9^ Eşim

2.2K 251 75
                                    

Gemiden indiklerinde herkes Changbin'i gördüğünde şok olmuşlardı. Gizli saklı tutulan prensin burda ne işi olduğunu düşünüyordu herkes.

Arabayla saraya ulaştıklarında Kral derhal yanına gelmesi gerektiğini söylemişti. Minho sakin adımlara kralın yanına gitti.

Kralın yüzünde kocaman bit gülümseme vardı. Minho'yu gördüğünde kollarını açarak yanına geldi. Oğlu gibi gördüğü çocuğa sıkıca sarıldı.

"Sonunda kendine eş seçmişsin."

Minho hala olayları kavrayamamıştı. Eş mi? Hayır kimseyle ilişki içinde değildi. Üzerine kimseyi işaretlememişti bile. Minho'nun sessizliğine karşı kral konuşmaya devam etti.

"Bugün büyücü vampirler buraya geldiler. Senin ve şu insanların hediyesi olan küçük çocuğun arasında eş aurası oluştuğunu söylediler."

"Ben...Ben bilmiyordum."

Kral Minho'nun şaşkınlığına karşı gülümsedi. "Hadi damadımı çağır diğer meseleleri konuşalım"

Jisung kralın onu çağırdığını duyduğunda Changbin'in yumuşak tüylerinden ayrılmak zorunda kalmıştı. İçindeki büyük korkuyla içeriye girdi.

Kralın gülümsemesini hatta kralı ilk kez bile görüyor olabilirdi. Kral damadına da kocaman sarıldı.

Jisung ise sarılma bittikten sonra saygıyla eğilmişti. Kralın hoşuna gitmiş olacak ki küçük çocuğun sırtını sıvazladı. Boynundaki kolyelere baktığında gülümsemesi genişledi. Oğlu gerçekten onun için endişelenmiş olmalıydı.

"Müstakbel damadım, seni buraya oğlumla olacak izdivacınız için çağırdım. "

Jisung şaşkın gözlerle bakarken ağzını hala bıçak açmıyordu.

"Kralım isterseniz ben ona bu işlerin kurallarını kaidelerini anlatayım sonra konuşalım olur mu?"

Minho Jisung'u kurtarırken kral başını sallamış ikisininde çıkmasına izin vermişti.

Odadan çıktıkları gibi Minho Jisung'u kucağına almıştı. Boyun giritisine kafasını sokmuş uzun uzun kokluyordu. Jisung ise düşmemek için sıkıca tutunmuştu. Minho'nun belindeki bacaklarını sıkıca sarmışken kolları Minho'nun boynuna sarılıydı.

Minho uğraşmadan eşini bulduğunda o kadar sevinmişti ki tamam eş aurasına sahip olmaları bi tık fazlaydı ama ondan hoşlandığının zaten farkındaydı.

Minho Jisung'u kucağından indirdikten sonra elini tuttu.

"Eşim"

"Minho ne oluyor?"

"Eşim olyorsun. Sadece eşler arasında özel bir aura oluşur ve ikimiz buna sahipmişiz. Yani sen farketmemiş olsan bile içten içe beni seviyorsun. Bende öyle"

Jisung'un gözleri parladı. "Eşin mi olacağım?"

"Evet"

Jisung eşinin boynuna atladı. Onu sevdiğini 2 hafta kadar önce farketmişti. Ama söyleyemiyordu. Kim köle olarak getirildiği prense aşık olurdu?

Minho ve Jisung mutlulukla büyük koridora çıktıklarında Hyunjin ile karşılaştılar. Minho Jisung'u Hyunjin'e eşim diyerek tanıttığında Hyunjin mutlulukla gülümsedi.

Jisung odaya geldiğinden beri Minho'nun takımları içinden merasim için takım seçmeye çalışıyordu. Prensin eşi olarak tanıtılacaktı.

Sonunda siyah düz takımı alıp çıktı kumaş pantalonun üzerine direkt ceketi giyip önünün kapanması ve belinin belli olması için 3 tane kemer taktı. Hepsi taşlı parlak kemerlerdi. Jisung aynadaki halinden memnun şekilde yatağın üzerine oturmuşken Minho odaya girdi.

Boynundaki kolyeyi çıkartıp daha ince siyah dantelli başka bir kolye taktı. Jisung ona kolye takan eşine işi bitene kadar sarılmıştı.

"Çok güzel oldu. Gel saçlarını yapsınlar sonra gideceğiz."

Jisung yerinden kalkıp eşini takip etti. Sarayın kuaförlerinin önüne oturduklarında Jisung'un saçlarını geriye doğru tararken Minho'nun saçlarını daha doğal yapmışlardı.

Jisung bütün yol Minho'nun elini tutmuştu. İster istemez heyecanlıydı. Sahne tarzı büyük yere çıkmadan önce elleri titriyordu.

Kralın şahitliğiyle nişan yüzükleri halkın gözleri önünde takıldı. Kocaman taşlı bir yüzük takıyordu Jisung. Minho'nun yüzüğünün ise aşağı kalır yanı yoktu. Benzerlerdi, sadece Minho'nunki daha sade duruyordu.

Nişan merasiminden sonra saraya geri döndüklerinde ilk iş kralın yanına uğradılar. Kral sevinçliydi. Oğlunun kral olana kadar çocuğunun olması yasak olsa da eşinin olması onu mutlu etmişti. Yalnız kalacağı korkusu puf olup uçmuştu.

"Yarın Jisung'un ailesinin yanına gidin. Onlarla da konuşun ve vampir olması gerektiğini söyleyin."

Kral emirlerini yağdırırken Jisung yarısını dinlememişti. Minho ise selam verdikten sonra Jisung'u çekiştirerek çıkardı. Jisung ise sarhoş gibiydi. O kadar mutluydu ki bozulmasından korkuyordu.

Bu sefer yemek odasına geldiler ikisi için akşam yemeği hazırlanmıştı. Minho ise biraz stresliydi. Nasıl söyleyeceğini bilemiyordu.

"Jisung önemli bir şey konuşmalıyız"

___________________________________________________

Happy bölümler 🛐

 Gift / Minsung ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin