The first date

3.1K 141 854
                                    

Smutumsu şeyler uyarısı :-ı

Geç attığım için özür dilerim :(

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

"İlk olarak-" Dazai, Chuuya'nın hastane yatağının kenarına otururken gülümsedi. "Bu dolu programınızda, bana özel zaman ayırdığınız için teşekkür etmek istiyorum."

Chuuya sert bir şekilde gözlerini devirdi, biraz daha zorlasa kafa tasından çıkabilirlerdi. "Götlük yapma."

"Asla." Erkek arkadaşı homurdanarak Chuuya'nın dizini dürttü. "Fakat bu yüz ifadenin sebebini merak ediyorum." Mırıldandı, bu kez uzanıp Chuuya'nın yanağını dürttüğünde, kızıl saçlı iç geçirdi.

"Kendini de benimle birlikte ev hapsine sokmana gerek yok, bilirsin." Chuuya mırıldanarak, tek bacağını altına çekti. 

Dazai tek kaşını kaldırdı. "Ne demek istiyorsun?"

"Sadece şunu söylemek istiyorum, benimle birlikte tüm gün tıkılıp kalmak istemezsen anlarım." Chuuya bakışlarını ayaklarına çevirdi. "Burası o kadar da heyecanlı değil."

Dazai, ona dik dik bakarak sözleri üzerine düşündü. Bunun okulda olmaktan çok daha eğlenceli olduğunu düşünüyordu ya da arkadaşları ile gezmekten. Çünkü Chuuya'nın yanında olmak? Genelde en mutluluk verici şeydi. Fakat bunu kabul etmek, onun için fazla sert olacaktı. Geçen haftaki fırtınada, duygusal sınırlarına çoktan ulaşmıştı. Bu yüzden, daha az direkt olan bir itiraf bulmaya karar verdi.

"Hastanede eğlenebileceğini düşünmüyor musun?"

Chuuya tek kaşını kaldırdı. "Teknik olarak hastanede büyüdüm-"

Dazai ona baktı. "Unuttuğun bir şey var, Chibi. Ben de hastanede çok vakit geçirdim." İkisinin yaşadıkları tamamen farklı deneyimlerdi. Fakat Chuuya, bir bakıma ne kadar sıkıcı olduğunu hayal edebiliyordu. Ev ortamı fazla kaotikken, baban ise sürekli hastanede çalışıyorsa... Pekala, Chuuya onun da hastanede çok uzun zaman geçirdiğini hayal edebiliyordu.

"Yapabilecek heyecanlı bir şeyler keşfettin mi bari?" Chuuya kuru bir ses tonu ile sorarken, Dazai'nin afacan bir gülümseme ile karşılık vermesi, kızıl saçlının midesini kelebeklerle doldurmuştu.

"Aslına bakılırsa," Dazai ayağa kalkıp Chuuya'ya elini uzattı. "Buldum."

Hastane koridorları, vardiya değişimlerinde daha boş olurdu. Özellikle bu kat, VİP uzun süreli hastalarına özel bakım veren kat, neredeyse tamamen terk edilmişti. Chuuya kollarını göğsünde birleştirmiş, başını yana eğip hastane kıyafetlerinin ne kadar iğrenç olduğunu düşünürken, Dazai büyük boy yakasının omzundan kaymasını çok sevimli bulmuştu.

"Bu çok aptalca." 

Dazai ayakkabılarını çıkartıp fırlatırken homurdandı, duvara çarpmalarını izledi. "Kulağa, Chibi takılıp düşeceğinden böyle söylüyor gibi geldi."

Chuuya ona tuhaf bir bakış attı. "Çok kırılganım, tamam mı?(!)"

Dazai gülümsemesine engel olamadı. "Kırılgan?"

Chuuya onu tersleyerek, "Lanet bir ceylan gibi!" dedi.

"Bence hanımefendi çok fazla itiraz ediyor." Dazai iç geçirdi, Chuuya kime 'hanımefendi' diyorsun diye bağırmadan önce, Dazai bir adım attı. "Olayın anahtarı, başlangıç koşuşu yapmakta-" İki büyük adım attı. "Yana doğru kaymak." Dediklerini yaparken, kolları ile kendisini dengede tutuyordu. Sonuç olarak, mükemmel bir çorap pateni yapmış oldu. Koridorun sonuna doğru kayıp, arkasını döndü. "Bunun gibi."

Everything or Nothing |  Soukoku |  Türkçe Çeviri [Tamamlandı-Düzenleniyor]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin