旅 | Journey

Chapter 20

Bol bol yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın, yorumlarda buluşalım<3

1

"Gelmedik mi hala?"

"Buralarda bir yerde." Dedi Sasuke, karısının yorgun sesine karşın. Bal Ülkesinden ayrıldıktan sonra yolları ilk olarak Orochimaru'nun mağaralarından birine düşmüştü. Karin ve Suigetsu'nun yanına gideceklerdi. Doğuma çok yaklaşmışlardı ve artık tatile harcayacak vakitleri kalmamıştı. Bazı günler sancılar Sakura'yı öyle zorluyordu ki, tüm gece Sasuke'yi asla uyutmuyordu. Sasuke homurdanmayı seviyordu fakat Sakura ona ağzının payını vermek için "Beni uyutmadığın günlere say, anata." Diyordu her seferinde. Genç adam, onun bu cüretkarlığını seviyordu ve genelde bu tür didişmeleri derin öpücüklerle son buluyordu. Sakura bu tarz gecelerden sonra hamilelik hormonlarını suçluyordu. Onu bu kadar azgın yapanın hormonlar olduğunu ileri sürüyordu.

"Bu uydurma değil, tıpta kanıtlanmış bir semptom." Diyordu her seferinde, Sasuke onu kışkırtınca.

Fakat bir arada olmak, ülkeleri dolaşmak, en çok ikisine yaramıştı. Sakura hayatını sonsuza kadar böyle devam ettirebileceğini hissediyordu. Sonra bunun sebebinin yanında Sasuke olmasından kaynaklı olduğunu fark ediyordu.

Yolculukları fazla sürmemiş gibi hissettiriyordu. Birlikte 9 ayı devireceklerdi, fakat Salura hala kendini zorla köyden kaçıp eski bir suçlunun peşine takılmış olan hayalperest kız gibi hissediyordu. Hem Konoha'yı çok özlemiş gibiydi, hem de hiç Konoha'da yaşamamış gibi. Hem Naruto ve Kakashi Sensei'yi özlüyor, hem de sadece Sasuke'yle bile yaşaysbileceğini biliyordu. Bu yolculuk ona çok farklı şey katmıştı. Fakat hamileliğin sonralında, anne olacağını daha yeni yeni fark ediyordu. Bu onun için de bir yenilikti. Farklı bir şeydi. Bebeğe nasıl bakacaklardı, iyi bir aile olabilecekler miydi, Sasuke'nün yaşadığını çocuklarına yaşatacaklar mıydı, bilmiyordu. Tek bildiği elinden geleni yapacağıydı.

Orochimaru'nun mağarası, Konoha'ya çok da uzak olmayan bir yerdeydi. Sunagakure ile Konohagakure arasında bir yerdeydi. Ormanların arasında geniş bir mağara ağzıydı. Önünde Konoha shinobileri vardı. Muhtemelen Orochimaru için nöbetteydiler. Sakura ve Sasuke'yi gördüklerinde büyük bir saygıyla kenara çekilip yol verdiler. Aralarından bir tane kunoichi, Sakura'yı hamile görünce oldukça şaşırmıştı.

"Baksana," dedi yanında nöbet tutan arkadaşına. "Sakura-san'ın hamile olduğunu bilmiyordum."

Yanındaki shinobi çocuk bıkkınlıkla nefes verdi. Kızdan ve muhabbetlerinden oldukça sıkıldığı belliydi.

"Kim bilebilirdi, Sasuke-san'la Sakura-san'ın evleneceğini. Bir de hamile. Hiç beklememişler."

Shinobi çocuk kızın lakayıt tavrıyla kızardı. Bunu ulu orta söylemesi bile yüz kızartıcıydı. Kunoichi devam etti.

"Sence kim daha şanslı? Sasuke-san'a sahip olduğu için Sakura-san mı? Yoksa Sakura-san'a sahip olduğu için Sasuke-san mı?"

Shinobi kafasını iki yana salladı ve uslanmaz arkadaşına bıkkın bir bakış attı. Bu sorada Sakura'yla Sasuke de içeri girmişlerdi. Uzun koridorlar ve gelen zımbırtıların sesleri, ikisine de hoş anıları hatırlatmamıştı. Ama artık üstesinden gelmiş gibiydiler.

İlk gördükleri kişi, kendi akvaryumunda takılan Suigetsu'ydu. Yine çıplaktı ve yine umursamazdı. Sakura'yı biraz kenara çekti. Suigetsu'ya seslendi.

"Sasuke-kun?" Dedi şaşırmış bir tonda. Sasuke, gözlerini devirecek gibi oldu. "Size mesaj yollamıştım."

"Biliyorum." Dedi Suigetsu gülerek. Bir yandan da, akvaryumdan çıkıp üstüne kıyafetlerini giyiyordu. Sakura ise biraz daha geride durmuş, ikisinin konuşmasından uzak duruyordu. Ayrıca, Suigetsu'nun da çıplak vücudunu merak etmiyordu.