"Ben senin gölgene falan sığınmadım. Ben 17 yaşımdan sonra senin adını bile ağzıma almadım."
"Ama ben seni takip ettim. Her zaman ediyordum. Hatta ve hatta o askerle aranda geçenleri bile biliyorum. Yazık olacak askere. Neydi adı? Imm Fez- hah hatı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
💛
"Nene dedim ya İstanbul'dan arkadaşı gelecekmiş o yüzden gelemeyecek." diye yine aynı şeyleri konuştum. Nenem ısrarla Şeyda'nın nerede olduğunu soruyordu.
"Nasıl arkadaşmış bu? Ben niye tanımıyorum?"
"Nenem, kurban olduğum ben de tanımıyorum." dedim derin bir nefes alırken.
"Eğer benden bir şey saklıyorsanız topuğunuza sıkarım ikinizinde." diyip telefonu yüzüme kapatması ile telefona bakıp kaşlarımı çattım. Yok ben bu kadına Kurtlar vadisini yasaklamam gerekiyor. İzledikçe kendini Polat Alemdar sanıyor.
Rehbere girip tekrar Şeydayı aradım. Aradığım halde cevap vermiyordu.
" Bakmıyor mu? "diye soran Feza ile başımı aşağı yukarı salladım.
" Evet açmıyor. "
" Merak etme Umay Yağızla ve güvendedir. "
" Onda şüphem yokta, neneme desem Yağız ile diye ortalığı ayağa kaldırır. "
Anlamayan yüz ifadesi ile bana baktı.
" Neden ortalığı ayağa kaldırıyor ki? Yani Yağız 'dan mı hoşlanmıyor?"
"Aksine çok seviyor. Ama Şeyda'nın mesleğine iyice alışmasını istiyor. Aklı kayıpta işinde başarısız olmasın, kendi ayakları üzerinde dursun istiyor. Aslında daha çok bir erkeğe kapılıp hayatını mahvetsin istemiyor."
"Anlıyorum ama bunlar ikisinin de yapacağı şeyler değil."
"İşte nenemin endişeleri."
"Anladım." diyip gülümsedi. Yanına gidip alnına değen siyah yumuşak saçlarını arkaya doğru yasladım. Dudaklarımı şakağına bastırıp derin bir nefes aldım.
"Böyle ani şeyler yapma doktor. Kalp var bende." dedi elimi tutarken. Elimi yavaş yavaş göğsünde sürtüp sol tarafına bastırdı. "Hissediyor musun? Burada senin için bir kuş gibi çırpınan kalbi."
"Hissediyorum." dedim pozisyonumuzu bozmadan. "Hemde çok iyi hissediyorum."
"Hep hisset. Senin için delirdiğimi, senin için aklımı yitirebileceğimi , senin için yaşayacağımı hisset. Hep hisset."
" Hissedeceğim. Hemde iliklerime kadar." dedim fısıltılı şekilde. Ortam fazla romantikti. Ve ben bu romantiklikle bu adamı öperdim.
