旅 | Journey

Chapter 10

Uyarı: 1. kısım rahatsız olacaklar için +16 uygunsuz ögeler içermektedir. Devam etmek isteyenler 2. kısımdan okumaya devam edebilir. Hikayede bir eksiklik yaşanmaz. Sadece, karterlerin ilişkileri arasındaki gelişimi anlatmak için yazılmıştır.

1

Mektup geldikten sonra kaplıcaya gitmek için hazırlanan Uchiha çifti, Han sahibinin önerisiyle çok da uzak olmayan bir kaplıca tesisine gittiler. Sakura, kaplıcaların nasıl olacağını merak ediyordu. Sasuke'yle gideceği için ayrı bir heyecanlıydı. Balayının ilk hatırası da bu olacaktı galiba. Kafasını daha fazla yormamak için düşüncelerinden uzaklaştı.

Kaplıcaların sahibi orta yaşlarda bir adamla karşılaştığında Sasuke, onu ilerde beklemesi için işaret etti ve Sakura da dediğini yaparak süs niyetine koyulmuş, hediyelik eşyaların yanına gitti. Birçok güzel şeye, sahipti Yugakure. Kaplıcalarını ayrı merak etmesine rağmen, buranın balayının ilk durağı olduğu için neler yapacaklarını düşünemiyordu bile. Belki tam bir balayı sayılmayacaktı ama yine de Sasuke'yle seyahat etmek, onu düşündüğünden daha mutlu hissettiriyordu. Sasuke artık ona değer verdiğini gösteriyordu -genelde fark etmediği zamanlarda yapıyordu bunu ama olsun, bir şekilde hissedebiliyordu- ve Sasuke onla olmaktan mutluymuş gibi gözüküyordu. En önemlisi buydu. Yıllarca Sasuke'yi beklemiş olması ve şimdi hislerine karşılık bulmuş olması sanki hala bir rüyadaymış gibi hissetmesine sebep oluyordu.

"Sakura." dedi Sasuke, yanına yaklaşırken. Sakura, blunduğu hayal dünyasından Sasuke'ye döndü. "Gel benimle."

Sakura omuz silkerek onu takip etti ve nereye gideceklerini merak etti. Geldikleri oda, mağara gibi donatılmış, bir sürü muma ve çeşitli bakım kremleri, şampuanlara sahip ortasında küçük tahtadan içi sıcak su dolu küvet bulunan ve iki tarafında perdelerin olduğu bir yerdi. Sakura, kaplıca denildiğinde aklına gelen ilk yer bu değildi. Bu... biraz küçüktü.

"Burada mı olacağız?" dedi Sakura şaşkınlıkla. Sasuke onaylar şekilde kafasını salladı ve Sakura'nın daha da şaşırmasına sebep oldu.

"Birlikte... mi?"

Sasuke çok normal bir durum gibi kafasını salladı tekrar. Sakura bir domates gibi kızardığına emindi. Elini utandığı için ensesine götürdü.

"Rahatsız olduysan gidebilirim." dediğinde Sasuke, Sakura telaşla kafasını iki yana salladı.

"Ah, sorun değil... Yani, şey sonuçta karı-kocayız." dedi kendi kendine. Sasuke, ses çıkarmadan soldaki perdenin arkasına girip üstünü çıkarmaya gittiğinde Sakura da aynısını gerçekleştirdi. Üstünü çıkartırken, Sasuke'nin yanında vücudunu sergilemekten gerçekten korktuğunu öğrendi. Yanda duran havlulardan üstüne sardı ve kıyafetlerini katlayıp raflardan birine koydu. Sasuke, çoktan küvete girmiş olmalıydı. Sakura, ne yapacağını bilemeyerek derin bir nefes aldı.

"Korkma, shannaro!" dedi fısıltıyla. "O senin kocan ve daha önce görmediği bir şey sanki!"

Yine de, yanına geldiğinde eli ayağına dolaşmadan edemedi. Sasuke de yeni yerleşmişe benziyordu. Sakura, Sasuke'nin bakışlarının üzerinde olduğunu bilerek ilk başta ne yapacağını bilemedi. Sonra, hayatında yapmayacağı bir şey yaptı. Havlusunu çıkarmadan küvete girdi. Sasuke'nin dehşet dolu bakışlarını umursamadan küvete, Sasuke'den en uzak olan yere oturdu ve en sonra havlusunu çıkarttı. Böylece Sasuke'ye vücudunu göstermemiş olacaktı.

"Ne var? Biz kızlar böyle giriyoruz." dedi Sakura, şaşkın bakışlar karşısında bir bahane bulamayıp.

Sasuke dudaklarını birbirine bastırdı ve kaşları yukarı kalktı. Böyle gülüyormuş gibi duruyordu.