"Ben senin gölgene falan sığınmadım. Ben 17 yaşımdan sonra senin adını bile ağzıma almadım."
"Ama ben seni takip ettim. Her zaman ediyordum. Hatta ve hatta o askerle aranda geçenleri bile biliyorum. Yazık olacak askere. Neydi adı? Imm Fez- hah hatı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ard ardına yutkundum. Gözlerimi kapatıp geri açtım. Aramızda ki yakınlıktan kurtulmak için biraz uzaklaştım. Gözümün ucuyla yan tarafa baktığım da Şeyda ve Yağız yumruk tokuşturuyordu.
"Çak"
Aynı anda söylemeleri ile bakışlarım ikisini buldu. Şeyda şirince gülümseyip, yanıma gelip koluma girdi.
"İyi geceler Feza, iyi geceler meymenetsiz." aceleyle merdivenlerden çıkmaya başladığımız da arkamızdan iyi geceler dediklerini duymuştum.
Elimde ki anahtar ile kapıyı açıp Şeydayı içeriye tıktım.
"Sen ne yapıyorsun Şeyda!" nenem uyuyor diye oldukça sessiz konuşuyordum.
"Hiç bir şey Umay."
"Hiç bir şey mi? Niye beni üzerine yitiyorsun? Adamın sevgilisi var farkındaysan. Hatta bugün de tanıştık."
"Ne biliyorsun sadece arkadaş dedi sonuçta."
"Şeyda hayatım da yeterince sorun var. Yeni bir ilişkiyi bitirdim. Bak lütfen birileriyle aramı yapmaya çalışma!"
Ne cevap vereceğini dinlemeden pijamalarımı almak için yavaşça yatak odasına girdim. Şeydanın pijamasını da alıp odadan sessizce çıktım.
Oturma odasına baktığım da yatakları yaptığını gördüm. Kenarda ki koltuğa pijamalarını bırakıp banyoya geçtim. Üzerimi değiştirip elimi yüzümü yıkadım. Dişlerimi fırçalayıp tarağımı aldım. Saçlarımo taradıktan sonra düşen saçları çöpe atıp banyodan çıktım.
Odaya girip yatağın içine giren Şeyda'nın yüzüne bakmadan yatağa girdim. Şeyda masum masum bakıp belime sarıldı.
"Özür dilerim Umay. Bir daha yapmam lütfen."
"Bir daha yapmak yok ama."
"Asla." diyip daha sıkı sarıldı. Bende kollarımı omuzlarına sarıp saçlarından öptüm. Ben kıyamazdım ki Şeydaya. Şeyda benim için sadece kuzenim değildi. O benim annem, babam, abim, kardeşim hatta çocuğum gibiydi. Hayata karşı nenem, Şeyda ve ben birbirimize sımsıkı kenetlenmiştik.
*
"Ne yani yarın gidiyor musunuz?"
"Malasef." üzgünce kulağımda ki telefonu dinledim. Şeyda'nın patronu acil bir dava olduğunu dile getirip Şeyda'nın en kısa zamanda gelmesini söylemiş.
Kapımın tıkanması ile Şeydaya sonra döneceğimi söyleyip konuşmayı sonlandırmıştım. Gelen yanımda asistanlık yapan bir doktor adayıydı.
"Müsait miydiniz?"
"Gel Poyraz gel." elinde ki dosyalarla beraber yanıma geldi. Biraz geri çekilip kalp tomografilerine göz gezdirdim.
