ÜST KOMŞUM | Texting

10🎶

Kapının çalmasıyla oturduğum yerden kalkıp kapıyı açmaya gittim. Kapıyı açtığımda Mervenin öküz gibi üzerime atlamasıyla neredeyse yere düşecektim. Bakın arkadaşım diye demiyorum ama hiç insan gibi bir hareketi yoktur.

"Kanka ben meraktan çatlayacağım bir an önce anlat bakalım şu anonim olayını"

"İçeriye daha yeni adım attın bi soluklan istersen kaçmıyor ya"

"Ay yok ben dayanamam yolda gelirken 9999 tane kurgu planladım oda yetmiyormuş gibi aceleyle geleyim derken manyağın birine çarptım çok sorun çıkardı. Uyuz ışte ne yapacaksın"

"O çocuğa şimdiden açıyorum gerçekten"

"Niye ki?"

"Aşırı dozda sana maruz kalmıştır da ondan"

"Aman ne komik o kadar komik ki gülemiyorum resmen. Hem sen bu klişe laflarını bir kenara bırakta bana olanları anlat"

"Tamam anlatacağım önce bi içeri geçelim"

Merve çantasını vestiyere koyup salona doğru ilerlemeye başladı. Bende kapıyı kapatıp arkasından ilerledim. Merve kendini tekli koltuklardan birine atıp oturmuştu. Aslında biz ona yayılmak desek daha doğru olur. Çünkü şu an bacakları yerlerde sürünüyordu.

Merveye göz devirip telefonumu ona uzattım.

"Al kendin oku mesajları hem daha iyi anlarsın"

Merve telefonu elimden alıp onca mesajı bi çırpıda okumuştu. Ben ise şok olmuş bir şekilde onu izliyordum. Hayır yani o kadar mesajı nasıl bir anda okumuştu ki?

"Kanka şimdi bu okuduğum mesajlara göre bir kanıya vardım. Bu çocuk sana aşık"

Duydunuz mu anonim bana aşıkmış. Ne kadar tuhaf değil mi? Bende beni kankası olarak gördüğünü sanıyordum. Ne kadar tuhaf.

"Aa öyle miymiş? Bende beni kro kankası olarak gördüğünü sanıyordum. Desene meğer bana aşıkmış"dedim alayla.

"Evet aşık hemde öyle böyle değil"

"Merve Rica ediyorum bir daha bu saate kadar yatma. Olan beyninde gitmiş baksana. Hem bir kişi sana anonim olarak yazıyorsa seni zaten seviyordur"

"Aa bak doğru ha çok haklısın"

Kafamı iki yana sallayıp Merveye baktım. Eğer gerçekten seçilmiş salak bir arkadaşınız varsa işiniz zordur bu dünyada.

Merveyle bir saat kadar oturup anonim hakkında konuşmuştuk. Tabi Merve beni yastık manyağı yapmıştı. İki de bir yastık fırlatıp duruyordu bana.

Neymiş ben anonim beyciğimize çok kaba davranmışım. Onu çok üzmüşüm. Hiçte bile bence ben gayet kibar! konuşmuştum bi kere.

"Of Bade ben darlandım ya içeride çayımızı yapıp bahçeye mi çıksak?"

"Olur çıkalım"

Merveyle birlikte mutfağa gidip çayımızı hazırladık. Yanına da biraz atıştırmalık koyup bahçeye çıktık.

"Merve gel çardağa geçelim hem şimdi orası daha serindir"

Merve başını tamam anlamında salladı. Çardağa geldiğimizde keşke buraya gelmeseydik diye geçirdim içimden. Çünkü şu an Demir ve Umut çardakta oturmuş sohbet ediyorlardı. Umut Demirin en samimi olduğu arkadaşıydı ve benim de sınıf arkadaşımdı. Merve kolumu dürterek konuşmaya başlamıştı.

"Bade bu o"

"Kim"

"Yolda çarpıştığım çocuk"

Yok artık aşırı dozda Merveye maruz kalan kişi Umut muydu?

"Merve sen emin misin o kişinin Umut olduğuna çünkü Umut çok kibar ve zarif bir insandır"

"Pabucumun kibarı beyefendi bana demediğini bırakmadı sen gelmiş bana kibar diyorsun"

"Ne dedi ki sana?"

"Ne diyecek saçımla dalga geçti. Bana kıvırcık patates dedi. Hayır yani benim saçlarım o kadar mı kötü?"

Kıvırcık patates mi? Puhahaha gerçekten Umuttan beklemezdim. Ama belli ki Merveyi çok sinir etmişti çünkü şu an Merve Umutu öldürecekmiş gibi bakıyordu.

"E ne dikildin öyle yanlarına gidiyor muyuz gitmiyor muyuz?

"Gidelim ya o Umut uyuzunun ağzının payını veremedim içimde kaldı"

"İyi madem hadi"

Çardağa geldiğimizde Umut şok olmuş Merveye bakıyordu. Demir ise bana gülümsüyordu. Neye gülüyorsun. Ortada komik birşey mi var? Varsa  söyle de bizde gülelim paşam.

"Senin ne işin var burda?"

Merve oturup kollarını birbirine  kenetlemişti.

"Sana hesap mı verecem? Sana ne. Asıl senin ne işin var burda?"

"Sana hesap mı verecem? Sana ne"

"Pis taklitçi"

Bende elimde ki tepsiyi masaya bırakarak Mervenin yanına oturdum.

"Hoşgeldin Merve nasılsın?"

"Valla hiç hoş bulmadım Demir. Bu yanında ki gereksiz bütün enerjimi alıp götürdü ne yazık ki"

Demir tam konuşacağı sırada ona elimle sus işareti yapmıştım. Yoksa bu konu böyle uzayıp giderdi. Hepimiz derin bir sessizliğe gömülmüşük. Sanki herkes konuşmamaya yemin etmişti.

"Kanka ben içeriden telefonumu alıp geliyorum"

Merve yanımızdan ayrılıp içeriye geçmişti. Umutun da telefonu çalmıştı ve görüşmesini yapmak için yanımızdan kalkmıştı.

Demirle sadece ikimiz kalmıştık. Demir boğazını temizleyip konuşmaya başlamıştı.

"Bade nasılsın? Moralin bozuk gibi?"

"İyiyim sağol. Yok moralim bozuk falan değil sadece uykusuzum biraz"

"Seni uykusuz bırakan şey ne?"

Ne? Demir ne ima etmeye çalışmıştı?

"Anlamadım"

Demir biraz alayla gülerek fısıltı halinde konuşmuştu. Sesini zar zor da olsa duymuştum.

"Sen neyi anladın ki zaten?"

"Demir ben Senin ne-

"Demir"

Tanımadığım bir kız sesi duyunca arkamı döndüm. Siyah saçlı, buğday tenli bir kız görünce şaşırmıştım. Bu kızın Demirle ne ilgisi olabilirdi ki?
Kız koşarak gelip Demire sarılmıştı. Demir ise sarılmasına karşılık vermemişti. Ben Demire baktığımda Demirin de bana baktığını gördüm.

Sanki söylemek istediği bir şey vardı da söyleyemiyor gibiydi Demirin gözleri.
Ne oluyordu? Kimdi bu kız? Demire neden sarılıyordu?

##########

Selamün aleyküm🌼

Baya uzun bir bölüm oldu. Umarım beğenirsiniz.

Sizce aniden ortaya çıkan bu kız kim?

Bölüm hakkında ki düşünceleriniz?

Oy ve Yorumlarınızı bekliyorum

Allaha emanet olun💟