1.5K 119 92
                                    

"Sana bu konuda yardım edemem."

"Ama ama ben ne yapacağımı bilmiyorum ki. Çok rahatsız ediyor..." Jungkook istemsiz nefesini tutarken Yoongi'nin yanaklarını kavradı. "Seni öpeceğim ve- ve gerisini kendin hallet." Yoongi, sahibinin onu öpeceğini duyduğu zaman oturduğu kucakta ileriye doğru kaydı. "İnsan olmanın tek güzel yanı seni öpebilmek. Dudakların çok güzel." Jungkook gereğinden fazla heyecanlanıyordu ve bunun sebebinin sadece ergenlik hormonlarının olmasını diliyordu.

Gözlerini kapatıp dudaklarını dolgun dudaklara bastırdı. Kendisi öylece dururken kedisinin dilini dudaklarında hissetmesiyle ağzını aralayıp dilini emdi. Bir kedi nasıl olur da bu kadar iyi öpüşebilirdi ki? İkisi de kendilerini iyice kaptırırken Yoongi yine yerinde durmayıp sürtünmeye başlamıştı. Kendisi de bilerek yapmıyordu. Kedi içgüdüsüyü(?).

İkili dudaklarını sesli bir şekilde ayırıp bir süre birbirlerinin nefeslerini soludular. "Jungkook bu daha çok rahatsız etmeye başladı. Şimdi ne yapmalıyım?" Yoongi sormuştu sorusunu ama duyan yoktu. Ağır ergenlik geçiren gencin gözü çoktan dönmüştü ve karşısındaki, oldukça güzel olan kedisi onu mest ediyordu. Tekrar dudaklarını öpmeden önce fısıldadı.

"Altında sertlik hissedersen korkma, çünkü o benim."

Jungkook havalı şekilde bir şeyler söyledikten sonra kedisini tekrar öperek ilişkilerini ilerletecekti ki ilk önce bir kapı sesi ve ardından gelen annesinin seslenişini duydu. "Jungkookie~ biz geldik oğlum!" aklına gelen tüm küfürleri mırıldanarak kedisini nereye saklayacağını düşünmeye başladı. Sonra Yoongi'yi yatağa uzandırıp üstünü örttü. İnce ve kısa olduğundan belli olmuyordu.

"Sakın ses çıkartma Gi. Ben gelene kadar da kıpırdama." odasından çıkıp ebeveynlerine sarıldı. "Hoş gelediniz! Erken gelmediniz mi ama?"

"Ahh Jungkookie, biz seni özleyip gelelim, sen bize neden geldiğimizi sor. Oldu mu şimdi hiç?" babasının yakınmasına karşılık kıkırdadı Jungkook. "Ben de sizi çok özledim. Hadi siz dinlenin." orta yaşlarda olan çift yorgunca başlarını sallayıp odalarına geçtiler. Jungkook'ta zaman kaybetmeyip kedisine koştu. Anne ve babasının, altındaki şişliği fark etmemeleri bir mucizeydi. Yani umuyordu ki fark etmemişlerdi...

"Gi, çıkabilirsin artık." genç adam odanın ortasına gelip derin bir nefes verdi. Neden bu kadar stres yapmıştı ki zaten? Ayrıca kedisi neden hâlâ yorganın altında duruyordu? Söylenerek yanına gitti. "Yoongi çıkabilirsin neyi bekliyorsun?" dayanamayıp kendisi yorganı kaldırdı ama gördüğü manzarayla başta şaşırsada sonradan kıkırdadı. Kedisi birkaç dakika içinde uyuya mı kalmıştı cidden?

Ailesinin de yol yorgun olduğunu ve şu an yataklarında birbirlerine sarılarak uyduklarını düşünüyordu. Kendisinin de kedisine sarılarak uyuma fikri hiç fena gelmezken uyuklayan bedeni biraz daha duvar kenarına itekleyip yanına uzandı. Yoongi de sanki bu anı bekliyormuş gibi sahibine dönüp göğsüne sinmişti. Jungkook da beklemeden sıkıca sarmaladı güzel kokulu kedisini.

***

"Imh~ miyav~" Jungkook yüzünde ve dudaklarında hissettiği geçmeyen ıslaklıklarla gözlerini araladı. Tabii ya, tahmin etmeliydi. Kedisi yalamayı severdi ve yine uykusunda sahibini yalıyordu. Jungkook gözlerini açıp kedisinin çenesini okşadı. "Güzel bir öğlen uykusuydu değil mi? Ah ne çabuk akşam olmuş." Jungkook konuşuyordu ama Yoongi'nin dilediği yoktu. Yorganın altında kıpırdanıp duruyordu ve bir türlü rahat durmuyordu yerinde.

"Yoongi ne oluyor? Bir yerin mi acıyor? Ezdim mi seni uyurken?" Yoongi kıkırdayıp başını olumsuz anlamda salladı. "K-kuyruğum çıkmaya çalışıyor ama bana giydirdiğin siyah kısa şey buna engel oluyor." genç adam kaşlarını çatıp zayıf bedeni yüz üstü uzandırarak üzerlerindeki yorganı çekti. Kuyruğu cidden bakstıra sıkışmış görünüyordu. Bakstırı birazcık indirip kedisinin rahat olmasına yardım etti.

"Kuyruğun ve kulakların neden çıkıyor?"

"Onlar çıktığında istediğim zaman kedi halime dönebiliyorum. Ama çıkmazlarsa bu halime hapsoldum demek oluyor. Karnımı okşasana." sırt üstü dönüp tişörtünü kaldırdı Yoongi. Jungkook ise şaşkınca karşısındaki beyaz teni süzüyordu. Elini yavaşça sıcak tenle temas ettirip ovmaya başladı. "Kedi olmadığın için şu an bu yaptığım çok tuhaf geliyor." dedi gülerek. Ama bakışları kedisinin gözlerinde değil bacaklarındaydı.

"Ama daha güzel hissettiriyor~ mrrr~"

"Senin mucizevi bir şekilde kediye dönüştüğünü birine söyleme ihtiyacı duyuyorum Yoongi." Jungkook'un eli, fark etmemeden yukarlara doğru çıkıyordu. Bu sırada da Yoongi gözlerini kapatmış sahibinin tarafından sevilmenin zevkini çıkartıyordu. "Sen ne dersen o sahip~" kedisinin göğsüne kadar uzanmış elini durdurup yüzüne baktı.

Evet, evet kesinlikle birine bu durumu anlatmalıydı çünkü kendisi ne yapacağını bilemiyordu artık.

***
-şu "mrrr"ı yazarken acayip utandım dlldfkmdnfçfnwö.

-biraz kaos eklemeliyim :)
Çok mutlular :)
Battı :)

-biraz kaos eklemeliyim :) Çok mutlular :)Battı :)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
My Private Cat - {YoonKook}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin