallettiğini söyledi. Bende Gönül ve Azat'ım için tüm mağazayı satın aldım diyebilirim. Torunumun sünnettliğine kadar her şeyini aldım.

- Vay vay vay...

- He ya öyle...

- İyi iyi...

- Hah bu arada Sultan ! İşiniz biterse derhal bizim konağa ! Akşama bebek kutlamalarımız var bekliyoruz ! Davetlisiniz !

- Telekkürler dünür ! Bizede davete icabet etmek düşer !

- E hadi o zaman tekrar kolay gelsin görüşürüz !

- Sağol sağol !

Gülümseyerek konaktan Ahlay konağından ayrıldım ve Şadoğlu konağına geçtim.