Öpüşme sesleri beyaz odayı kaplıyordu. Hyunjin dudaklarımı sertçe öperken canımın yanmasını umursamıyordum bile, halbuki dudağımın kanadığına emindim.
Dudaklarımı aralayıp aralıktan dilini sokunca kısık sesli bir inlemeyle kendimi ona sürttüm.
Dudaklarımı bırakıp en sevdiği yere geldi sıra, boynuma.
Çenemden aşağıya, tişörtümün başladığı yere kadar ıslak dil darbeleriyle yol çizdi. Nemli boynuma değen her dil darbesinde kendimi ona bastırıyordum, bunu deli gibi istiyordum.Kasıklarımın üzerine oturup kendi üzerindeki gömleği çıkartmaya başlayınca ben de hafifçe doğrulup üzerimdeki tişörtten kurtulmuştum, tekrardan sırtım yatakla buluşunca sırıttım, sıra da ben vardım.
Hyunjin'i ince belinden yakalayıp yatakla buluşturduğumda şaşkınlıkla bana bakmaya başladı. Gözleri koyu bakıyordu, bu bile boşalmama neden olabilirdi.
"Baskınlığımı göstermeme izin ver."
"Pekâlâ."Dudaklarına kapandığımda artık komple yataktaydı. Dilimi aralık dudaklarından içeri sokup onu öperken şimdi o kendini bana sürtüyordu. Bu yüzden üstte olmayı seviyordum işte.
Boynuna indiğimde ısırıklarımın ardından bıraktığım dil darbelerim onu zorluyordu, altımdaki baskıyı ve dudaklarının arasından kaçan ufak inlemeleri hissedebiliyordum. Hâlâ boynunda oyalanırken bir elimi penisine atıp eşofmanının üzerinden elimi hareket ettirmeye başladım. Bu hareketimle yüksek sesle inlemeye başlamıştı.
Dudaklarım şimdi göğüsündeydi. Oradan ise sürekli dokunmak istediğim karın kaslarına indi.
Kafamı kaldırıp ona baktığımda çoktan kendinden geçmiş olduğunu gördüm; yastığa gömülmüş ve gözlerini kapatmıştı, açık ağızından kaçan inlemeleri ve mırıltıları tutmuyordu. Bu beni gururlandırıyordu ister istemez. Kendimi önemli hissediyordum.Eşofmanının ipini çözüp indirdiğimde baskınlığımın sonunun geldiğini anladım. Şimdi ben yatakla birleşmiştim.
Bacaklarımı sıkı saran pantolonu çıkarırken karanlık gözleri ve dudaklarından çıkan sesler imkanı varmış gibi daha çok sertleşmeme neden oluyordu.
Hyunjin seks sırasında normal hâlinden çok daha farklıydı.Pantolon yeri bulduğunda gözlerinin gözlerimde olduğunu fark ettim.
Karanlıktı ama endişe de vardı.Üzerime uzanıp dudaklarını hafifçe dudaklarıma bastırdı, kafasını kalbime koyup nefesini düzenlemeye başladı.
"Jeongin, emin misin?"
"Daha önce hiçbir şeyden bu kadar emin hissetmemiştim."Gülümseyip sol göğsüme öpücük kondurdu ve yüzüme bakmaya başladı. Daha sakin gözüküyordu ama penisini hâlâ hissedebiliyordum, o sakin değildi.
"Canını yakmak istemiyorum, durmak istediğin yerde bana söyle."
Kafamı usulca salladığımda hâlâ gözlerime bakarken elini boxerımın lastiğinde hissettim. Şu an çekingenlik yapamazdım. Gözlerimi çekmeden gözlerine bakarken vücuduma çarpan soğukla titredim, şimdi çırılçıplaktım. Hyunjin'in altında çırılçıplaktım.
Elini dudaklarıma getirdiğinde daha önce yapmasam da ne yapmam gerektiğinin farkındaydım. Parmaklarını ıslatırken bana bakıp titremesi dikkatimden kaçmamıştı. Ben onları emdikçe o daha da zorlanıyordu.
Yeteri kadar ıslanan parmaklarını çekti ve bacaklarımı bedenine sarıp kendine daha fazla alan yarattı. Parmaklarını içimde hissettiğimde yüksek çıkan sesimi engelleyememiştim. Parmakları başta nazikçe hareket etse de bir yerden sonra hızla gel-git yapmaya başlamıştı. Başta gerçekten acı verse de elini şişkinliğime atıp çekmeye başladığında neredeyse boşalacağımdan emindim.
Ellerimi saçlarına atıp çekiştirmeye başladığımda birden içimdeki boşluk canımı yaktı.Parmaklarını çıkartıp yerine kendini itti.
Acıyı ilk kez bu kadar ağır hissetmiştim. Gözlerimi yumup acının azalmasını dilemeye başladım, çünkü şu an durmak; isteyeceğim son şeydi. Hyunjin içimde yavaşça hareket ederken nazik olmaya dikkat ediyordu."Siktir Jeongin çok darsın."
Neden acaba?
Acı azalmaya başladığında kendimi Hyunjin'e ittim, kesinlikle daha iyi hissediyordum şimdi.
Yavaş hareketleri benim hareketimden sonra hızlanmıştı, duvarlarıma çarpan penisi zevkten gözlerimi yaşartıyordu.Odayı kaplayan inlemelerimiz ve ıslak sesler daha kötü olmamı sağlıyordu. Kasıkları kalçama çarptıkça heyecanlanıyordum.
Hyunjin'in boğuk sesi de buna katılınca yaklaştığımı hissettim."Kasma kendini Jeongin. Z-zorlanıyorum."
Dediğini yaparak kendimi rahatlattım, daha az acıtıyordu artık.
Bir süre daha geçtikten sonra en tepeye ulaştığımı fark ettim, onun da benden pek bir farkı yoktu."Hyunjin-ah, geleceğim."
"Ihmm, bende."Ellerimi Hyunjin'in saçlarına atıp kendime yaklaştırdım, görmek istediğim tek şey buydu.
Zevk noktama birkaç kere daha vurunca kendimi tutamayıp boşalmıştım. Gözlerimi yumsam da içimde hissettiğim sıcak sıvı sayesinde onun da aynı anda geldiğini anlamıştım.
Hyunjin üzerimde nefesini düzenledikten sonra içimden çıkıp kendini yanıma attı. Zaten biraz daha öyle kalsaydık ikinci sefere hayır demeyecektim.
Nefesim normale döndüğünde biraz kenara kayıp kendimi Hyunjin'e yaklaştırdım, kafamı omzuna koyup gözlerimi kapattım.
Bedenime sarılan kollarla sıcak olmaya başladığımda uyku iyice bastırdı ama en azından iki kelime etmeden uyumak istemiyordum.
Konuşmak için ağzımı aralamışken onun sesini duyunca geri kapattım."İki buçuk sene nasıl dayandım ben?"
Uykulu da olsam ne demek istediğini anlayabiliyordum. Gülümsedim.
"Kim sana dayan dedi ki?"
"Böyle deme, seni sevmek bile benim içim zordu."Gözlerimi açıp yanağına yumuşak bir öpücük kondurdum ve biraz yukarı çıkarak saçlarını okşamaya başladım.
"İki buçuk sene önce de gelsen, yine seni severdim."
"Teşekkür ederim, beni sevdiğin için."Yüzümden silinmeyen gülümseme daha da genişledi.
"Ben de teşekkür ederim."
"Ne için?"
"Her şey için Hyunjin. Hayatımı ne kadar değiştirdiğini tahmin bile edemezsin, çok teşekkür ederim."Vücuduna sıkıca sarıldığımda karşılık verdi. Bu şekilde uyumayı planlarken kurduğu cümleden sonra bu gece uyumanın imkansız olduğunu fark ettim.
"Jeongin sanırım ikinci turu yapmamız gerekecek."
•••
Yaptık.
Saatin kaç olduğunu umursamadan, babamın ne düşüneceğini kafaya takmadan, uykumuz gelmesine rağmen dert etmeden tüm gece durmadık.İkinci sefer birinciden, üçüncü sefer ikinciden daha canlı ve daha az nazikti. Devamında sert olmaktan çekinmemiştik.
Saate baktım.
06.08
Uyku vaktiydi. Yaklaşık beş turdan sonra uyku vaktiydi.●●●
Smutu 21. bölümde yazmayı planlarken bir anda bunu yayınlarken buldum kendimi 🤦🏼♀️
Yetişkin içerik yazmakta gerçekten berbat olduğum için biraz uzun sürdü, düşüncelerinizi almak isterim açıkçası sjjdhsisjd
Okuyucularımı çok sevdiğimi söylemis miydim? :) ♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
apathetic - hyunin
Fiksi PenggemarKüçük yaşta yaşadığı travmadan ötürü tüm hisleri yok olan Jeongin, eğlenemeyeceğini bile bile gittiği bir partide onunla tanıştı, Hyunjin ile. @hyuninsmenu -130321-