Gift / Minsung ✅

21^ Kimse Bilmemeli

Jeongin yarı insan özleliklerinden dolayı çok hızlı büyüyordu. Babalarının yanına gitmeden önce üzerini tekrar düzeltti. Kapıdan çıktığında prenslerle karşılaşmıştı.

"Kralımızın yanına mı gidiyorsunuz?"

Jeongin'in sorduğu soruya Yeosang cevap verdi. "Evet çok önemli haberleri varmış."

San konuşmaya katıldı. "Ne kadar şanslısın Jeongin. Hiçbir şeye mecbur değilsin. Biz ise kazanamazsak öleceğiz."

Jeongin kafasını eğdi. Bu kadar kötü dertleri olmasa da kendi içinde imkansızlıklar yaşıyordu. Hemde en kötüsünü kalbinden çekiyordu bütün dertleri.

"Deme çocuğa öyle şeyler" Hongjoong kardeşi kabullendiği çocuğu tabi ki koruyacaktı. En çok Hongjoong Jeongin'i kardeşi olarak benimsemişti.

Konuşurlarken taht odasına gelmişlerdi bile. Beşi beraber içeriye girdiğinde Jisung gülümseyerek karşıladı onları. "Hoş geldiniz."

Hepsi Jisung'u babası biliyordu. Gülümseyerek selamladılar onu. Minho yaklaştığında ise Jeongin yanlarından çekilmiş babasının yanına gitmişti.

Minho gülümseyerek prenslerine baktı. "Veliaht seçiminden sonra diğerlerinin öldürülmemesine hüküm kıldım."

Prensler şok olmuştu. Veliaht seçimi 1 hafta sonraydı. Hepsi ölüm korkusuyla sarılmışken bu yeni karar içlerine serin sular serpmişti.

"Teşekkürler kralım." İlk kendini toparlayan Yunho olmuştu. Minho güven veren şekilde gülümsedi. Sonra tahtına geri döndü. "Çekilebilirsiniz."

Prensler çıktıktan sonra Jeongin babasına kocaman sarıldı birkaç gündür onu göremiyordu. "Sizi çok özledim kralım."

Minho kıkırdadı. Oğlunun ipek gibi saçlarını okşadı. Jisung da hemen yanlarındaydı. Küçük bir aile olmuşlardı.

Jisung yakın zamanda Chan ve Felix'in arasında geçeni Minho ile paylaşmıştı. Bulabildikleri tek çözüm odalarını birleştirmek olmuştu. Hala ilişkilerini saklıyorlardı. Kraliyetin kaideleri iyice esnemişti zaten daha fazla kuralda esneme yapamazlardı. Seungmin ve Changbin ise hala birbirlerini uzaktan izlemekle yetinmek zorundalardı.

Sürekli birbirlerine şiirler gönderiyor aşk mektupları yazıyorlardı genç aşıklar. Belki en tatlı hali de buydu. O mektupların birini Jeongin bulmuştu. Ne olduğunu anlamaya çalışırken okuduğu dizelerle büyülenmişti.

Beraber taht odasında çıktılar. Kapıda onları Hyunjin bekliyordu. "Bahçeye çıkacağız Hyunjin. Hazırlığını yap."

Hyunjin, Jeongin'in gözlerinden gözlerini zor ayırmış bahçeye doğru yürümüştü. Bahçeyi kralın ve ailesinin çıkması için güvenli hala getirecekti.

Jeongin kahverengi gözleri gördüğünden beri kendinde değildi. Yüzündeki aptal gülümsemesiyle önüne bakmadan yürüdü. Babası zaten elini tutup onu yönlendiriyordu.

Bahçede dolandılar sohbet ettiler. Jisung ve Minho saraya geri girdiklerinde Jeongin bahçede oturan Changbin'in yanına gitti. Yine elinde bir kağıt gülümseyerek yazıyordu. Ey sevgili diye başladığı şiirini devam ettiremeden Jeongin'i gördüğünde ayağa kalktı.

"Oturun lütfen" Jeongin Changbin'in yanında koltuğa oturdu. "Sizi sıkıntılı gördüm efendin. İyi misiniz?"

"İyi sayılırım. Siz gibi oldum Changbin. Ben daha küçükken anlatmıştın kalbini aynısını benim kalbimde yaşıyor. Ne yapacağım Changbin."

Changbin hüzünle gülümsedi. "Endişelenmeyin efendim. Siz kralımızın tek çocuğusunuz. İzin verilecektir."

"Kimse bilmemeli Changbin. Hyunjin'e çok aşığım. Ne yapacağımı bilmiyorum."

Changbin şaşkınlıkla ağzını açtı. Kraliyette başka insan kalmamış gibi Hyunjin'i seçmişti. "Korkma Jeongin. Git bunu kralımızla konuş. Biz de çok çabaladık. Kaç kere zindanlara atıldık haddi hesabı yok. Savaşın efendim."

Jeongin Changbin'e aniden sarıldı. Kısa sarılmadan sonra Jeongin kalkıp gitmişti. Onu bulacaktı önce. Hyunjin ile ilişkilerinin babasının zoruyla olmasını istemiyordu. Önce ona duygularını itiraf edecekti.

Sarayın içinde bir oraya bir buraya Hyunjin'i ararken Seungmin ile karşılaştı. Ona kocaman sarıldı. "Bu sarılmayı sana Changbin'den getirdim."

Seungmin gülümsedi. Böyle bir şey asla beklemiyordu. Ellerine baktı biraz. Kendine geldiğinde hoplaya zıplaya yoluna devam etmişti.

Jeongin biraz daha yürüdü. Bugün Hyunjin'i bulacak bir anda seni seviyorum diyecekti. Changbin'in dediği gibi savaşacaktı.

__________________________________________________

Bir anda büyüttüm hepsini nasılım

seungbin'i yazarken ağlicaktım ikisi o kadar tatlı oldular ki

Bölüm biraz geç kaldı sorry ama yetiştirmem gereken bi resim vardı onu bitirmeye çalışıyordum dün bitti hemen bölüm yazdım eheheh

21. Bölüm bum