Gerçi bir şeye gereğinden fazla ilgi
Göstermenin ne kadar tehlikeli olduğunu biliyordu.-George Orwell
Sonunda köye varmıştık. Kerpiçten yapılmış büyük eve bakarken etraf çok güzeldi. Kediler, yavru bir kaç tane köpek, güvercinler ve koyunlar. Oldukça temiz ve huzur dolu bir ortamdı. Etrafa bakarken elinde saz ile oturan yirmili yaşlarının sonuna gelmiş, sarışın bir adam vardı. Adama doğru ilerlerken Feza ters ters adama bakıyordu.
"Kartal Bey?"
"Evet benim."
Elimi uzatıp kendimi tanıttım.
"Ben Umay Taşkeser. Arif Bey'in doktoru."
" Telefonda konuştuğum doktor değil mi?"
"Evet. Hazırsanız gidelim."
"Tamam doktor hanım. Ama önce niyetli değilseniz yemeğimizi yeseydiniz."
"Çok isterdim fakat bir sürü işim var yetiştirmem gereken."
"Peki o zaman. Ben anama sesleneyim." diyip içeri girmişti. Kartal Bey'i beklerken bacağıma sürtünen beyaz yavru kediyi sevmek için çömelmiştim.
"Ne tatlı şeysin sen öyle." elime alıp göğsüme yasladığım da daha sokularak bir nevi sarılmıştı.
"Şunun güzelliğine bakar mısın Feza?"
"Evet çok güzel."
"Sevsene biraz."diyip yanına yaklaştığımda burnunun üzerini işaret parmağı ile severken kedi uyuşmuştu.
" Sizi sevdi sanırım Doktor hanım. " bakışlarımı kediden çekip hangi ara geldiğini anlamadığım Kartal Bey'e çevirdim.
" Galiba. " gülümseyerek söylediğim şey ile rüzgardan uçuşan topladığım saçlarımın arasında Feza'nın sinirli nefes alışını hissettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖNLÜME GEL
Romance"Ben senin gölgene falan sığınmadım. Ben 17 yaşımdan sonra senin adını bile ağzıma almadım." "Ama ben seni takip ettim. Her zaman ediyordum. Hatta ve hatta o askerle aranda geçenleri bile biliyorum. Yazık olacak askere. Neydi adı? Imm Fez- hah hatı...