"Eşim olman ve seni işaretleyebilmem için vampir olman gerekiyor ayrıca insan kalırsan hemen bir çocuğumuz olur ama bu yasak."
"Sorun değil. Vampir olabilirim."
"Ama vampir olduğunda bütün insan halinle yaşadığın anılar silinecek"
"Ama seni insan halimle sevdim."
"Duyguların değil anıların silinecek"
Jisung elindeki kaşığı bıraktı. Kafadını eğmişti. Düşüniyor gibi hali vardı ama üzüldüğü çok belli oluyordu.
"Zorunda mıyız?"
Jisung kısık sesiyle sordu. Sürekli özlediği insanların dünyasına gideceği için mutluyken hepsini unutacak olmak zordu. Ailesi ne diyecekti? Ordan koparılıp götürüldükten aylar sonra bir anda ortaya çıkıp vampir olacağını herkesi unutacağını söyleyemezdi. Kafasını hemen yanındaki sandalyede oturan eşinin omzuna yasladı.
"Bunu sadece geciktirebilirim bebeğim ama yapmak zorundayız."
Jisung sakince kafasını salladı. "Duygularımı unutmayacaksam eğer onları da tam anlamıyla unutmuş sayılmam değil mi?"
Minho Jisung'un saçlarını okşadı. Yemek devam etse bile ikisi de hiçbir şey yiyememişti. Jisung sürekli ailesine nasıl söyleyeceğini düşünürken diğer yanda Minho Jisung'un vampir olmasına gerek kalmayacak bir yol bulmaya çalışıyordu.
Dolu tabaklarla yemek masasından kalktıklarında el ele Minho'nun odasına gittiler. Aslında kendi sarayları olsa bile buraya biraz uzaktı ve yarın yola çıkacakları için burada kalmayı seçmişlerdi.
Güneşin görünmediği o sabah Jisung'un içindeki sıkıntıyı hissetmiş olacak ki kapkaranlık bir sabaha uyandılar. Jisung bunu görmezden gelse de Minho'nun mutsuzluğuna mutsuzluk katmıştı.
Yine siyah takımlardan giydiklerinde odadan çıktılar. Günaydın sözcüklerinden başka hiçbir sözcük çıkamıyordu ağızlarından sessizliğe bürünmüşlerdi. Jisung sonunda bulduğu çözüm ile eşinin yanına geldi bacaklarına otururken konuşmaya başladı.
"Onlara söylemeyeceğim."
"Emin misin?"
Jisung kafasını aşağı ve yukarı salladıktan sonra eşinin omzuna doğru yasladı. "Bilmemeleri bilmelerinden iyidir. Sadece seninle eş olacağımı söyleyeceğim."
"Sen nasıl istersen."
Güverte de sarmaş dolaş otururken karaya bu kadar yaklaştıklarını anlamamışlardı bile. Uzun sohbetleri yarıda kesilirken gemiden indiler. Halk limana toplanmıştı bugün. Minho Jisung'u belinden tutarak kendine çekti. Biraz olsun korumak istemişti. Jisung'un ailesinin evinin önüne geldiklerinde Jisung şapkasını indirip kapıyı tıklattı.
Kapıyı açan annesi oğlunu görmesiyle ağlamaya başlamıştı. Jisung ve annesi sarılırken ikisi de özlem ile ağlıyordu. Annesinin sesini duyan diğer aile bireyleri kapıya geldiğinde gördükleri kişi ile şok geçirmişlerdi. Özlemiyle yanıp tutuştukları kişi sonunda gelmişti. Bütün aile sarılmış mutluluktan ağlarken Minho sadece izliyordu.
Jisung ailesi ile akşama kadar vakit geçirdi eğlendi. Minho dışarıda beklemişti etrafındaki muhafzılarla beraber. Her şeyi unutacaktı Minho onun ailesi ile tek başına vakit geçirmeye hakkı olduğunu düşünmüştü.
Saat gece yarısına gelirken Jisung ailesi ile vedalaşmadan önce eşini ailesi ile tanıştırdı. Minho'nun soylu olduğu her halinden belliydi. Sadece onunla beraber adım atan muhafızlara bakmak bile bunun kanıtıydı.
Jisung limanda tekrar bütün aile bireylerine sarıldı uzun uzun. Onlara ne zaman geri döneceğimi bilmiyorum dese de bunun hiçbir zaman olmayacağını biliyordu. Unutacaktı onları.
Gemi denize açıldığında Jisung daha fazla kendini tutamadı. Eşine sarılmış içini çeke çeke ağlarken göz yaşları artık tükenmek üzereydi. Neyseki vampirlerin ülkesine geldiklerinde Jisung uyuyakalmıştı bile Minho'nun boynuna kafasını koymuş uyurken Minho onu kucağına alıp gemiden indi. Kendi saraylarına geldiler. Jisung araba yolculuğundayken uyanmış ağlamaya devam etmişti.
Minho yine kucağında onu saraya soktu. Kucağındaki Jisung ile odalarına girdiklerinde her şey hazırdı. Vampir kanları hazırlanmıştı. 1 tüp dönüşmesi için yeterliydi.
Jisung koltuğa oturduğunda kolunu 2 yerinden koltuğa sabitlediler. Jisung tekrardan ne yaptığının farkına vardığında elini Minho'ya uzattı. Ağlaması ve hıçkırıkları arasında zor konuşuyordu.
"Minho lütfen. Yapmayalım. Nolur istemiyorum. Yapmasınlar"
Jisung sürekli yerinden kalkmaya ve yalvarmaya devam ederken Minho Jisung'a sarılıp koltuktan kalkmasını engelledi. Yanlarındaki vampir hızlıca bütün tüpü boşaltırken Jisung hem tanımadığı vampire hemde Minho'ya sürekli yapmamaları için yalvarıyordu.
Jisung ilacın etkisiyle bayıldığında Minho kolları arasındaki bedeni bırakıp kendini yere attı. Sırtını duvara yaslamıştı elleri ise saçlarındaydı. Odadaki diğer vampirin gitmesini söylediğinde genç vampir koşarak odadan çıktı.
Minho ise sürekli baygın bedenden özür diliyordu.
__________________________________________________
Kontrol edemedim yanlışlıklar varsa görmezden gelin lütfen
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gift / Minsung ✅
FanfictionMinho'ya gelen hediyeler arasında yer alan Jisung ölmemek için istediği her şeyi yapacaktı. Her şeyi unutmasını istese bile... Mpreg Ana ship: Minsung Yan shipler: Chanlix-Hyunin Tamamlandı Bu fic tamamen hayal ürünüdür ve gerçeklerle bağlantısı y...