Mazoşist [CH]

||2||

Hikaye kurgusunu beğendiniz mi bilmiyorum ama, ben yinede devam ettirmek istedim... Umarım beğenmişsinizdir. 🌹🌹🌹

Birleşmiş Milletler, okuldaki kendi odasında evrakları düzenliyordu. O kadar çok belge vardık ki... Okulun temizliği hakkında belgeler, sistem hakkında, öğrenciler hakkındaki belgeler.
Saat daha sabahın yedisiydi ve o öğrenciler için durmadan çalışıyordu. Çok güzel bir müdür ofisiydi aslında, pencereden giren güneş ışıkları ofisi aydınlatıyordu. Kapının tıklayıp adıyla kafasını belgelerden kaldırdı, kapıya doğru bakarak "gel" dedi.
Kapıdan içeri giren Kazakistan kapıyı kapatarak Birleşmiş milletlerin önüne geldi.

"Sizinle bir konu hakkında konuşmak istiyordum hocam."

"Peki, otur ve anlat."

Kazakistan müdürün masasının önündeki iki tane tekli koltuklardan birine oturdu. Biraz çekiniyor gibi görünüyordu Kazakistan. Birleşmiş Milletler Kazakistan'a doğru bakarak "bana istediğini anlatabilirsin, seni yargılamam, çekinme ve söyle" dedi. Kazakistan derin bir nefes aldı ve söze girdi:

"Konu yine abim, Kendisine zarar veriyor. İnsanları kendisinden uzaklaştırıyor."

"Anlıyorum, peki... Başkalarına bir zararı dokundu mu?"

"Evet, küçüklüğünden bu yana ilk kez Azer'e bağırmış. Azerbaycan onunla konuşmaya korkar hale geldi. Abimin tedaviye ihtiyacı var!"

"Ben onu iyileştirmek için elimden geleni yapacağım merak etme..."

Kazakistan yere bakarak derin bir iç çekti.

"Eğer iyileşemezse, Azerbaycan'ı yanıma almak zorunda kalacağım."

"Çıkabilirsin."

Kazakistan, oturduğu koltuktan kalkıp kapıya doğru yöneldi. Elini kapının kulpuna koymuşken, "Teşekkürler." dedi ve çıktı.

Kazakistan, Azerbaycan'a "Müdür Birleşmiş Milletler ile konuştum, bir çözüm bulacağına eminim." Diye bir mesaj attı.

***

Koridordaki Tartışma sesleri git gide yükseliyordu, bağrışmalar, küfürlerle birlikte havada uçuşuyordu. Sesin geldiği yere doğru ilerlersek iki kişinin kavga ettiği çok rahat bir şekilde görülebiliyordu. Peki, kimdi bu muhteşem ikili? Tabii ki de Ermenistan ve Azerbaycan. Birbirleriyle kavgaya tutuşmuşlardı. Azerbaycan, Ermenistan'ın yakasını tutmuş sarsıyordu.

"Ya sen halâ akıllanmadın mı!?"

"Haha! 2. Karabağ savaşını kazanmış olabilirsin, ama en yakın zamanda geri alacağım."

Bu sözün üstüne Azerbaycan, bütün siniriyle Ermenistan'ı yere attı. Ermenistan, yerde oturuyordu.

"Ahh, Acıdı!"

"Beter ol! Anlaşma imzaladık onu bozamazsın."

Ermenistan sessiz kalmıştı ama gülüyordu. Azerbaycan daha fazla kendi sinirini bozmak istemediği için başka yöne doğru yürümeye başladı. Bir süre yürüdükten sonra gözden kayboldu. Azerbaycan biraz hava almak için okul koridorlarında bahçeye çıktı. Kafasını yukarıya doğru çevirdi ve gökyüzüne baktı, temiz havayı içine doğru çekti.

"Psst!"

Azerbaycan'ın arkasında siyah giyimli biri vardı ancak onun yüzü gözükmüyordu. Azerbaycan ona döndü ve " sende kimsin?" Dedi. Bunun üzerine siyah giyimli kişi, "adımı, coğrafyamı, yada benimle ilgili hiçbir şey öğrenemezsin. Sana bir teklifim var! Eğer istersen..."
Azerbaycan'ın meraklanmıştı onun teklifini öğrenmek istiyordu.