6^Bu O

2.3K 278 61
                                    

Minho perileride yanına alıp odasına gittikten hemen sonra Hyunjin gelmişti. Hyunjin odaya göz gezdirirken ne olacağını tahmin etmeye çalışıyordu.

"Hyunjin bundan sonra Jisung'dan sonra en yakınım sensin. Hediyelerden sen sorumlusun. Seni sağ kolum ilan ediyorum."

Hyunjin oldukça mutlu olmuştu. Kocaman gülümsemesiyle bakarken tekrar eğilmişti.

"Artık eğilmene gerek yok."

Minho Hyunjin'e sarılmıştı. Arkadaşı yoktu. Kimseye güvenmemesi öğretilmişti. Doğduğu gibi ailesinden ayrılmış saraya gelmişti. Onunla birlikte büyüyen 4 prensi geçmesi için durmadan çalıştırılardı. Ara sıra çalışmalardan kalan boş vakitlerde saray çalışanlarıyla oynardı ama onlarda düzgün oynayamazdı. Karşısındaki prensin kılına zarar gelirse ölürlerdi. Bu yüzden sevgiden, neşeden yoksun sadece saraya uygun eğitimlerle büyümüştü. Etrafı her zaman ona bir şeyler öğretmek için yanıp tutuşan kişilerle dolu olurdu.

Hyunjin periler ve bilge melek için ayrı odalar hazırlarken Minho yeni meleğin kolyesini yapıyordu. Jisung yine etrafında zıplayarak bilge melek hakkında konuşuyordu.

"İsmi neydi?"

"Bang Chan demişti. "

"Yine sen götürmek ister misin?"

"Evet ve lütfen bu sefer konuşabilir miyim onunla?"

"Tabi ki artık o da bizimle yaşayacak"

Jisung kolye bittiği gibi meleğe koştururken Minho arkasından yavaş yavaş yürüyordu. Meleğin yanına daha gelmeden perilerin biri kafasını odadan çıkartmasıyla Minho ona döndü.

"Bize mi seslendiniz prensim?"

"Hayır. Şimdi dikkatlice tekrar dinle gerçekten seslendiğimi duyuyor musun?"

Seungmin birkaç dakika bekledi. Minho da gerçekten duymuyor olması için dua ediyordu.

"Evet. Sanki aşağıdan bize sesleniyormuşsunuz gibi"

"Tamam benimle gelin. Önce başka bir işim var"

Seungmin ve Felix Minho'nun arkasından meleğin odasına girdiğine yine Jisung'u konuşurken bulmuşlardı. Minho meleğin boynundaki kolyeyi görünce rahatlamıştı.

"Jisung sana anlatmıştır."

"Evet prensim"

"Bunu sizi korumak için yapıyorum. Etrafınız vampir dolu ve bu kolyeler varoldukça size zarar veremezler ve eğer benim sana seslendiğimi duyarsan sese itibar etme. Birilerini çağırmak için seslenmem ama eğer duyarsan haberim olsun"

Chan tekrar kafasını eğdiğinde Minho bu sefer Jisung'a döndü.

"Kolyeyi birine gösterip seni Hyunjin'e götürmesini iste. Sonra Hyunjin'i alıp büyük salona gelin"

Jisung kafasını sallayıp Minho'ya sarıldıktan sonra odadan çıktı. Minho da Jisung'a olduğu gibi yine kontrolcüleri toplamıştı.

"İnsanlar bitti periler başladı. Yine kim onların zihnini ele geçirdi. Onların kanını bile içemezsiniz"

Minho yine koltuğuna oturmuş kontrolcüleri kontrol ederken Hyunjin ve Jisung gelmişlerdi.

"Prensim?"

Hyunjin yanına geldiğinde Minho gözleri kapalı Hyunjin'e doğru döndü.

"Bir ya da iki kontrolcü perilerimin zihnini ele geçirmiş. Bulmak çok uzun sürüyor. Otur yanıma bana yardım et"

Hyunjin'e de bir koltuk getirilmiş Minho eğer zihnine bakması için Hyunjin'e izin vermeyecek olanların suçlu sayacağını söylediği için herkes Hyunjin'e izin vermek zorunda kalmıştı.

Uzun süre sonra Hyunjin hızlıca yerinden kalktı. "Bu o"

Minho'da yerinden kalkıp karşısındaki vampiri güçleriyle havaya kaldırıp Hyunjin'e döndü.

"Periler ve Jisung sana emanet kıllarına zarar gelirse senden bilirim"

Minho sinirle odadan çıkarken Felix korkmuşa benziyordu. "Kötü bir şey mi yaptık?"

"Hayır bu durum sizin elinizde olan bir şey değil. Hadi odalarınıza dönün."

Jisung gece boyunca Minho'yu beklemişti. Sabaha karşı uyuyakaldığında hala Minho gelmemişti. Sabah odaya hızlıca dalan Hyunjin ile uyanmıştı. Hyunjin etrafa baktıktan sonra hızlıca tekrar odadan çıkmış kapıyı kitlemişti.

Sarayın içinde olağan koşuşturmanın iki katı yaşanıyordu. Minho sarayın doktorlarının yanında can çekişiken bütün ülkede bunu yapanlar aranıyordu. Kral oldukça sinirliydi. Prensin başından 1 saniye olsun ayrılmıyordu.

___________________________________________________

Kaos kaos kaos

 Gift / Minsung ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin