Gift / Minsung ✅

18^Jeongin

Jisung'un doğumu başlamıştı bile. Doktorlar sağlıklı doğması için ellerinden geleni yaparken Minho kapıdan kafasını uzatmış sürekli emirler veriyordu.

Chan koşarak odaya gittiğinde Jisung'un elini sıkıca tuttu. Felix de hemen yanlarındaydı. Minho eşinin yanına dönebildiğinde hala siyah kraliyet pijamalarıylaydı. Yatağa çıkıp eşinin elini tuttu.

Doğum 1 saat kadar sürdü. Jisung'un artık ağlayacak göz yaşı bile kalmamıştı. Bebek hızlıca yıkanmak için götürülürken Jisung sıkıca eşine sarıldı. Nefes nefeseydi. Ayrıldıklarında Minho kocaman gülümsüyordu. Jisung'un alnına küçük bir öpücük kondurdu.

"Bebeğimiz nerde?"

"Onu hemen sana getireceğim."

Minho koşar adım odadan çıktığında Chan gülümseyerek konuştu. "Tebrik ederim."

"Sen olmadan yapamazdım."

Felix usulca köşedeki koltukta oturuyordu. Sakladığı bie şey vardı ve ne kadar çok konuşursa belli edeceğini düşünüyordu. Sır saklama konusunda ondan kötüsü bulunamazdı.

Chan bebek gelene kadar Jisung'un elini bırakmadı. Minho küçücük bebek ile odaya girdiğinde Jisung'un gözleri gülmüştü resmen. Kollarını iki yana açtı. Minho mutlulukla bebeğini eşinin kucağına verdi.

Jisung mutlulukla ağlarken küçüğün burnuna bir öpücük kondurdu. "Hoş geldin Jeongin'im"

Minho gülümsedi. Eşinin yanına oturup bebeğine baktı. O kadar güzel bir bebekti ki gözlerini ondan alamıyordu. İkili bebeklerinden gözlerini ayırmadan ona bakarken Chan çoktan bebeğin içmesi gereken şeyleri hazırlamıştı. Biraz sütün içine kan karıştırmıştı. Ne de olsa bir melezdi. Hem kana hem süte ihtiyaç duyardı.

Jisung dikkatle biberonu küçük bebeğinin ağzına verdi. Bebek iştahla sütünü içerken odadaki herkes hayranlıkla ona bakıyordu.

Yavaşça tıklanan kapıdan sonra heyecanlı bir ses kapıdan girdi. "Kralım?"

"Gel Hyunjin. Miniğimiz doğdu."

Hyunjin büyük adımlarla Jisung'un yanına ilerledi. Bebeğe hayranlıkla baktıktan sonra gülümseyerek konuştu.

"Kralım aynı size benziyor."

Minho kahkaha atarak yataktan kalktı. Hyunjin'in yanına yürüyüp sırtına yavaşça vurdu. "Bu haberi halkımıza verelim."

Minho ve Hyunjin odadan çıktıktan sonra Felix de izin isteyip hızlıca odadan çıktı. Çok büyük bir stres altındaydı. Ne yapacağını bilemeden Seungmin ile beraber kaldığı odaya girdi. Seungmin ağlıyordu.

"Ne oldu minnie?"

Felix Seungmin'e sıkıca sarıldı. Seungmin ise gözlerini silmeye çalışıyordu. "Ben her zaman yanındayım. Anlat bana çözümünü bulalım."

Seungmin yavaşça sakinleşti ve konuşmaya başladı. "Bugün kütüphane de biriyle karşılaştım. Çok yaşlı biriydi. Sarayın kurallarını ezbere biliyor gibiydi."

Seungmin nefesini dışarı verdi. Sanki içindeki sıkıntısını atmak ister gibiydi. "Changbin hakkında onunla konuştum. Bana bunun imkansız olduğunu söyledi."

"Ama sizin türünüz eşlenebiliyorlar."

"Bizim köleler olmamızla ilgiliymiş. Vampir kurallarında eşlendiğin zaman birbirine ait olurmuşsun ama biz hepimiz krala aitiz. Başkasına ya da birbirimize ait olmamız tamamen kalın kurallarla yasaklanmış."

"Ne?"

Felix'in içine kocaman bir kurt düştü. O eşlenmişti bile. Yaptığının büyük bir hata olduğunu biliyordu ama bu kadar büyük bir hata olduğunu asla tahmin edemezdi. Seungmin'e farkettirmemeye çalışarak konuştu.

"Jisung ile konuşmalısın o çözümünü bulur."

"Daha bebeğini bile tebrik etmeye gidemedim. Bu halimle moralini bozmaya hakkım yok."

"O zaman hemen toparlan beraber gidelim."

Seungmin gözlerini sildi. Üzerini değiştirdi. Yüzüne takıntığı sahte küçük gülümsemesiyle odadan çıktı. Jisung'un odasına gittiler. Kapıyı tıklatıp girdiklerinde Jisung'un gözlerinde güller açıyordu.

"Tebrik ederim." Seungmin neşeli çıkartmaya çalıştığı sesiyle konuştu. Jisung gülümsedi kafasıyla onu yanına çağırdı. Seungmin küçük adımlarla yaklaşıp. Bebeğe baktı. Çok güzeldi.

"O çok güzel." Seungmin hayran sesiyle konuştuğunda Jisung kıkırdadı. "Benim oğlum."

Seungmin Chan'ın yanına koltuğa oturup bebeği izlemeye devam etti. Babasının kucağında uyuyordu küçük Jeongin.

__________________________________________________

Doğdu bebiş

Böyle bi bölüm bum