"Ben senin gölgene falan sığınmadım. Ben 17 yaşımdan sonra senin adını bile ağzıma almadım."
"Ama ben seni takip ettim. Her zaman ediyordum. Hatta ve hatta o askerle aranda geçenleri bile biliyorum. Yazık olacak askere. Neydi adı? Imm Fez- hah hatı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Herkes kalbimde bir yere sahipken, senin ülken vardı.
-Cemal Süreyya
"Nereden biliyorsun belki değiller." diye Şeyda çıkıştı.
"Bilirim ben"
"İlah mısın sen? Tövbe yarabbi."
İkili arasında yine bir tartışma olacağını anlayınca nenem bastonu ile yere vurdu.
"Yemeğin başındayız. Yemeğe saygınız olsun." dedi. İkisi de bir şey demeyip yemeklerine devam ettiler. Aklıma takılan bir şey vardı. Madem ciddiler Yağız neden bana yenge diyor? Ciddi ilişkisi olan birisi buna izin vermez bence. Aklımda ki soruları bir kenara itip yemeğime devam ettim. Sonunda hepimiz doymuştuk. Sadece Yağız kalmıştı. Nenem içeriye giderken Feza burada kalmış bir şey söylemek için kıvranıyordu.
"Doymadın mı be!?"
"Doymadım vallahi yenge bir tabak daha versene."
"Umay." diye düzelttim. Tabağına biraz daha yemek koyup önüne bıraktım. Şeydaya baktığım da ise gözleri ile Yağız'ı yok etmeye çalışıyordu.
"Yeter be doymadın mı kalk evine git."
"Şeyda!"
"Ne Şeyda!?"
"Gitmiyorum Umaycığımın evi sanane."
"Umaycığım?" diye sordu Feza.
"Evet bundan sonra Umaycığım." diyip öpücük attı. Kafasına yediği tokat ile suratı buruştu.
"Oh ne güzel ettin enişte. Bir kere de benim için vursana."
Feza'nın bir kere daha vurması ile Şeyda büyük bir kahkaha attı.
"Çok mu komik?"
"Evet baya komik bak gülüyorum." diyip hayvanca güldü. Sonra abartmış olacak ki öksürmeye başladı. Dolaptan bardak alıp sürahiden su doldurdum.
"Kendi tükürüğünde boğulacak bana gülüyor." diye söylendi Yağız. Şeyda omuz silkip su içmeye devam etti.
Yağızın da yemesi ile daha fazla durmadam gitmişlerdi. Bende Şeyda'nın yardımı ile bulaşıkları halledip neneme yatması için yeni nevresimler serdim yatağıma. Nenem ve Şeyda gelirken battaniye ve yastık da getirmişlerdi. Bir koltuğu açıp ikimize göre ayarladım. Şeyda üzerini değiştirmiş banyoda dişlerini fırçalıyordu.
Yatmadan önce yatak odasına gidip Şeyda ile yarın için ne giyeceğime karar verdik. Mavi gömleğim ile lacivert dar paça pantolonumu askısıyla alıp oturma odasına götürdüm. Kapının kulpuna takıp köşe tarafa yattım. Şeyda'da yanıma yatıp sarıldı.
