Her Seçim Bir Vazgeçiş midir ?

1K 85 178
                                    

1 HAFTA SONRA
Aslanbey Konağı
Yaren'in Dilinden
Geçen hafta olanlardan sonra aradan yedi gün geçmişti. Geçen hafta baya berbat şeyler yaşamıştım. Yani ben öyle düşünüyorum.
Geçen hafta Harun'un abimi dövmesine mi diyeyim , benim gibi Gönül'ün de Miran'ı sevdiğini mi diyeyim ya da Reyyan'la Miran'ın İstanbul'a başka bir sebep için gidip evlendiğini mi diyeyim , Azize Aslanbey'in bana bütün konağın işlerini vermesini ve bebek istemesini mi diyeyim bilemedim. Berbattı gerçekten. Birde o rüyam. İğrenç rüyam. Kendimden utanıyorum her hatırladığımda...

Üzerimde gecelik var ve Harun beni sevdiğini söylüyordu. Gerçekten çekilmez bir şeydi. Ne umarken ne bulduğuma inanamıyorduk. İnanmakta istemiyorum zaten. Sadece onu istiyorum ben. O Reyyan'ın ölmesini istiyorum.

Şimdi bir karar verecektim. Vermeliydim. Ve bu karar benim için çok zor olacaktı. Çünkü kararım Miran'dan vazgeçmek olacaktı.  Ama köklü bir vazgeçil değil...
Belki gün geldiğinde yine ona dönebilirdim.
Her seçim bir vazgeçil değil sonuçta.
Kendim onun için bir şeyler yapacaktım. Öncelikle Harun'dan kurtulmak. Onunla bir anlaşmamız vardı ama o anlaşma benim için şimdilik bitti. O boşanma sonra olacak zaten.
Şimdi hedefim Harun'da ve ben onu benimle kullanıp kurtulacaktım.

Harun'u kendime aşık edecektim !

*
5 gün önce
Aslanbey Konağı.
Yaren'in Dilinden
Bugün yine güzel bir gün. Ve bugün yine berbat bir gün olacaktı. Çünkü bugün misafirler gelecekti gelin görme için. Gelecek misafirlerde bazı aşiretin ağa karıları , gelinleri vb. aileden geleceklerdi. Bu bir tam kabus ! Çünkü baya kalabalık olacaktı Konak ! Sonra yine bütün işleri ben tutacaktım. Ve ben hiç bir şey yapmasını bilmiyorum. İki bulaşığı bile geçen zor yıkamıştım.

Öğlene kadar mutfakta durup pastalar yapmakla uğraşmıştım. Tabi becerebildim mi onuda bilmiyordum. Neyseki Allah'tan Konak hizmetçisi Gülşen bana gizli gizli yardım etmiştide beceriksizliğimi ortada gizleyebilmiştim.

Misafirler geldiğinde ben odama çıktım üstümü değiştirdim. Üstüme açık mavi uzun bir elbise giydim. Kol detayı İspanyoldu. Harun gereksizi ve Aslan'da şirkete gitmişti. Miran'da Reyyan'a gitmişti salak. Neyse...

*
Azize'nin Dilinden
Yine odamdaydım. Oturuyordum derin derin düşünüyordum yine. İnsanları yalanlarımla kandırıp kendi çıkarım için uğraşıyordum. İki gün önce torunumun bana hesap sormasıyla birlikte onu geri ikna edebilmek uğruna o yalanı söyledim. Dilşah'ı öne sürdüm. Ve şimdi bence artık ortalığı karıştırmanın zamanıydı. Şadoğullarını tek tek canını almanın zamanıydı.
Onların soyunu kurutmadan evvel Yaren'i avuçlarımın içine almalıydım. Onu avuçlarımın içine almak için bir bebeğinin olması gerekti. Bunun içinde Harun'un onu kendisine bağlaması gerekti. Torunum bunu halledeceğini söyledi ama biraz zaman istedi. Ama benim o kadar zamanım yok.

Elime telefonu aldım ve onu aradım.

Telefon Görüşmesi
- Artık gelebilirsin Midyat'a.

- Gerçekten mi ?

- Evet. Yalan borcum yok. Artık bence vaktidir gelmelisin ! Ancak benden buraya geliş anacın dışında oğlunu almayı bile aklından geçirme !

- Ne ? Nasıl bunu dersin sen ?

- Ne nasıl derim ?! Daha sen değil misin 25 yok önce oğlunu doğurmak istemeyen ! Ben oğlun yaşasın diye onu yetimhaneye bıraktırdım sana ! Bunu yaptırmasaydım sen öldürecektin oğlunu ! Nankörlük yapma ve beni dinle !

Berdel : Zoraki EvlilikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin