Everything or Nothing | Soukoku | Türkçe Çeviri [Tamamlandı-Düzenleniyor]

Ever Heard of Knocking ?

Medya ^^

Önemli Not: Bu bölümde smut olmasa da, rahatsız edici kısımlar bulunabilir. Eğer, bu kadarını bile sevmiyorsanız kitabı lütfen bırakın. Eğer ki, sadece smutun aşırıya kaçmasını sevmiyorsanız o bölümlerde koyacağım uyarıları takip edin.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

[Hatalar Düzenlendi]

[26.05.2021]

Tabii ki, artık birbirlerine vurmamaları, aralarındaki düşmanlığın kalktığını gösteren bir işaret değildi.

Bu olanlar henüz hiçbir şey...

Birincisi, tartışmalar zaman dilimlerini bile kapsamaktadır.

"Lütfen," Dazai, battaniyesini kafasının üstüne çekerek homurdandı. Chuuya'nın alarmı kulaklarına çarpan iğrenç bir çığlık gibiydi. "Şunu son sese ayarlamaz mısın ?"

Chuuya omuzunu silkti. Spor ayakkabılarını giyerken alarmın biraz daha uzun süre çalmasına izin verdi. "Ne diyebilirim ki ? Derin bir uykum var."

Dazai, sabah koşularına çıkmayı seven bir oda arkadaşına sahip olmanın mutluluğunu yaşıyordu (!)

Sabahtan kastı, cidden güneşin daha doğmaya yeni başladığı bir zaman...

Sonra, sanki Dazai yeterince acı çekmemiş gibi, cidden uyanmaya başlamışken Chuuya geri döndü. Su içerken adem elması ileri geri hareket ediyordu. Tişörtünün eteklerinden tutarak alnında biriken terleri sildi. 

Ve bu sadece...

Dazai'nin gözleri yastığının altından, Chuuya'nın biçimli karnı hariç her yerde dolaştı.

Bunu hatırlıyordu. Elleri onun tişörtünün altında dolaşırken, orada bulduğu kaslara dokununca şaşırmıştı.

Şimdi bu kaslar, tam olarak gözlerinin önünde (5 adım ötede), eski günahlarına karşılık evrensel bir ceza olarak duruyordu.

Yastığını kafasına daha çok bastırdı ve yumuşak bir şekilde homurdandı.

"Tam bir bebek gibisin." Chuuya gözlerini yuvarladı. "Saat çoktan sekiz oldu."

Dazai, Chuuya'nın kendi yatağının kenarına oturup ayakkabılarını çıkarmasını izledi. "Sen gitmişken yatağında dolaşan bir örümcek gördüm." Chuuya'nın gözleri açılırken panikle böceği aramaya başladı ve onu gördü. 

Ağzından bir çığlık kaçırdı. Ardından, sallanarak yere düştü.

Ha. 

Dazaı kendini beğenmiş düşüncelere daldı.

Hiç erkeksi değil. Cidden. Bu konuda kafasının karışması normal.

"Neden bunu ben oturmadan önce söylemedin?! Şerefsiz!-"

Dazai'nin kendini beğenmişliği, kafasına gelen ayakkabının sekmesi ve yastıklara gömülmesi ile söndü. "Çünkü senden nefret ediyorum."

"Benim senden nefret ettiğim kadar değil-"

"HEY" Kapıları sertçe çalındı. SAAT 9'A KADAR SESSİZ OLMA KURALI VAR!"

"Bunu Chuuya-san'a söyle!" Dazai, memnuniyetle seslendi. Kızıl saçlıya şeytani bir bakış attı. "Saat ALTIDAN beri uyanık kendisi!"

"İkiniz de, KAPATIN ÇENENİZİ."

Chuuya, sessiz bir şekilde banyoya yöneldi. Dazai ise sadece biraz daha uyumak istiyordu.