Hyunjin yatakta doğrulup sırtını başlığa yasladığında kucağında daha fazla alan yaratmıştı. Kasıklarının üzerine oturup dudaklarını sertçe öperken ağzından kaçırdığı inlemeleri ortamı daha da sıcak hâle getiriyordu.
Dudaklarımı çekip ilk önce kendi üzerimdeki daha sonra Hyunjin'in üzerindeki tişörtten kurtuldum, bir müddet hareket etmeden Hyunjin'i izlemeye başladığımda hızlanan kalbimle gülümsedim. Sacları çoktan dağılmış ve dudakları kıpkırmızı olmuştu, üstüne üstlük bana bakarkenki bakışları çok doluydu, buna gerçekten ihtiyacı varmış gibiydi.
Kendimi kucağında bastırdığımda hissettiğim sertlik hareket etmemi sağladı.Dudaklarına uzanmıştım ama kararımdan vazgeçip çenesinden aşağıya dudaklarımı sürtmeye başladım, ona her verdiğim öpücükte sesi daha yüksek çıkıyordu.
Boynunda biraz fazla oylanıp belirlediğim bir noktayı dişlerimin arasına aldıktan sonra arada bir dilimi değdirerek ısırmaya başladım, Hyunjin belini bükerek alt taraflarımızı sürttüğünde bu sefer daha yüksek ses çıkaran bendim, ikimiz de zor durumdaydık ve uzatmanın hiçbir anlamı yoktu.İz bıraktığım boynunda oyalanmayı kesip Hyunjin'in altındaki dar pantolonu çıkarttım ve ortaya çıkan beyaz bacaklarına bakarak dilimi dudaklarımda gezdirdim, son derece pürüzsüzdü.
Bacaklarına bakarken Hyunjin'in belini yakalayıp yatakta aşağıya çektim ve bacaklarını kaldırıp belime sarmasını sağladım. Dudaklarına yaklaştığım sırada birden kendini çekerek konuşmaya başladı."Bekle, üstte mi olacaksın?"
"Bir sorun mu var?"Sesim sandığımdan daha kalın çıkmıştı. Ve biraz da sinirlenmiştim açıkçası.
"Ne var biliyor musun, üst veya alt fark etmez. Sadece becer beni."
Eliyle benim altımdaki pantolonu çıkarttığında sırıttım, bir anda tüm sinirim geçmişti.
Altımızda kalan son parçaları da yerle buluşturduktan sonra Hyunjin'in bacaklarını aralayarak sıkı deliğine kısa bir bakış attım, önce hazırlanması gerekiyordu.
Parmaklarımı Hyunjin'e uzattığımda sesini çıkartmadan emmeye başlamıştı, onu izkerken çıkan seslere daha da yükseldiğimi fark ettiğimde elimi çektim ve asla düşünmeden iki parmağımı da soktum. Acı dolu bir ses odada yankılanırken bir yandan da hareket etmem için yalvarıyordu ama yetersizdi, daha fazla yalvarmasını istiyordum.
"Jeongin durma lütfen!"
"Ne? Bir kere daha söyle."Gözyaşlarını görmeye başlamıştım ama bu durmama engel olmadı.
"Siktir, hareket et dedim Jeong-ah."
"Ama bu biraz kabaydı Hwang."Tepkime karşılık sadece yaramaz bir sırıtma almıştım, neden böyle davrandığını sorgulamaya başlayacaktım ki penisimde hissettiğim ellerle şaşkınlığımı gizleyemeden Hyunjin'e baktım, neler olduğunu anlayamadan kendimi onun içinde bulmuştum bile. Beni kendisi çekmişti.
Gerçekten sorunları vardı...Ağlamaklı çıkan sesi ve gözyaşları artık isteklerimi daha da arttırmıştı, Hyunjin'i yalvartma isteğimi göz ardı ederek gerçekten istediğim şeye yoğunlaştım.
İçinde yavaşça hareket etmeye başladığımda canının yandığının farkındaydım ama devam etmemi söyleyip duruyordu."Yavaşlayacak olursan üste geçerim Jeong-ah."
Daha da hızlandığımda artık canı yanmıyordu, çoktan genişlemişti.
Acılı veya ağlamaklı çıkan sesi yerine artık zevk aldığını belirten sesleri odaya döküyordu.Boşta kalan elini kendine attığında onu durdurarak ben çekmeye başladım, iki türlü aldığı zevk tüm vücudunu gerdirmişti.
Gerdiği vücudunu yakalayarak doğruldum ve içinden çıkmadan kucağıma oturttum, zıplamaya başladığında onun penisini daha hızlı çekmeye başlamıştım.O sızdırmaya başladığında ben de kendimi kasmayı bırakarak boşalmıştım, birkaç kere Hyunjin'i çekmeye devam ettiğimde çok geçmeden o da rahatlamıştı. Hâlâ içindeyken çıkmak için hareketlensem de Hyunjin buna izin vermeyerek kalçasını birkaç kere indirip kaldırdı, sırıttım ve elimi kalçasına atarak sıkmaya başladım. Ufak mırıltıları kulağıma doluyordu ve iyi hissetmiyordum. Bir kere daha istememe neden oluyordu.
"Hyunjin hareket etme."
Kısık sesle kulağına doğru konuştuğumda beni tınlamadan kalçasını hareket ettirmeye devam etti, tekrardan sertleştiğimi hissedebiliyordum ve o da bunun farkındaydı.
"Bir kere daha, lütfen innie~"
Kollarını boynuma dolayıp başını omzuma yasladı ve yavaş olan hareketlerini hızlandırdı, bense ellerimi onun kalçasına atıp hareket etmesini kolaylaştırıyordum.
Az önceki gibi odayı tenlerimizin çarpışması ve inlemeler kapladığında Hyunjin'i omzumdan ayırarak dudaklarına kapandım, acımadan öpüyorduk birbirimizi.Dudaklarını dudaklarımdan çekip omzuma ufak öpücükler bırakırken bir yandan da inliyordu.
"Geleceğim."
Ona katıldığımı belli edecek hareketlerde bulunduktan kısa bir süre sonra rahatlamıştım, Hyunjin ise karnımı ve elimi tekrardan kirlettiğinde ufak bir kahkaha atarak dudaklarıma kapandı. Yumuşak bir şekilde öptükten sonra kucağımdan kalktı ve kendini yatağa bıraktı.
"Jeongin?"
"Efendim?"Kendimi yanına bıraktığımda üzerimize battaniyeyi attıktan sonra yaklaştı ve yanağıma kısa bir öpücük bıraktı.
"Seni seviyorum."
"Ben de seni seviyorum Hyunjin."Elimi ıslak saçlarına geçirip birkaç kez okşadıktan sonra kulağıma gelen düzenli nefes sesine karşılık gülümsedim, güzelliğini izlemeyi çok istiyordum ama yorgundum. Kollarımı çıplak bedenine sararak gözlerimi kapattım ve Hyunjin'in sıcaklığıyla kendimi uykuya teslim ettim.
●●●
Semejeong için kurşun atar kurşun yerim demiş miydim?
Bir an önce yazmak için çabaladım, umarım hoşunuza gider aşklarım.
Ayrıca bu bölüm özel bölümlerin sonuydu yani bundan sonra apathetic'e herhangi bir yb gelmeyecek :(Ama onun yerine yazdığım ikinci kitaba uçabilirsiniz aosjhdaojddn
Sizi seviyorum, siz de kendinizi sevin. Ayrıca kötü şeyler yaşıyorsanız bana yazmaktan çekinmeyin sakın tamam mı? ♡♡♡♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
apathetic - hyunin
FanfictionKüçük yaşta yaşadığı travmadan ötürü tüm hisleri yok olan Jeongin, eğlenemeyeceğini bile bile gittiği bir partide onunla tanıştı, Hyunjin ile. @hyuninsmenu -130321-