Yüreğimden Tut

1K 77 326
                                    

Azat'ın Dilinden
Elimdeki silahla havaya ateş etmiştim. Karşımdaki genç adamda alaylı bir şekilde baktı. Harun ise olayın ne olduğunu çözmeye çalışıyordu.

- Azat ! Azat ne oluyor ?

- Ne oluyor sana birazdan anlatacağım ! Önce şu kerizi göndereyim öyle !

- Peki...

- Benim sizden korkum yok Azat bey. Ama yinede karakolluk olmayın diye bir şey yapmayacağım. Malum bir mesleğim var. Vaktimi bir saniye bile harcamak için boşluğa düşemem ! İyi günler !

Yiğit hastaneye geçti. Bende silahımı belime koyup elimi saçlarıma attım. Sonra banka oturdum. Ardından yanıma Harun geldi oturdu.

- Kayınço ne oluyor her şey yolunda mı ?

- Değil ! Değil ! Değil ! Bu herif bozuntusu nereden çıkageldiyse ?!

- Eee ?!

- Gönül'le biz kavga ettik. Aramızda biraz yanlış şeyler yaşadık. Sonra Gönül beni suçladı. Şadoğlu'na geçecektik. Arabada kavgaya tutuştuk. Gönül'de naz edip arabadan indi kaçtı. Benden kaçtı ! Sonra ben izini kaybettim. Onu aramaya çıktığımda meydanda Han'la karşılaştım. Bir kaza olmuş. Aha bu herif var ya işte ! Gönül'e çarpmış !

- Ne ?! Nasıl ya ?! Gönül nasıl ?! İyi mi ?! Kötü bir şeyi yok değil mi Azat ?!

- Olsa bana trip atıp gitmezdi. Şu an içerde ama nerede bilmiyorum. Tek bildiğim şey şu an bana tripli.

- Ooovv... Kadın milleti... Galiba kıskandın sen...

- Ne ? Ne alaka ya ?! Ama yani kıskançlık demeyelimde... Karımın namusunu korumak diyeyim... Herif çarpmakla yetmedi beline sarılıp buraya getirmiş onu... Tövbe...

- Hahahaha ! Besbelli kıskanmışsın işte kayınço. Benim Yaren'de içerde kıskançlıktan kendini yedi.

- Bir dakika siz neden buradasınız ? Hayırdır ?

- Şey... Yaren ufak bir kaza geçirdi. O yüzden buradaydık. Birazdan çıkacağız.

- Ha tamam... İyi değil mi Yaren ?

- Evet turp gibi maşallah. Turp gibi olmasa doktorunu kıskanmaz hihihi...

- Neyse bende bir Gönül'e bakayım. Bana sinirli. Ona bir kendimi affettireyim.

- Tamam. Bende geleyim kardeşime bakayım bari.

- He gel... Aslan ? O ne yapıyor ?

- O salakta burada... Yaren'le beni odada bastı.

- Ne ? Salak mı ? Oda basma mı ?
Ne yapıyordunuz lan siz ?

- Şey yok bir şey... Sadece konuşuyorduk Azatcım... Kötü bir niyetimiz yoktu.

- Anladım... Ne bileyim oda basma diyince aklıma kötü kötü şeyler geldi. Aslan dedim en son ? Ama sen salak dedin. Sizin aranız mı bozuk ?

- Yok. Sadece şakasına salak diyorum kayınço. Birde yalnız ya o yüzden :) dalga geçiyorum.

- Zavallı Aslan...

- İyiki bir git dedim ama. Şu an acaba hangi delikte avının peşinde ?

Harun'la konuşarak içeri girdik.

*
Şadoğlu konağı
Cihan Şadoğlu avluda deli gibi dolaşıyordu. Onuda Handan sakinleştirmeye çalışıyordu.

- Yav anlamıyorum bu kadar geç oldu. Gelmeyecekler. Niye geleceğiz diyorlar anlamış değilim ! Bunlar bir halt karıştırıyor ama ne ?!

Berdel : Zoraki EvlilikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin