Chapter 7

1.6K 91 166
                                    

1

"Siz gittikten sonra köye vardığımda, mağara çoktan patlatılmıştı," dedi Sumaru, Uchiha çiftine doğru. "Çete de çoktan ortadan kaybolmuştu. Adachi Ren'e ne olduğuna dair hiçbir fikrim yok. Duyduğuma göre, mağaradan çıkarken görülmemiş."

Sakura, aklına gelen adamla hüzünlendi. Kısa bir süreliğine olsa da, onunla iyi anlaşmıştı ve onun yoldaşlığı kendisine iyi gelmişti.

"Peki ya Osamu ve yanındaki garip kız Aneko?" diye sormayı ihmal etmedi, Sakura. Sumaru ona omuz silkerek cevap verdi.

"O ikisi hakkında hiçbir şey duymadım açıkçası. Köy, tüm gün boyunca yeni Hoshikage'nin kim olacağını konuşup durdu."

Sasuke yeterli bilgiyi almış gibi kafa salladı. O sırada odaya giren Natsuhi bakışlarını Sakura'ya çevirdi.

"Biraz uzanmalısın, Sakura-san. Bu kadar hareket çocuğu yıpratabilir."

Sakura geldikten sonra, ondan bir şekilde hamile olduğunu öğrenmişti ve şimdi gün boyunca bunun hakkında endişeleniyordu. Sakura bunu demesiyle kızarmasını engelleyemedi.

"Ah, hiçbir sorun yok, Natsuhi-san." dedi Sakura ellerini iki yana sallayıp mahcup bir şekilde gülümserken.

"Bir shinobi de olsan hamilelik hamileliktir. Ve inan bana, ben de bir hamilelik atlattım nasıl olduğunu çok iyi bilirim. Git biraz dinlen ve sana sıcak bir şeyler hazırlamama izin ver." dedi Natsuhi peş peşe cümleleri sıralarken. Bu Sakura'nın daha fazla kızarmasına neden olmuştu.

"Git biraz dinlen." dedi Uchiha, karısına dönerek. Sakura bunu beklemediği için ilk etapta ne dediğini anlayamamıştı.

"Hadi ama, biraz daha burada oturursan kolundan tutup sürükleyeceğim." dedi Natsuhi, ısrarla. Sakura daha fazla Natsuhi'nin ısrarlarına maruz kalmamak için isteklerine boyun eğdi ve diğer odaya uzanmak için gitti. Biraz da Sasuke için sayılabilirdi. Ama çoğunluk Natsuhi-san'ın ısrarı üzerineydi.

Sakura kafasını yastığa koyduğunda aklına bugün yaşadığı şeyler doluştu. Adachi vardı, onlar için geride kalmayı kabul etmişti. Miyuki nine ve Mikio dede vardı. Garip bir şekilde belki de bu hayatta asla erişemeyeceği bir çakrayı ona emanet etmişlerdi. Ve tüm sebep, karnındaki minik bir bebek içindi.

Ah, bir de bebek vardı, değil mi? Sasuke ile sadece bir kez birlikte olmuştu, bu yüzden bebeğin o zaman olduğuna emindi. O günü asla hatırlamak istemiyordu! Mümkünse hafızasından silinseydi daha iyi olurdu. O gün, tesadüf eseri, Ayı Ülkesi'ne doğru yola çıktıklarında ani bir yağmur bastırmıştı. Bu yüzden bir yerde konaklamak zorundaydılar ve en yakın yer de bir mağaraydı. İçeri girdiklerinde çoktan sırılsıklam olmuşlardı. Sasuke, mağara içinde bulduğu kuru dallardan bir ateş yakmayı başardığında ikisi de yağmurun dinmesini bekledi bir süre. Fakat yağmur, gün ayana kadar devam edecekmişe benziyordu. Bu yüzden Sasuke, ıslak kıyafetlerle durmaktansa onları kurutmayı önerdi. Sakura utansa da, bu teklifi kabul etmek zorunda kaldı. İkisi kiyafetlerinin bir kısmını çıkardılar ve pelerinlerine sarılı halde ateşin başında bir süre oturdular. Zaman geçtikçe Sakura alıştığını hissediyordu fakat durum bilhakis tam tersiydi. Sasuke, bir süre Sakura'yı izledikten sonra "Titriyorsun." dedi.

Sakura çok sonra ne dediğini fark edebildi.
"Bir süre sonra geçer." dedi ellerini birbirine sürtüp üflerken.

"Gel buraya," dedi Sasuke, pelerinini hafifçe kaldırırken. Sakura ilk başta tereddüt etse de sonradan kızarmasını engelleyemeden yanına vardı. Bir süre öyle oturdular ve sonra ne olduysa işte ondan sonra oldu. Sakura ertesi gün uyandığında, Sasuke'nin kayıtsız yüz ifadesinden ne düşündüğünü çıkaramadığı için tüm günü huzursuz geçirmişti. Daha sonradan Uchiha'nın kayıtsız yüz ifadesinden nefret ettiğini fark etti.

旅 | JourneyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin