Demirden devam...
Papatyam... Bakmaya bile kıyamadığım papatyam belki de şu an yerde cansız yatan kişiydi. Henüz buna hazır değildim. Ben onsuzluğa alışamazdım. Onunla kurduğum hayalleri bir başkasıyla yaşayacak kadar cesaretli değildim.
Polis cesedin üzerinde ki beyaz örtüyü kaldırdığında gördüğüm yüzle donup kalmıştım. Bu nasıl olurdu.
İremin cansız bedeni gözlerimin önündeydi. Daha 1 saat önce telefonda konuşmuştuk. Hem nasıl gelmişti ki buraya? Şimdi de yerde cansız bedeni vardı.
"Amirim aradığımız kızı bulduk deponun içinde suçlular da kaçmaya kalkarken yakalandılar"
Duyduğum şeyle koşarak depoya ilerledim. Papatyam bulunmuştu sonunda. Deponun girişine geldiğimde polisler Burak ve üç tane adamı kollarına kelepçe takmış çıkarıyorlardı. Şerefsiz herif. Burağın yanına gidip yüzüne atabildiğim en sert yumruğu atmıştım.
"Hayvan herif ne istedin lan kızdan" diyerek yakasına yapıştım. Kafa da attıktan sonra bırakmıştım. Aslında ben bırakamazdım da polisler ayırmıştı bizi. Burağa ölümcül bakışlarımı atıp depoya girdim.
Sağlık ekipmanlarının sedyede getirdikleri Badeyi görünce yıkılmıştım. Yüzü gözü kanlar içindeydi. Dudakları bembeyaz olmuştu. Papatyam incinmişti.
Ambulansa Badenin baş ucuna geçip oturdum. Atilla amcayı da arayıp haber vermiştim. Bir an önce hastaneye gidip papatyamın gözünü açtığını görmek istiyordum.
Hemşire Badenin koluna damar yolu açıp serum takmıştı. Ardından yüzünde ki kanları silmişti.
Hastaneye yetiştiğimizde ameliyata almışlardı. Kafasında ki kırık ciddi olabilirdi.
2 saat sonra
Ameliyattan çıkan doktorun yanına gidip bilgi almaya çalıştık. Atilla amca, Sema sultan, annem babam hepsi hastaneye gelmişlerdi. Umut ve Mervede yoldaydılar.
"Doktor bey kızımın durumu nedir?"
"Hastanın durumu normal endişelenecek bir şey yok. Ancak küçük bir ihtimal kısa süreliğine hafıza kaybı geçirebilir"
"Nasıl yani kızım hiçbir şey hatırlamayack mı?"
"Büyük ihtimal hatırlayacaktır ama siz yine de hafıza kaybına hazırlıklı olun"
Doktor gideceği sırada hastayı görebilir miyiz dedim bir umut.
"Tabi ama yalnızca bir kişi ve çok kalmamak şartıyla"
Doktora teşekkür edip Atilla amcaya döndüm. Babasıydı sonuçta kızını görmeye hakkı vardı.
"Sen git oğlum ben bu halle kızımı daha fazla üzmeyeyim"
Atilla amcanın söylediği şeyle sanki dünyalar benim olmuştu.
Hemşirenin verdiği maskeyi taktıktan sonra papatyamın yanına girdim. Burdaydı işte tam karşımda ama beni görmüyordu. Kıymışlardı papatyama. İncitmişlerdi onu. Yanına yaklaşıp elini tutup yatağın ucuna oturdum. Ve konuşmaya başladım.
"Papatyam bak ben geldim. Demirin. Özür dilerim papatyam seni yalnız bırakmamalıydım. Keşke şu an gözlerini açsan baksam o gözlerine. Kaybolsam göz bebeklerinde. Sıkıca sarılsam sana. Kokunu çeksem içime her tarafım sen koksa. Tutsam ellerini hiç bırakmasam. Papatyam lütfen aç gözlerini. Seni çok özledim. Bay gizemli papatyasını çok özledi"
Son söylediklerimden sonra gözümden iki damla yaş akmıştı. Erkekler ağlamaz derlerdi. Yalandı. Ben ağlıyordum işte. Hissettiğim kıpırtı ile göz yaşlarımı silip başımı kaldırdım. Uyanmıştı. Papatyam uyanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜST KOMŞUM | Texting
EspiritualTamamlandı. 0534******:Görmüyorsun Badem beni 0534******:Gözünün önünde olmama rağmen beni görmüyorsun 0534******:Gözün Buraktan başkasını görmüyor 0534******:Çok zor Bade 0534******: Senin gözümün önünde başkasını sevdiğini görmem çok zor